*

  • bu 2004 yapımı apichatpong weerasethakul filmini tanımlamak için ya yeni bir terim yaratmak gerekecek ya da ben "gördük ama hiç görmedik avant-garde'ı" gibi dandini bir kelime grubuyla barkodlayacağım kendisini.

    romantizm, gerilim ve komedinin buluştuğu, geniş kitlelere hitap eden bir seyirlik demek istiyorum hakkında öncelikle; bütünüyle yalan söylediğimi de eklemek. ufak dozlarda etkileşime giriyor bu üç afacan birbirleriyle belki ama sonuç, şu yaşlı bedenim ve yorgun gözlerimin bunca yıldır rastlamadığı bir sinemaya varıyor. geniş kitlelere ulaştığı gün, cehennemin buzla kaplandığı güne denk gelecektir; o kısmı bir yaz günü rüzgarı edasıyla geçiyorum onun için.

    elimi kolumu sallayarak hararetle konusunu anlatmak istiyorum izninizle şimdi de... ama gelişigüzel seçilmiş on yedi kelimenin oluşturabileceği herhangi bir cümleden farklı bir şey aktaramayacağımı görüp bakın nasıl vazgeçiyorum akabinde. anahtar kelimelerimizin mevcut olmadığını söyleyemeyiz yine de: aşk, iki adam, in, tapınak, konuşan maymun, tropikal iklim, orman, kaplan, mit. devam etmek, kızılmaske ile kurulabilecek daha fazla alakasız benzetmelere yol açabilir.

    iki bölümden, sanki iki farklı kısa filmden oluşuyor. önce aşkın daha elle tutulur yanı, sonu görünmeyen masumiyeti, şehvete daveti. sonra ulu aşkını karşılayan, bırakmak istemeyen adamın, konuşkan ormandaki sessiz yüzleşmesi. en sonda da, hissettiklerinden hangi birini anlatsa bilemeyen bir seyirci- mesela ben.

    herkesin kendine göre okuyabileceği ama aynı herkese hoş gelmeyebilecek, hoş gelmemesi anlaşılabilecek, üstüne burnu büyüklük yapılamayacak, hayranlık uyandıran bir garip film tropical malady. yalnız seyredilince en büyülüsünden.
  • ruhgöçü: görsel

    (bkz: apichatpong weerasethakul)

    en iyi filmler rüyalara benzer, derler. öyle bir film işte.
hesabın var mı? giriş yap