• her yıl ocak-şubat (genelde ocak sonu hazırlıklar başlar ve şubat başında iki günlük karnaval gerçekleştirilir) aylarında montevideo'da gerçekleşen karnaval. bu yıl 9 - 10 şubat tarihlerinde gerçekleşen karnavalın bir buçuk asırlık bir tarihi var. halk arasında llamabas (çağırmak/calling) olarak anılan karnaval rio karnavalı'na benziyor. dans okulları ve müzik grupları geçit töreni düzenliyorlar ve aralarında en çok oy toplayan grup/okul birinci geliyor. rengarenk giysiler ile arz-ı endam eden dansçılar, samba, tango, murga (uruguay'ın yerel müzik tarzı) eşliğinde dans edip halkı coşturarak yaklaşık bir kilometrelik (ölçmedim, göz kararı) parkuru geçiyorlar.

    karnaval, kölelik dolayısıyla afrika'dan zorla getirilen insanların bu kıtaya bir armağanı. zaten afrikalı köklerine bir vurgu var karnavalın genel temasında. pagan gelenekler (sadece afrika paganizmi değil aynı zamanda kolonyal dönem öncesi yerli halkın nevi şahsına münhasır paganizmi de) yaşatılıyor. llamabas'ın çağırmak demek olduğunu zaten söyledim. tanrılarına neşelerini sunarak onları çağırıyorlar. çıplaklık bizim için en başta çarpıcı gelebilir ama bedenin en saf halini sunuyorlar. bizde giyinmek ibadet iken burada çıplak beden tanrıların bir armağanı ve bu armağanı başkalarına göstermekten gocunmuyorlar. aksine mutlulukla gözler önüne seriyorlar. (bu meşrulaştırmak demek değil, antropolojik arkaplan bu). herkes kendisi yargılasın (ya da yargılamayın canım, başkalarının kültür ve yaşantısına saygı gösterelim ). şu da var, çoluk çocuk demeden dans edip, eğlenceye iştirak ediyorlardı. rengarenk giysiler ile afrika müziği, tensel hazlar ile alkol iç içe geçmiş. bir öfori hali...

    karnaval dolayısıyla bir turist akını yaşıyor montevideo şehri. karnaval süresince yollar ve sokaklar bomboş oluyor. bütün halk karnavalın yapıldığı isla de flores caddesine akın ediyor. düzenli tribün sistemi yok. bütün cadde trafiğe kapatılmış oluyor ve halk kenarda yığılarak izliyor. izliyor diyorum çünkü halk aktif olarak karnavalın içerisinde. danslara ve müziğe eşlik ettikleri gibi, dansçıları oyluyorlar. bir çoğu zaten arkadaşları, akrabaları. dansçılar ve müzisyenlerle parkurun başında hazırlık yaparken yahut sonda dinlenirken fotoğraf çekebilirsiniz. hiç itiraz etmeden kucak kucağa fotoğraf çekebiliyorsunuz. çıplaklığın karnavalın mütemmim bir cüzü olduğunu söylemiştim. o yüzden çoluk çocuk akın etmelerini biraz garipsedim başta ama sonra kültürün bu yolla şekillendiğini düşünürseniz daha yerli yerine oturur her şey. sonuçta devamlılık bu şekilde sağlanıyor.

    karnavalın bir de müzesi var şehirde. asırlık kültürel tarihi koruma altına almışlar. seneler içerisinde karnavalın dönüşümünü görebilirsiniz. yerelden küresele doğru. karnaval bitince ertesi gün müzede özel bir gösteri var. giriş iki dolar. yaklaşık üç saat süren gösteri politik bir özelliğe de sahip. bana söylenildiği (daha doğrusu anlayabildiğim) kadarıyla bu gösteride atış serbest. istenildiği gibi istenilen şey yahut kişi hicvedilebiliyor. kimse de karışmıyor (cumhurbaşkanına ana avrat düz gidildiğini düşünün. tabii bu kadar abartmıyorlar).

    montevideo biraz pahalı bir şehir ama karnaval süresince daha da bir pahalı oluyor. gelmeyi düşünenler biraz özenli olmalı. önceden yer ayırtmakta fayda var. bazı hosteller 12 kişilik ranzalı odalar için 40 dolar isteyebiliyor ve alıcısı var. ben karnaval olduğunu bilmiyordum, o niyetle gitmemiştim. karnavalın varlığından bile haberdar değildim. denk geldim sadece. o yüzden yer bulamadım ve bir hostelde yere serdiğim bir kaç minderin üstünde yatmak zorunda kaldım (ona bile 3 dolar vermek zorunda kaldım. ama zevkliydi. değişik bir tecrübe oluyor).

    ayrıca;
    (bkz: montevideo)
    (bkz: uruguay)

    gidiniz geziniz efenim!
    iyi yolculuklar!..
hesabın var mı? giriş yap