• allah'in 99 isminden biri.
    'esi benzeri bulunmayan' anlamina gelir.
    (bkz: allahin 99 ismi)
  • (ara.) bir
  • ayet inkârcısı 19cularıñ 19 kuralına uymadığı için yazımını değiştirdiği bir/tek añlamına gelen kelime.
  • yalnız, tek, bir tek, yektâ, biricik gibi anlamlarına ilaveten pek bilinmeyen, nerdeyse unutulmuş bir diğer anlamı daha var ki ben sadece şemsettin sami'nin kamus-î türkî'sinde rastladım:
    - vahid-î kıyasî, ölçü ve tadad ve ... vesikâda mikyas ittihaz olunup onunla hesab olunan şey. usul-i aşariyede ölçüde metre, ... kilo, sikkede frank vahid-î kıyastır.

    yani vahid, bir şeyi bir başka şeyle kıyaslamayı sağlayan ölçü birimi. değerin bir ölçü birimi olarak para ise en yaygın vahidi. o yüzden çoğunlukla vahid=para.

    iktisat profu hüseyin şükrü baban, 17 şubat 1940'ta hukuk bilgilerini yayma kurumu'nun daveti üzerine ankara halkevi'nde para üzerine konferans veriyor:
    "«geltung»* bu hassada muayyen bir maden sikletine verilmiş değildir. bilakis muhtelif memleketlerde muhtelif isimler alan bir vahide verilmiştir ki «dolar, frank, mark, flörin» bu vahidin borçları kat’î olarak itfa etmek hassası vardır. bu vahidin maddeten şu veya bu şekilde temsil edilmiş bulunmasının hiç ehemmiyeti yoktur. kâğıttan olabilir, altından olabilir. devlet bazen diğer maddeyi intihap etmekte bir takım sebeplere malik olabilir, tedavül aleti olarak temsil edilen nakit vahidî şu halde sırf nominaldir. frank, dolar madenî sikletler göstermezler. bunlar «mücerret vahid»lerdir. bu iddianın isbatı da çok kolaydır. devlet zaman zaman nakit vahidinin ölçüsünü değiştirmiyor mu? ... orta çağlarda dere beyleri seminyorlar, baronlar sıkıntıya düştükçe tedavül eden paraların içinden bir miktar altın veya gümüş çalarlar ve yeni para vahidinin eski para vahidi kadar iştirâ kudretini haiz olmasını isterlerdi."

    konferansın devamını merak edenler için
hesabın var mı? giriş yap