• freud un insan davranışının bilinç , bilinç öncesi ve bilinç dışı olarak üç bölümden meydana geldiğini ileri sürdüğü kuram. burada amaç ; zihinsel içerikleri belirli zihin bölgelerine yerleştirerek bölümlemektir.
  • freud'un bu kuramına topografik kuram denmesinin sebebi ise: "bilinç, bilinçaltı, bilinçdışı"nı gösterirken, bunları bir buzdağı profiline yerleştirmesidir.

    buzdağının,

    görünen kısmına: bilinç,

    suyun altında kalıp azıcık görünen kısmına bilinçaltı,

    suyun derinliklerindeki, hiç görünmeyen kısmına ise bilinçdışı demiştir.

    ayrıca (bkz: id) (bkz: ego) (bkz: süperego)
  • freud'un bir zaman sonra terk edip yapısal kişilik kuramı şeklinde geliştirdiği, insan davranışlarında etkili olan zihinsel süreçleri içeren kişilik teorisi. kişiliği üç bölümde inceleyen bu kuram, freud'un düşünce gelişimi içerisinde geçici bir model olarak yer almış, daha sonra ego ve id kitabında geliştirdiği id, ego ve süperego kavramlarıyla yapısal kişilik özelliklerini ayrıntılarıyla açıklamıştır.

    bilinç, bilinçöncesi ve bilinçdışından oluşan topografik kuram, çeşitli zihinsel etkinliklerin bilinçle ilişkisini ve bilince uzaklıklarını saptamayı amaçlar. bilinç; diş dünyadan ya da bedenimizden gelen uyaranları algıladığımız, düşünce süreçlerinin içinde bulunduğu zihin bölgesidir. bilinçöncesi, algılayabilmek için belirli bir çaba sarf ettiğimiz, dikkatimizi toplamamızı gerektiren, düş kurma gibi ilkel süreçlerin de yer aldığı zihinsel olayları ve süreçleri içerir. bilinçdışı ise; tüm ilkel duyguların varlığını sürdürdüğü, bilince ulaşma olanağı bulamadan bastırılan, toplum normlarına veya ahlaki ölçütlere uymayan, gerçeklikten ve mantıktan uzak, sansürsüz, içimizden geldiği gibi doyurulmak istenen dürtülerden oluşur ki, daha sonra daha da biçimlenerek id olarak tanımlanacaktır. topografik kuram, zihinsel olayların farkında olunması ya da olunmamasının ayırdına varılmasına yardımcı olur. bu anlamda halen geçerliliğini yitirmemiştir.

    gel gelelim, freud'un hastalarının yarasına merhem olamamıştır. freud, klinik çalışmaları sırasında bazı hastalarda gözlemlenen bilinçdışı suçluluk duygularının topografik modelle açıklanamayacağını fark eder. "çünkü bu modele göre ahlaki değerlere ilişkin duyguların, içgüdülere karşıt güçlerin bulunduğu bilinç düzeyinde yer alması gerekiyordu."*

    bu ve buna benzer sebeplerden ötürü, zamanla topografik kuram psikanalitik uygulamalarda kullanılan bir araç olmaktan çıkarak, yerini, daha açıklayıcı olan, id, ego ve süperegodan oluşan yapısalcı kurama bıraktı. freud için de, topografik kuramı tam olarak terk etmek uzun bir zaman almıştır. topografik kuram ise, yapısalcı kuramda yer alan kavramların temelinin oluşmasına sebep olacak, freud'un yepyeni bir fikirler geliştirerek ruhsal yapıyı açıklamasına yol açacaktı.
  • freud'un bilinç sınıflamasıdır, hani hepimizin bildiği buz dağı örneği. bu sınıflamayı yaparken 3'e ayırır.
    bilinç, ön bilinç, bilinçdışı. ön bilinç yerine bilinç öncesi de diyebiliriz. yalnız şöyle bir şey var ki yanlış bilinir, "canım bilinçaltına atmışsın ondan öyle işte" dediğimiz şeyler aslında bilinç dışıdır. bilinçaltı dediğimiz de ön bilinç.

    bilinci biliyoruz, farkında olduğumuz yaşantılarımız ve duygularımızı içerir. ama bu bize kendimiz hakkında asıl bilgiyi vermez. sadece farkındayız işte o sırada.

