• güvenli sürüş eğitimleri dediğinizde akla ilk gelen isimdir.

    -alıntı-

    uğur ertekin

    kimdir ? misyonu nedir ?

    1968 doğumludur, izmir‘de yaşamaktadır. ilkokul sonrası sırasıyla izmir özel türk koleji ve ege üniversitesi ingiliz dili ve edebiyatı fakültesinden mezun olmuştur.

    1989 yılından beri motosiklet kullanmaktadır. 1991 yılında ilk büyük cc. vitesli motosikletine sahip olmuş, 2000’li yıllarda omm derneği ile motosiklet ileri ve güvenli sürüş eğitimiyle tanışmıştır. eğitimden önceki onca yıl şansının yardımıyla motor kullandığını görerek, bu işi var olan tüm imkânlar dâhilinde en iyi şekilde öğrenmeye, devamında da öğrendiklerini diğer motosiklet sürücüleriyle paylaşmaya ve bu şekilde türkiye’de bilinçli sürücü gelişimine katkıda bulunmaya kendini adamıştır.

    var olan tüm zamanını bu yolda kullanmak adına ortağı olduğu aile şirketinden ayrılmıştır.

    omm-izmir chapter’ın kurucusu olmuş ve en başından itibaren 2009 yılının ekim ayına kadar bir yandan da direktörlüğünü yapmıştır. birçok omm eğitiminde gönüllü olarak karşılıksız asistanlık ve eğitmenlik yapmıştır. omm-ara uzman gözlemcisi olarak ihtiyaç halinde, yapmaya da devam etmektedir.

    2000'li yıllarda, kursiyer olarak katılmış olduğu ilk ve tek omm-ara yol eğitiminden, ilk girişte, en yüksek seviye olan gold derecesini almış ve devamında ingiltere’ye giderek iam (institute of advanced motorists) testini geçmeyi başarmış ve üyeliğini kazanmıştır.

    sonrasında daha da ilerisini hedeflemiş ve zorlu sınavları geçerek, motosiklet konusunda, bu seviyede avrupa’nın yol eğitimi veren sayılı ileri ve güvenli sürüş eğitmenlerinden birisi olmaya hak kazanmıştır.

    önce , iam cat - certified advanced trainer - sertifikalı ileri sürüş eğitmeni - , onaylı adac-dvr (almanya) eğitmen eğitmeni ve t.c. m.e.b sertifikalı sürüş eğitmeni sertifikalarını almıştır.

    sonra, iam cat eğitimi verebilmeye ve avrupa standartlarında ileri sürüş eğitmeni yetiştirmeye yetkili, iam senior observer (uzman gözlemci) ünvanına hak kazanmış ve sertifikasına sahip olmuştur.

    sonrasında rospa testini en üst seviye olan rospa gold seviyesi ile geçmiş ve hemen devamında avrupadaki tek dsa ve btec onaylı, diplomalı ileri sürüş eğitmenliği kursu olan, zorlu rospa advanced instructor (rospa ileri sürüş eğitmeni) kursunu en üst seviye başarıyla bitirmiş ve sertifikasını almıştır. bu arada gene testleri rospa gold ile geçen ve bu kursu yüksek başarıyla bitiren art motoakademi eğitmenlerini de hazırlamış ve yetiştirmiştir.

    en son olarak da, ileri ve güvenli sürüş eğitmenliği alanında ulaşılabilecek en üst seviye sertifikasyon olan u.k police class-1 sertifikasyonu ile beraber examiner (test sınavcısı) ünvanına hak kazanmıştır. alınması çok zor olan bu en üst seviye sertifikasyona sahip, dünyadaki ilk ve şu andaki tek türk eğitmendir.

    avrupa'da, ileri ve güvenli sürüş eğitiminin en son basamağı ve en üst seviyesi olarak kabul gören, katılımcısına testi geçmesi halinde uluslararası ileri ve güvenli sürüş sertifikası kazandıran rospa ileri sürüş testlerinin, türkiye'deki ve türkiye'ye yakın avrupa ülkelerindeki, onaylı uluslararası examiner'ı -sınavcısı- dır.

