• "turklerde var da amerikalilarda yok mudur?" diye du$unduren asker cumhurba$kani/president ekolunun* en onemli isimlerindendir. zira general ulysses s grant, amerikan ic sava$i* sirasinda kuzey birliklerinin komutani idi ve konfederasyon ordusu'nu "tek ba$ina teslim aldi" gibi bir efsanenin de konusu oldu. bundan sonra da ba$kan olmasi kacinilmazdi elbette...

    (bkz: dwight d eisenhower)
    (bkz: george washington)
  • robert lee'nin aksine kendisinin siyah bir kölesi vardır.
  • cumhuriyetçilerin adayıydı bu general. demokrat horatio seymour'la yarışmış ve kazanmıştı.
  • 50 dolarlık banknotların üzerinde resmini görebileceğiniz abd başkanı.
  • günde 20 adet sigara içermiş sabitinden...
  • başkanlık dönemi başarısız olarak kabul edilen bir başkandır. ülke iç savaş sonrası yaralarını sarmaya uğraşırken savaşın faturasını güneye bindirmekle itham edilmiştir.

    kendisi de zaten bir yazıhane işi olan başkanlığı sevmezmiş. her fırsatta willard otel'in kaçıp viski-puro yaparmış. başkanın burada çok zaman geçirdiğini farkeden bir takım vatandaşlar, maruzatlarını burada başkana doğrudan iletme fırsatı bulurlarmış. otelin lobisinde yapılan bu eylem zamanla düzenli hale gelmiş. buradan da bugün bildiğimiz anlamda lobicilik kavramı ortaya çıkmıştır.

    asker olarak verilen kayıplara aldırış etmeksizin aldığı görevleri yerine getirmesiyle öne çıkmıştır. en büyük başarılarından biri mississippi vadisi'ndeki konfederasyon kalelerini birer birer ele geçirmesidir. bu kalelerden en ünlüsü uzun bir kuşatma sonunda ele geçirilen vicksburg'dur. vicksburg hem güneylileri ikinci kez kuzeyi istila etmeye zorladığı için, hem de mississippi üzerindeki birlik hakimiyetini tamamlayarak konfederasyon topraklarının ikiye bölünmesine neden olduğu için amerikan iç savaşı'nın gidişini etkilemiştir.

    grant'in sıklıkla kafasına göre hareket etmesinden, çok içmesinden ve askerlerin hayatlarını kaybetmesine pek aldırış etmemesinden hoşnut olmayan üst düzey birlik generalleri abraham lincoln'e birçok kez grant'in görevden alınması için baskı yapmıştır. lincoln ise "bu adamı harcayamam. adam savaşmasını biliyor" diyerek arka çıkmıştır. zaten gettysburg meydan savaşı'ndan sonra doğudaki birlik ordusunun başına geçirmiştir.

    kendisinden önceki generallerden farkı, daha önce yenilen generaller konfederasyon'a kaybettikleri her çarpışmadan sonra risk almadan geri dönerek kayıpları takviye etmeye çalışırken, geri dönmek yerine lee'nin kuzey virginia ordusu'nu peşine takarak konferasyon başkenti richmond'a doğru inatla ve kayıplara aldırış etmeden ilerlemesidir. lee'nin grant'i takip etmek için terkederek boşalttığı yerleri, sanayisi ve nüfusu ile sürekli olarak yeni askerleri sahaya sürmeyi başaran birlik güçleri doldurarak, konfederasyon için sonu başlatmışlardır.

    appomatox'ta lee'yi teslim almıştır. fiilen amerikan iç savaşı'nı bitiren iki büyük generalden biridir.

    diğeri:
    (bkz: william tecumseh sherman)

    aslında adı hiram imiş. west point'e yazılırken nüfus memuru adını ulysses simpson olarak kaydetmiştir o da bozmamıştır. yakın arkadaşları kendisine "sam" derken, iç savaş'taki lakabı adlarının baş harflerinden ve kuşattığı kalelerden kayıtsız şartsız ve hemen teslim olmalarını istediği için "unconditionnal surrender grant"miş.

