aynı isimde "tutunamayanlar (dizi)" başlığı da var
461 entry daha
  • ulan hala mı tartışılıyor bu dediğim türk romanının ulysses'i...

    tartışılması aslında güzel bir olay da, ucuz polemiklere konu olması garip...

    (bkz: oğuz atay sığ ve yapay)
  • bu kadar popüler olmasina anlam veremedigim kurgu şaheseri roman.

    öncelikle bu roman herkese göre değil. yani bir başka kült türk romanı olan kürk mantolu madonna gibi yalın ve sürükleyici değil. arada akışı bozan şiirler, mektuplar, tarihsel metinler gibi birçok farklı tür bulunur. "roman içinde roman" olarak da adlandırılan çok katmanlı, çok farklı tarzda okumalara açık postmodern bir kitaptır. cümle yapısı da türk edebiyatı açısından oldukça sıradışıdır. proust'a selam çakan, joyce'a meydan okuyan uzunlukta ve yapıda cümleler bulunur. dolayısıyla hazmı zordur, altyapı ister.

    ayrıca bu kitap milletimizin bayıldığı kerime nadir tarzı melodramatik bir aşk , ahmet ümit tarzı bir polisiye, cezmi ersöz tarzı bir ergen liseli stayla, elif şafak tarzı mevlana'yı sömürmeyen maldır tandansında da değildir. yani kitabın okunmasını çekici (!) kılacak pek sebep yok.

    üstelik kitap kısa da değil, 700 küsür sayfa. dolayısıyla herkesin okuyamayacağı bir kitap mevzu bahis olan. ama gel gör ki okuma oranının altı yılda bir kitap olduğu sevgili ülkemde hemen herkes bu kitabı okumuş ! ben değil, facebook iletileri ve sosyal medya böyle söylüyor.

    işin bir diğer boyutu da şavkar altınel gibi gösteriş ve reklam düşkünü çakma enteller bu sıradışı romana binaen oğuz atay sığ ve yapay derken, adına ilk kez bir facebook iletisinde rastlayan ergen ve ergen ruhlu insanlar ise metalaştırıyor. oku(ya)madığımız bir romanı hem dibe, hem zirveye çekmek bize özgü bir hal olsa gerek.

    edit yahu nasıl entry yorumluyorsunuz anlamıyorum. şunu bir daha okuyun. ben roman kötü demedim, aksine çok üst düzeyde bir başyapıt olduğu için herkese hitap eden bir kitap olmadığını, ama nedense herkesin okudum tribine girdiğini ve dolayısıyla romanı populerleştirdiğini belirttim. istediğin kadar eksi bas, umurumda değil tabiiki ama kbenim gibi bir atay tutkununa bu romanı kötülediğimi ima etmek bir nevi hakarettir. en azından oğuz atay sığ ve yapay başlığına ve başlığı açana bakarsan anlarsın ne demek istediğimi.
  • sözlük o kadar bok yoluna girmiş ki, birakin yazdığınız kulturel içerikli entryleri, artık nickinize bile tahammulleri yok. halbuki 6 sene önce ben bu nicki aldigimda sozluk sloganina uygun olarak " kutsal bilgi kaynağı'"ydi. sol framde aynı konuyla alakalı (mesela marmaray, bu arada yeter ulan) onlarca başlık bulunmuyordu. şimdi herkesin bildiği üzere troll ve ergen yuvası. daha önce bircok eski yazar aynı problemi dile getirmişti, ama nafile. ssg kaliteyi değil, parayı tercih etti. sözlükten kaçan kaçana. kimsenin umrunda olmayabilir ama bu gidişle ben de kaçarım.

    bir de şöyle bir durum var. ben bir yazarı suçlamadan önce eski entrylerine bakarım. sonuçta tek bir entry gösterge değildir. oysa şahsıma hakaretler yağdıran yazar eski entrylerime değil nickime bakmış. ama ben onun eski entrylerine tek tek baktım. gerçek hayatta çok entellektüel biri olabilir, ama sözlüğe gram katkısı olmayan bir adamın, abuk sabuk konularda yazmış bir adamın beni böylesi önemli bir başlıkta eleştirmesini kabul edemem. immanuel tolstoyevski , linuswithnoblankets ya da kedu gibi yazarlar isterse ağzıma sıçsın, ama ona dur derim. çünkü kendisi yazdığı entryleriyle, "kutsal bilgi kaynağı" sloganlı bir sözlükte gereksiz duruyor.

    bu uzun girizgahtan sonra romana dönersek eğer, tutunamayanlar üstüne söyleyecek pek fazla bir şey yok. hemen her şey dile getirilmiş. ben de roman hakkında kendi görüşlerimi yukarılarda bir yerde ifade etmiştim. kim ne derse desin türk romanının zirvelerinden biridir ve hep öyle kalacak.

    not: sözlüğe böyle forum misali cevaplı entry girdiğim için özür diliyorum herkesten.
1321 entry daha
hesabın var mı? giriş yap