• kibris'da, tampon bolgede gorev yapan birlesmis milletler baris gucu askerlerine verilen genel adın kısaltmasi. acilimi soyle: united nations forces in cyprus..
  • kıbrıs'ta görev yapan bu askerler silah taşımazlar. olaylara da pek müdahale etmezler. sanırım görev tanımlarında da müdahale etmek yoktur. sadece denetleyip rapor verirler... buna karşılık da uyarı gelir...

    kıbrıs'ta nöbet tutan mehmetçik olağan durumlar dışında bu askerleri gördüğünde "uncular geldi komutanıııığım." diyerekten komutanını haberdar eder.

    uyarılan durum çoğunlukla tespit edilemediği için yalanlanır. astsubayın biri sınırdaki rum askerlerini şortlarla basket oynarken görünce aşka gelip havaya iki el ateş eder. ya da gerçekte komando subayı olan takım komutanı, güneşlenen rumların karşısına kepini çıkartıp beresini takarak çıkar. silah sesini duyan ya da sınırda yasak olan komandoları karşılarında gören rum askerleri çil yavrusu gibi dağılırlar. bir iki saat sonra unculardan uyarı gelir.
    bir şey olmaz sonuçta. hayat geçer gider...

    bunları sadece türkler mi yapar? özellikle askeri konularda bizim biraz daha sert (sinirli) olduğumuz kesin. ama rumların da numaraları da vardır tabii... güneşin alnında nöbet tutan mehmetçiğin karşısında basket, voleybal oynamak; güneşlenmek başlı başına iyi bir numara değil midir zaten?

    (bkz: uncu)
  • 1964 den beri ordadırlar. bir işe yaradıkları gözükmemiştir.
  • gazimagusa'nin en guzel yerinde, dogu akdeniz universitesi'nin yaninda karargahlari bulunmaktadir. an itibariyle slovak ve macar askerlerinden olusan guctur.

    tepemizde helikopter gecirmekten ve sehir icinde devriye gezmekten baska yaptigi birsey de yoktur.
  • kıbrıs genelinde sektör-1, sektör-2 ve sektör-4 komutanlıkları şeklinde örgütlenmişlerdir.

    lefkoşanın batısında sektör-1, lefkoşa çevresi ve biraz doğusuna sektör-2, sektör-2 sınırının bittiği yerden gazimağusa ya kadar olan ara bölge'de de sektör-4 görev yapmaktadır.
    sektör-2 karargahı lefkoşa ledra palace oteli, sektör-4 karargahı ise gazimağusa general stefanik kampı'dır
  • birleşmiş milletlerin 1964 ten beri ne iş yaradığı belli olmayan kıbrısdaki barışı koruma misyonun şu an kullanılan kısa adı uzun hali united nations peacekeeping force in cyprus'tur.
  • iş ilanlarıyla delirten kuruluş ya da misyon, ya da alt branş.

    "birleşmiş milletler" deyince çok büyük bir uluslararası organizasyondan bahsettiğimizi anlamalı ve içinde "bm" geçen her şeyi olduğu gibi çöpe atmamalıyız. bir insani yardım gönüllüsü olarak bunu söylüyorum. iş kıbrıs'a gelince ise durumlar değişiyor...

    bu adamlar fi tarihinden beri burada ve varlıkları da ada halkı açısından bir utanç açıkçası. biz bir arada barış içinde yaşamayı başaramadığımız için, siktiri boktan ırkçı/milliyetçi fikirlerin etkisine kapılarak birbirimize kıydığımız için buradalar.

    iş ilanlarına dönersek, özelde unficyp genelde bm'nin işe alım politikalarına, bütçe planlamasına, bunun da bölgelere (ülkelere) dönük yansımasına bakmalıyız. fakat genel bir kural var, ve bu kıbrıs'ta norm: "en iyi elemanı en az ücretle işe al, mümkün mertebe sağlık sigortası gibi ekstra herhangi bir şey koklatma, kadrolamaktan kaçın, sözleşmeli bazda tut."

    hangi alanda personel ararlarsa arasınlar durum bu.