    sahip olduğu examiner sertifikası, aynı zamanda onaylı ve diploma sertifikalı rospa ileri sürüş eğitmeni yetiştirme ve onaylama hakkını da kazandırtmıştır.

    uğur ertekin, bu güne kadar kazanmış olduğu tecrübe ve almış olduğu eğitimler ile edindiği bilgileri, daha da ciddi, bütünüyle profesyonel ve kurumsal bir yapı içerisinde sizlerle paylaşabilmek adına ve aynı zamanda yeni eğitmenler de yetiştirebilmek için, 2009 yılı nisan ayından itibaren art motoakademi eğitim ve danışmanlık ltd. şti. kurucu ortağı ve baş eğitmeni olarak kariyerini devam ettirmektedir.

    uzunca bir dönemden beri, türkiye'de motosiklet konusundaki doğru bilincin ve doğru sürüş becerilerinin kazanılmasına katkı sağlayabilmek adına, türkiye'nin her yerindeki çok sayıda motosiklet binicisine ulaşmaya çalışmış, ulaşmış ve ulaşmaya da devam etmektedir. eğitimlerine katılan kursiyerleri arasında motosiklet kullanan ''ünlü''ler de vardır.
    (bkz: art motoakademi)
  • eğitim aldığım kişiler ve kurumlar arasında en iyisini uğur ertekin'den aldım. harbiden paranın hakkını veriyor. bundan sonraki eğitimlerimi de bu uğur hoca'dan almayı planlıyorum.
  • 15 dakika icinde arkasina alarak datca virajlarinda bana aydinlanma yasatmis hoca. yol egitiminde daha iyisi bence yok.
  • az önce frenajla ilgili bir makalesini okudum - eğer kendien aitse, yani motosiklette debriyaj sıkarak ağırlığın ön tekere verildiğini yazmışsa gerçekten, ömrüm boyunca köşe bucak kaçacağım insanlar listesine tepeden girmiştir.
    eğitimine katılmadım ama temel fiziğe bu denli karşı çıkabilen birinden gerçekten bir şey öğrenmek istemem.
  • uğur ertekin ile birebir tanışmıyorum fakat çoğu eğitmen hakkında olumsuz söylemler bulunuyorken şahsen kendisi hakkında herhangi bir olumsuzluk duymadım. uzaktan görülebildiği kadarıyla ülke standartlarının üzerinde bir kaliteye sahip ve her şeyden önemlisi iyi bir insan olduğunu düşünüyorum. iyi bir eğitmen sadece üstün bir bilgiye sahip olmak değil, aynı zamanda iyi bir insan olmaktır.

    eğitmenlik serüveninin henüz başlarında olan bendeniz için bir rol modeldir.

    yukarıdaki enrty sahibi vatandaş kimdir necidir bilemeyiz lakin frenleme esnasında debriyajı sıkmak tartışmaya açık bir konudur.

    frenleme esnasında derken ne tür bir frenlemeden bahsediyoruz önemli olan o. sürüş planı içerisinde duracağımız yeri belirleyebildiğimiz ve plan dışında herhangi bir etken olmayan durumlarda sıralı vites düşürme esnasında motor kompresyonunu kullanarak duruş kabul edilebilirdir ve doğrudur.

    lakin ani bir durum ile karşılaşıldığında fizik kanunlarından evvel insan davranışlarını da bilmek elzemdir. çoğu motosiklet sürücüsü, yani gerçek hayatın içerisinde motosiklet kullanan bizler her ne kadar yoğun strese maruz kalsak da reflekslerimiz bir motogp pilotu kadar canlı olmayacaktır. sistemli ve güvenli sürüş bizleri tehlikelerden henüz onlar yaşanmamışken uzak tutar ve bunu sistematik hale getirmeyi amaçlar. bunun avantajları olduğu gibi dezavantajları da vardır. bu dezavantajlar ise yaşanılacak ani durumların azalması ve bu duruma karşı yabancılaşmamızdır.

