• tractatus "inceleme" anlamına gelen latice bir kelime olup spinoza'nın tractatus theologico-politicus (ilahiyat-siyaset incelemesi), tractatus politicus(siyaset incelemesi) ve tractatus de lntellectus emendatione (anlığın düzeltilmesi üzerine inceleme) eserleri mevcuttur. büyük feylesof ludwig wittgenstein ile anılan tractatus logico-philosophicus en müstesna eserlerden biridir. kendisi daha sonrasında eserde ifade ettiklerinin hilafında düşünceler içerisinde olsa da hem sistematiği hem de önermeleriyle kendinden sonraki felsefecileri ve felsefe tartışmalarını önemli ölçüde etkilemiştir.
  • tam adını george edward moore'un tavsiyesi ile spinoza'nın tractatus theologico-politicus kitabından almıştır. kaynak
  • "türkler savaşa, düğüne çağrılmış gibi giderler." tractatus
  • mantıkla ilgilenenlerin okuması gereken bir kitaptır. kitabın ön sözünde ana fikrini barındırır: açık ol, olamıyorsan da susmalı. felsefedeki sorunların dilin mantığının yanlış anlaşılmasından kaynaklandığını iddia eder ve kitapta kanıtlar. bence kitap okunmadan önce şu 3 kavramın ayrımı da bilinmelidir:
    anlamlı: doğrulanabilir veya yanlışlanabilir kavramlardır. örneğin: "bu kalem kırmızı"
    anlamsız: eksik bilgi içerdiğinden dolayı yanlışlanıp doğrulanamayan ifadelerdir. örneğin: x<5
    anlam-dışı: doğrulanıp yanlışlanamayan ifadelerdir. çünkü sınırın berisinde değildirler, ötesindelerdir. bizim inceleyebilceğimiz alanın dahilinde değildirler. tüm metafizik önermeler buraya girer. örneğin "tanrı herkesi sever." gibi önermeler anlam-dışıdır. bizim mantığımızı oluşturan sınırın ötesindedirler. bu sebeple wittgenstein anlam-dışı önermeler hakkında tartışmayı saçma bulur. tekrar söylüyorum: tartışmayı saçma bulur, bu ifadelerin saçma veya yanlış olduğunu söylemez.
  • sadece içerik anlamına gelmez. batı felsefesindeki en yanlış anlaşılan metni olabilir.
  • şöyle güzel bir paragrafı vardır.

    benim cümlelerim şu yolda açıklayıcıdır ki: sanki üstüne tırmandıktan sonra devrilmesi gereken bir merdiven gibi. beni anlayan sonunda bu cümlelerin saçma olduklarını görür. bu cümleleri aşması gerekir ancak o zaman dünyayı doğru görür. üzerine konuşulamayacak konuda susmak gerekir.

    kıtacıların okuması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum. felsefesinde her şeyi mantığa bağlamaya çalışıyor. belki bu biraz "hadi canım bunu da uyarlamazsın" diyebilirsiniz.
  • viyana grubunun mantıkçı pozitivizt anlayışlarını dayandırdığı, ludwing wittgenstein tarafından yazılan tractatus logico philosophicus adlı eserden gelmektedir. wittgenstein sonraları bu eserinde savunduğu düşüncelerinin karşıtı anti pozitivist bir anlayışa sahip olacaktır. yaşamı boyunca ilk yayımlanan eseri ve doktora tezidir. orada şöyle der: “dil gerçeğin resmidir”
hesabın var mı? giriş yap