toşiro mifune ^*

• 1920 - 1997 yılları arasında yaşamış efsanevi japon aktör. başlıca önemli filmleri arasında rashomon (1950), the magnificent seven (1954), yojimbo (1961), sanjuro (1962), trt yıllarında ülkemizi de kasıp kavuran shogun tv dizisi (1980) , steven spielberg'in yönettiği 1941 (1979) sayılabilir.
• method actor. akira kurosawa'nın favori oyuncusudur. 1951 venedik film festivalinde rashomon filmi ile mifune ve kurosawa batı tarafından keşfedilirler. kendisinin çok güçlü bir screen personası olup, plana girdiği an seyircinin gözlerini kendi üzerine çeker. boynunu kaşıma, omzunu kıpırdatma, saman çiğneme gibi imza hareketleri vardır. oynadığı tün filmlerin videolarının/dvdlerinin arka kapaklarında kendisinden "increadible", "magnificent", "incomperable" gibi sıfatlarla bahsedilir.
• shogun dizisinde toranaga karakterini canlandıran japon aktör
• kurosava'nın çağ filmleriyle tanınan samurai tiplemelirinin olmazsa olmaz isimlerinden biri.
• bir cok film gibi throne of blood ve the hidden fortress da da oynamis japon aktor. samurai denince beyaz perde de akla gelen isim.
• en esaslı samuray temsilcisi...
• karakter oyuncusudur ve samurai rolleriyle özdeşleşmiştir artık. karakterine getirdiği beden dilini (saç sakalla oynama, beylik kol kanat kırmalar) klişe olabilecek iken kendi lehine kullanıp onla aramızda bir samimiyet yaratmayı beceriyor.
• kurosawanin favori oyuncusudur ama kizil sakal ya da diger adiyla akahige filmi ikilinin birlikte calistigi son film olmustur. kurosawa bir ropartajinda "bir oyuncu kendi öz kişiliğini oynamaya başladı mı artık herşey bitmiştir. ben de bundan böyle onunla çalışmamaya karar verdim." demistir.
• seven samurai'da samurai özentisi fakat mangal yürekli bir japon köylüsünü canlandırırken paçoz gibi dövüşen bu adam, sanjuro'da kurt bir ronin rolünde kılıcıyla şiir yazmıştır.
• kanımca shogun dizisinde oynadığı toranaga rolu aşmıştır, bitirmiştir, süperdir. bir an ekrandan çıkacak, benim evi yönetecek zannetim. işte o dizide ağır abi rolü keserken, anjin san'dan kendisine denizci dansı öğretmesi istediği ve dans ettiği sahne bana hep godfather'daki marlon brando'yu hatırlatmıştır. bir o kadar uzak, bir o kadar yakın.