    şu bir gerçek ki; ülkemizde motosiklet eğitimi sadece bir kere alındığında yeterli olarak algılanır. temel sürüş eğitimi ardından hakimiyet eğitimi ve hemen ardından yol eğitimi veren ve bunu bir ya da iki hafta içerisinde gerçekleştiren bunun akabinde öğrenme aşamasında olan kişiyi gereksiz özgüven ile yükleyen eğitmenlerin olduğu bir coğrafyadayız.

    motosiklet eğitim sürecinin bir sonu yoktur klişesini hepimiz biliriz. bu durum zaten yalnızca motosiklet için değil hayatımızın tüm alanlarında geçerlidir. iyi bir eğitmen de kişiye motosiklet sürmesini öğretmez, bunun üzerine düşünmesini sağlar.

    bir kez alınan eğitim sonrasında yola çıkan sürücüler her ne kadar sistematik ve güvenli sürüş gerçekleştirseler dahi bir anlık dikkatsizlik sonucunda tehlike içeren ani durumlar karşısında kalabilirler. eğitimler, asla kaza yapmamayı garantilemez. fakat genel sürücü kitlesi eğitimler sonrasında kapalı alan antremanlarına devam etmediği için sürüş rutinleşir ve dolayısıyla beklemediği bir olay ile karşılaştığında yanlışlar silsilesine kapılabilir.

    önüne çocuk çıktığında eğer debriyajı sıkmadan frenleme yapılacaksa şu eylemleri sırasıyla gerçekleştirmesi gerekir;

    - frenleme ile beraber gazı seviyeli bir şekilde kapatarak kompresyondan yararlanmak
    - kompresyonun zayıfladığı devire indiğinde vites küçültmek
    - frenleme etkisiyle beraber hızla yavaşlayan motosikletin vitesini küçülttüğünde doğru vites ve devir aralığını yakalamak
    - debriyajı hızlı salmayarak arka tekerin kitlenmesini önlemek
    - henüz debriyajı salarken hızla yavaşlayan motosikletin yeni koşullarına ayak uydurarak tekrar vitesini ve devrini ayarlamak
    - tüm bunları sırasıyla, eksiksiz ve hatasız bir şekilde durana kadar tekrarlamak
    - eğer geç kalınırsa kompresyon kendini itme kuvvetine bırakacağından geç kalmamak

    tüm bunları 3-5 saniye içerisinde gerçekleştirmek ise beklemediğimiz bir olayla karşılaşıldığında pek mümkün değildir. insan faktörünün olduğu her yerde hata vardır. eğer bu durum bir makina tarafından kontrol ediliyor olsaydı pekala doğru bir frenlemedir.

    beklenmedik anlarda karşılaşılan ani durumlar karşısında bizim gibi gerçek hayatın içerisindeki kullanıcılar umulduğu gibi soğukkanlı bir şekilde karşılık veremez veyahut istenmeyen durumlar deneyimlenmemesi istendiğinden de debriyaj çekerek duruş öğütlenir.

    gündelik sürüşlerde her nasıl kullanıyorsak, sürüş karakteristiğimiz bu yönde kemikleşiyor ve doğal davranışımız haline geliyor. önüne çocuk atlayan bir sürücü de bu durum ile karşılaştığında, savunma mekanizması olarak aşina olduğu hareketleri tekrarlıyor.

    "manetleri normalde iki parmak sıkarım ama acil bir durumda dört parmak tabii ki" diyen bir sürücü, bu acil durum ile karşılaştığında genellikle iki parmak sıkmaya devam eder çünkü bilincini bu şekilde kodlamıştır.

    manetleri kaç parmak sıkacağımız ise başka bir tartışma konusudur ki, absli mi abssiz mi tartışmasının halen devam ettiği bir toplulukta uzun süre sonlanmayacaktır.

