• kaz daglarına ait bir efsanedir..
    peleus'la thetis'in olympos'ta kutlanan bir düğününe fesatlık tanrıçası eris davet edilmemiş... fesatlık bu ya boş durur mu, düğüne davetsiz gelip masanın ortasına altın bir elma atıvermiş, elmanın üzerinde "en güzele" yazıyormuş.. bütün kadınlar elma benim, bana yakışır diyerek elmayı sahiplenmeye kalkmışlar, bunun üzerine en güzeli tanrılar tanrısı zeus seçsin denmiş, ama zeus elmayı karısı tanrıça hera'ya verse diğer tanrıçalar kıyameti koparacaklar, başka tanrıçalara verse bu sefer de karısı ortalığı kaldıracak, zeus bu işi başından savmak için kaz dağlarının yakışıklı çobanı paris'i elmayı en güzele vermesi için görevlendirmiş.. bu karmaşadan sonra ortada en güzelim diye üç tanrıça kalmış. zeus'un karısı hera, akıl tanrıçası atena, güzellik ve sevgi tanrıçası venüs.. bu üç tanrıça, yakışıklı çobanın karşısına çıkmışlar. çobanın elinde "en güzele" diye yazan altın elma, karşısında yürekleri heyecandan çarpan üç tanrıça...

    tanrıçalar başlamışlar akıllarına gelen vaatlerle çobanı etki altına almaya. atena; ün, şan vaat etmiş, hera; zenginlik ve kuvvet.. venüs ise, dünyanın en güzel kızını vaat etmiş.. atena ve hera en güzel elbiselerini giyip, en süslü mücevherlerini takmışlar, oysa güzellik örtü istemez, güzellik onun örtüsü diyen venüs bunların hiçbirini yapmamış.. paris'in altın elmayı tutan eli kımıldamış... herkes heyecan içinde ve el geniş bir kavis çizerek venüs'e doğru uzanmış.. paris üzerinde "en güzele" yazan altın elmayı venüs'e vermiş...
  • botticelli'nin 1480-1483 yılları arasında tamamladığı, şu an paris louvre müzesindeki tablosu. venüs ve üç güzeller bir genç kadına hediye sunmaktadırlar.
hesabın var mı? giriş yap