    ön bilinç, bilincin hemen altı. bilinç dışının da üstü. aradaki köprü. birazcık çabayla hatırlayıp bilinç düzeyine ulaştırdığımız bilgiler buraya girer. anılar ve bilgi dağarcığı yani. ilkokul öğretmeninin adı neydi? hatırlamaya çalışıp söylersin. derin değil o kadar yani.

    bilinç dışı, işte freud'un budur abi dediği yer. kişiliği oluşturan en büyük kısım. farkında olmadığımız duygularımız, yaşantılarımız burda. korkular, duygular, istekler, düşünceler, dürtüler, ayıp ve yasak olarak adlandırılan şeyler, mantık dışı istekler, bencilce ihtiyaçlar, utanç verici deneyimler, kabul görmez cinsel arzular, vahşet dürtüleri, tutku, hırs, entrika.. burası bayağı karışık gördüğümüz üzere. bilinci troller gibi hep bilince çıkmak ister. nasıl yapar bunu? mesela dil sürçmesi, mesela birine çelme takma isteği. bu biraz hafif oldu, mesela birini öldürme isteği. rüyaların yorumlanması bu kısımda var. freud reyiz öyle yapmış. hipnoz ve telkin de burada var. olm en eğlencelisi burası bence. bilinç çok rerörerö.

    şöyle diyebiliriz; bilinç seviyesi ego, ön bilinç seviyesi süper ego, bilinç dışı da idle bağlantılı.
  • topogragik kuram sonrasi (bkz: yapisal kuram)
  • topografik modele göre kişilik, bilinç, bilinç öncesi ve bilinçdışı olmak üzere üçe ayrılır.
    bilinç, o an farkında olunan her türlü duyum ve yaşantıların bulunduğu düzeydir. yani bilinç, farkında olduğumuz düşüncelerimizi ifade eder. bu düşünceler zihnimize yeni fikirler geldikçe değişir ve öncekiler bilincimizden kaybolur gider. bilinçöncesi ise o an farkında olunmayan ancak çağrışımla ya da belli bir zihni çabayla bilince taşınması mümkün olan bilgilerin ve yaşantıların bulunduğu katmandır. bir şey için eğer “aklımda” diyorsanız, aklınızın bilinçli kısmını kastediyorsunuz demektir. aslında aklımızda tuttuğumuz bilgilerin çok azını bilinçte tutarız. bilinçöncesinde tutulan bilgiler, ancak gerektiğinde bilince taşınır
    freud’un psikolojiye kazandırdığı önemli kavramlardan biri, kesinlikle bilinçdışıdır. fromm’a göre, freud’un “en yaratıcı ve temel başarısı”, bilinçdışı kuramını ortaya koymasıdır. batı dünyasında insan konusunda yapılmış “en çarpıcı keşif” bilinçdışıdır . bilinçdışı; farkında olmadığımız arzu, istek, dürtü, duygu ve düşüncelerin depolandığı bölümü ifade eder tahmin edilenin aksine, bilgilerimizin büyük kısmı bilinç ya da bilinçöncesinde değil, bilinçdışında yer alır. bilinç, buzdağının ancak görünen yüzüdür. freud’a göre, bilinçöncesindeki bilgilere çeşitli çağrışımların yardımıyla ulaşılabilirken, bilinçaltı bilgilere her istediğimizde ulaşamayız . freud, bazı olağan dışı koşullar dışında, bilinçdışındaki bilgilerin bilinç düzeyine taşınamayacağını söyler.
    bilinçdışındaki bilgiler, bilinç düzeyine aktarılamadığı için kanıtlanması güçtür. freud, bilinçdışının ancak dolaylı yollarla kanıtlanabileceğini söylemektedir. rüyalar, nevrozlar, unutmalar ve dil sürçmeleri, bilinçdışının delilleri arasında sayılmaktadır

    freud’un ortaya koyduğu üçlü bilinç tasnifi ve bu tasnifte bilinçdışına büyük kudret atfetmesi, çeşitli eleştirilere neden olmuştur. bu eleştirilerden bir tanesi, akıl ve irade sahibi insanın, adeta bilinçdışının oyuncağı gibi gösterilmesidir. diğer bir eleştiri ise, ortaya konulan bu yapının, bilimsel yollarla denenebilirliğinin olmayışıdır bu durum, kavramlara yüklenen anlamlarla ilgili kuşkulara yol açmaktadır. freud da topografik modelin sınırlılıklarını fark etmiş ve bu modelin üzerine “yapısal model” adı verilen yeni bir yapı inşâ etmiştir.
hesabın var mı? giriş yap