• gazeteci rachel gould'un yazdığı bir öykü. genç bir kızın ağzından anlatılan bu öykü, anlatıcının thucydides sayesinde ailesi ile ilgili acı bir gerçeğin nasıl farkına vardığı ile ilgilidir. yazım tekniği açısından biraz ilginç olmasına rağmen konusu fazlasıyla daraltıcıdır.
  • herodot arkasindan gelen bi tarihci. eserleri mevcuttur.
  • realismin en buyuk buyuk buyukbabasi olarak tanimlanabilcek dusunur*. realismin gucler dengesi ve guc boslugunu anlatmak icin,
    "strong do what they will, weak suffer what they must" demistir.
  • milattan önce 430lu (ortalama) yıllarda yaşamış olan yunan, aristokrat tarihçi. pelopones savaşlarını kaleme almış ve bu savaşın hem truva savaşından hem de pers savaşlarından önemli olduğunu vurgulamış. homeros ve herodotos için "eğlencesine tarih yazıyorlar" şeklinde atıfta bulunmuş ve tarihin rasyonel analizlerle (neden oldu? nasıl oldu? vb.) yazılması gerektiğini savunmuş. ayrıca atinadaki veba salgını sırasında ettiği "aynı insana iki kez saldırılmaz" (yani ikinci kez saldırdığın o aynı insan değildir) gibisinden bir lafı sebebiyle immünoloji tarihinde "immünolojik hafızayı ilk düşünen kişidir" şeklinde de adı geçer.
  • (bkz: realizm)
  • her ne kadar herodotos için pater historiae dense de, gerçek anlamda, bilimsel -döneme göre- tarihçiliğin babasıdır thukydides.

    peloponnesos savaşı 'nda tuttuğu taraf ile kendisinden sonra çoğu kesimin takdirini kazanmıştır. şu açıdan önemlidir bu; tarih yazıcılığında, ele alınan konular, anlatım biçimi, zihniyet dönemin resmini çekebilmemize yardımcı olabilir. misal vereyim; thukydides, eserinde söylevlere yer veren ilk tarihçidir.. dönemin rhetorica anlayışına bir göz atın şimdi..
  • thukydidesin adinin gercek yazilisidir, heyhat kimse oradaki ou diftongunu sallamaz, okundugu gibi yazar, benzer bir yaygin yazim icin (bkz: ouranos)**
  • tarihi şiirleştirmiş olmaktan dolayı homeros'u suçlayan tarihçi.
  • peloponnesos savaşını anlattığı çalışmasında; silahlanma yarışı, ittifak, caydırma, güç dengesi ve strateji gibi kavramları irdelemiştir.
  • nerdeyse bütün eski yunanca özel isimlerle beraber kendi ismi de tarafımızdan yanlış telaffuz edilen adam. "thukididis" okunur. öte yandan sophokles "sofoklis" diye, euripides "evripidis" diye, zeus "zevs" diye, athena "athina" diye, diye diye sikime kadar okunur.

    hep ingiliz - fransız - alman bok yemesi bunlar, bir de bizim eski alimlerin uluslararası normlara uymak için arada derde kalmalarından (tabii ki ve gene de azra erhat'ın hastasıyım allah inandırsın). allahtan vaktiyle atalar atina, peşte, bükreş v.s. demiş de bugün ethıns, budapest, bukırest filan demiyoruz.

    bu arada, büyük adamdır.

    thoukidides'in yaşadığı vakitte anlatım dilinin atası homeros'un ("omiros") edebiyatı temel kabul edildiğinden ve tarih anlatımının atası herodotos'un ("irodotos") da bu işin ağababası olduğu bir ortam varken yaptığı iş -yani bugünkine pek yakın bir yöntemle geçmişi anlatmak- devrimdir. olayları kronolojik, çeşitli kaynaklardan doğrulanmış ve tarafsız olarak anlatır. başvuracağı kaynaklar insan olduğundan ve henüz iphone, .mp3, .avi icat edilmediğinden kronolojide de hata vardır, bazı olayların gerçekliğinde de. tarafsız olup olmadığı da tartışılır ama bir atina vatandaşı olarak yazdıkları büyük göt ister. sözlük'ün götümüze girebilir tırsaklığının onda biri bu adamda yoktur mesela.
hesabın var mı? giriş yap