    yankee doodle'dan başka şarkı bilmez ve sevmezmiş.
  • general grant.

    asker kökenli ender amerikan başkanlarından biridir.

    asıl adı ulyses s. grant değil hiram ulysses grant'dir. mustafa kemal'in aslında kemal ismini sonradan alıp isminin değişmesi gibi kendi ismi de değişikliğe uğramıştır. 17 yaşında west point askeri akademisine girmesi için kendisine referans* olan bir kongre üyesinin kart hamili yakinimdir yazıp ismini yanlışlıkla gerçek ismi yerine ulysses s. grant olarak yazması sonucu adı ulysses s. grant oluvermiştir. kaderin bir cilvesi işte; "s" hiç bir anlama gelmese de, ulysses'in "u" ile yan yana gelince us, united states, uncle sam gibi çıkarımlar yapılmıştır. west point'ten mezun olduktan askeri yaşam tarzının kendisi için hiç bir cazibesi olmadığı fikrinden hareketle dört yıllık zorunlu hizmet sonrası istifa etmeyi düşünmüştür. ama edememiştir. amerikan başkanlığına giden yolda kader ağlarını örmüştür bir kere.

    abraham lincoln başkanlığındaki union'ın amerikan iç savaşı sırasında başkumandanlığını yapmıştır. daha sonra da amerikan başkanı seçilmiştir. sakallı makallı karizmatik bir duruşu vardır. lincoln filmin de de sık sık görülür zaten. general grant national memorial adlı kuzey amerikanın en büyük dünyanında sayılı büyük mozolelerinden birinde medfundur.

    ayrıca türkiye'ye gelen ilk amerikan başkanıdır kendisi. 1878 yılının mart ayında istanbul'a gelerek ikinci abdülhamit`ile görüşmüştür. tabi o zamanlar başkan değildi. başkanlık sonrası dünya turu hayalini gerçekleştirdiği esnada izmir ve istanbul'a uğradı. neyse ki o zamanlar yöneticilerin kültür seviyesi bu kadar kötü değildi de; pr çalışması adı altında rakı şiş kebap çok güzel yine gelecek ben tarzı beyanda bulunup şaklabanlık yapmak durumunda kalmadı adam.
  • "grant* başkanlık koltuğuna oturunca sürekli devam eden britanya baskılarını şu şekilde yanıtlamıştı:
    - iki yüz yıl içinde, korumacılığın bize kazandırabileceği her şeyi elde ettikten sonra, biz de ticaret serbestliğini* benimseyeceğiz.
    bu şekilde, 2075 yılına gelindiğinde, dünyanın en korumacı ulusu ticaret serbestliğini benimseyecek." eduardo galeano - espejos una historia casi universal

    "ben* çılgınlık yaptığım zamanlar grant* yanı başımda oldu. o sarhoş olduğu zaman ben onu bırakmadım ve artık hep omuz omuza yaşıyoruz." paul auster - leviathan

    (bkz: ulysses/@ibisile)
  • savaş dehası ismi odysseus'un hakkını veren komutan. kısaltma olarak u.s. grant olan ulysses iç savaşta union ordularinin komutanı idi. confederation ordularınin merkezi carolaina'ya kadar girip çıkmıştir. abraham lincoln'den sonra başkan olmuştur. lobicilik denen kavramin çıkış kaynağı da ulysses s. grant'tir. otelde gorusmeler yapan grant lobide yaptığı için bu görüşmeleri böyle bir kavram oluşmuştur.
  • abdülhamit kendisine istanbul ziyaretinde leopard ve linden tree isimli iki arap atı hediye etti. bu iki cins at daha sonra amerikan at yetiştiricilerinin üç yeni arap atı cinsini yetiştirmelerine öncülük etti.
hesabın var mı? giriş yap