    özet geçmek gerekirsek eğer, motosiklet sürüş öğretilerine sadece fizik kanunları ile bakmak yanlış değil eksiktir. insan davranışları ve psikolojisi her zaman büyük bir dilime sahiptir.
  • her konuda olduğu gibi motosiklet yol eğitimi konusunda da fanatizm ve kutuplaşma had safhada.hocamızın fanatiği çoktur.motosiklet arabaya göre daha riskli ve tehlikeli birşey olarak algılandığından bu eğitimcilik işi feci gözde bir iş kolu haline gelmiştir.vatandaş bu işe ciddi para harcamaktadır.ben kendisinden eğitim almadım iyidir kötüdür diyemem ama eğitimi kendisinden alıp da fanatikleşen kendini adeta guru seviyesinde gören, çok konuşup az motor süren 2-3 arkadaşla tanıştım.birbirinden alakasız tanıdığım bu adamların benzer özelliklere sahip olması beni ürpertti.bu işe başlayacak arkadaşlara tavsiyem eğitimlerinizi mutlaka alın ama özgürleşme sevdasıyla çıktığınız bu yolda fanatikleşip saçmalayıp yolunuzdan sapmayın.
  • izmir'li eski abilerdendir.. yani babamın jenerasyona göre alt, bana gore üst devre motorculardandir.

    grupculuk işlerinde çok uzun zamandır yokum ama 2000'lerin erken zamanları -ilk yarısı diyeyim- oldukça aktiftim.
    o dönemlerde omm filan takılıp beraber performans süren en sağlam -big enduro/touring- ekipti bunlar. rahmi daha omm'den yeni ayrılmıştı. paolo volpara"yla ve jon taylor'la yürüyordu işler.
    beraber tatillere, festivallere filan sürerdik.

    ekibin ortalaması yüksekti. performans sürüşleri çok keyifli geçerdi.
    grubun arkalarında, marmaris virajlarında yatıp kalkarken, apex'te ip gibi dizilmiş, teker teker bi sağa bi sola yatan ekibi izlerdim.

    hepsi ustaydı, herkes iyiydi ama ben sürüş esnasında uğur abi'nin rahatlığını, akıcılığını alır başka bi yere koyarım 20 senedir.

    motoru sürmeyen, adeta motorla beraber akan bir adamdır uğur abi.
    önümde (çok daha fazla ama hadi 100+ diyeyim) gibi bi süratle viraja yatar herkes teker teker,
    uğur abi o viraja yatmaz, o virajda akar adeta.

    herkesin sürüşü bi hikaye anlatır. uğur abinin sürüşü şiirdir.
    sadece ustalık değil bu kadarı, çok ustalarla sürdüm. aşağı yukarı herkes ustaydı o gruptan. çoğu da ileri sürüş eğitmeni oldu, okul açtı.
    uğur abininki ustalığa ek olarak bi çeşit doğal yetenek. muazzam içgüdüleri var sürüşle ilgili. yolla ve motorla öyle bir bütünleşiyor ki, o önünüzde akarken hayran hayran izlemekten kendi sürüşünüze konsantre olamıyorsunuz.

    jon taylor gibi bi heriften*, ilk sürüşünde platin seviye -en üst mertebe- üyelik alabilen tek adamdı zaten o zamanlar.
    bir de mutevazidir çok...

    şimdi naapıyor neediyor bilmem. o da eğitmen olmuş sanırım. yakışır. hatta en çok ona yakışmıştır bence
  • kendisi ile tanışmıyorum ancak öğrencilerinden biliyorum ki "çok iyi sürüyorlar"
    sanırım "yol eğitimde türkiye'nin en iyi hocalarından biri"
  • kendisi ile tanışma fırsatı bulamadım ama (bkz: zafer akçay) ile beraber çektikleri yol videosu'yla tanıdım.

    ipeksi sürüş yapıyor.

    (bkz: izlemesi aşırı rahatlatıcı videolar) için izlenebilecek bir video bırakıyorum. motosiklet kullanan, kullanmayan herkesin izlemesi taraftarıyım.

    saygılarımı sunuyorum.
  • hocam bir toplum hizmeti yapmış ki sormayın.
    şu şile virajlarında dizini aça aça yere değdirmeye çalışan apaçilere özellikle izletelim.

    orası pist değil. yaya ve araç trafiğine açık.
    üstelik orman yolu yani hayvanların evi..

    hocam çiçek gibi video yapmış. ellerine emeklerine sağlık. sağolsun.

    çok saygılar uğur hocam.
    virajlar tık tık
hesabın var mı? giriş yap