    normal ücret istediğim tüm iş başvurularım kalifiye bir eleman olmama rağmen reddedilirken, en sonunda bir deneme yaptım ve sadece asgari ücreti talep ettim. bana geri dönüş yapıldı... fakat sizden istenen şey düz bir iş yapmanız veya "düz işçi" vasfı taşımanız değil işte. (kaldı ki, mavi yakalı elemanlar beyaz yakalılardan daha çok maaş alıyor, dünyada genele vurulacak bir trend haline geldi bu durum.) buna rağmen spesifik herhangi eğitimin bir önemi yok...

    nitekim unficyp de senede açtığı ortalama 3 münhalin ikisinde sadece lise mezunu olmanızı yeterli görüyor. bunda bir sıkıntı da yok... pozisyon idari asistan, kitabet memurluğu yani. sıkıntı şurada başlıyor, buyrun nitelikleriniz:

    - ingilizceniz sular seller gibi olacak, cnn'i açtığınız anda tek kelime sekmeden anlayacağınız seviye. yalnızca coni'yle ceksın'ın konuşması değil, bu ikisinin tüm resmi yazışmalarına ek olarak, çeşitli sektörler arası tüm kavram ve terminolojilere hakim olacağınız seviye, hakkında "spesifik" herhangi eğitiminizin olmadığı sektörler... fakat siz bir amerikalı olmadığınız gibi, yalnızca liseyi kıbrıs'ta bitirmiş bir mehmet veya yorgo'sunuz.
    - uluslararası ilişkilerden anlayacaksınız. uluslararası organizasyonların işleyiş tarzına dair bilginiz ve bunlardan birinde mecburen en az iki yıl, tercihen aralıksız yıllarca tecrübeniz olacak.
    -halkla ilişkiler ve insan kaynakları yönetiminden anlayacaksınız. geleni gideni, personeli çekip çevireceksiniz, maaş bordrolarını düzenleyeceksiniz, çok iyi anladığınız işe alım politikalarını güncelleyeceksiniz, etkinlikleri ve personelin ajandasını organize edeceksiniz.
    - muhasabe ve finanstan anlayacaksınız. her tür bordroya ek olarak ne girdi ne çıktı, nereden ne kadar kalem mal alındı, ne ihtiyaç hasıl oldu, toptancısıyla filan da siz muhatap olacaksınız, her şeyin bir bir kaydını tutacaksınız, bütçe hesaplaması yapacaksınız. (yıl sonu cari açık oranını hesaplayıp riziko payını çıkaracaksınız. - artık dayanamayıp bu kısmı attım arkadaşlar.) -dışarı çıkıp bir yerlere gidip insanlarla muhatap olmanız gerekirse, ulaşımınız cepten.- anlamışsınızdır ki, ingilizce bilginiz her zaman için "karşı tarafın" sizi anlamasını sağlamayacağı için, yerel diller neyse onları da bileceksiniz...
    - ofis yönetimi ve sekreterlik zaten gözü kapalı yapacağınız bir şey. ama "ofis müdürü" seviyesinde...

    vurguladıklarımın her biri ayrı bölümler...

    ben bir kısmını yazdım, sizin yapacağınız abartısız en az 5 kişinin işi. ne mezunu olursanız olun ya da olmayın. devasa bir görev tanım listesi...

    bu mümkün değil, ücret de asgari.

    herhangi spesifik eğitime sahip olmanız gerekirse listeyi iki katına, ücreti de asgarinin bir tık üstüne çekmeniz yeterli.

    hakaret gibi...

    unficyp, (ayrıca undp de) artık kendine gelsin. bunların baş politika mimarları, sırf daha az maaş ödeyebilmek için orijin ülke bazlı maaş verme düşüncesiyle batı avrupa'dan askeri personel alımını durdurarak kadroların onda dokuzunu afrika ülkeleri vatandaşlarıyla doldurdular, çünkü onlara daha düşük maaş verecekler.

    bu yetmedi, şimdi bir de var oldukları yerel ülke halklarını, yerel personel kategorisinde sömürmeye doyamadılar.
hesabın var mı? giriş yap