• filmin asıl hikayesi, dean koontz'un "onlar yoktu" isimli kitabına çok benzer. yalnız kitapta karakterler gözlükle değil bir nevi özel yetenekle görebiliyorlardı uzaylı yaratıkları. filmde unutulmaz bir dövüş sahnesi vardı. bi de bu filmin başrol oyuncusunu bodrum'da gördük arkadaşımla. adam psikopat gibi bakıyodu. tırstıydık hafiften.
  • o efsanevi gozluk taktirma sahnesini izlerken bir arkada$imla resmen uyuya kalmi$tik ya . bu kadar mi uzatilir bir sahne .
  • aslında uzaylı ayağıyla düpedüz kurulu düzene başkaldırı var bu filmde. isyanın destansı ya da bilim-kurgusal hali denebilir. holywood 'da hiç görülmedik biçimde üstü örtülü düzeni eleştirme cesareti war. gözlük sahnesinin uzatılmasındaki amaç insanların gerçekleri görmeye karşı dirençlerinin betimlenmesi var.
  • 1988 yapımı bir john carpenter filmidir. başrollerinde aslında güreşçi olan 'rowdy roddy' piper, süper tok sesli karizmatik zenci keith david ve görüp görebileceğiniz en açık mavi gözlere sahip olan kör kadın rollerinin değişmez yıldızı, herkül ve xena dizilerinin hera'sı meg foster vardır.

    öyküsünün dean koontz'la bir ilgisi yoktur.ray nelson'un eight o'clock in the morning adlı kısa romanının carpenter tarafından modifiye edilmiş halidir. castta yazar frank armitage olarak geçse de bu kişi aslında carpenter'dır. frank armitage william gibson'un neuromancer'ına bir göndermedir.

    işsiz güçsüz takımından olan nada* göçebe hayatı sürüp bulduğu inşaat işlerinde çalışmaktadır. çevresindeki herkes işsizlikten, geçim sıkıntısından ve yaşamın tekdüzeliğinden şikayetçidir. eski bir kiliseye düzenlenen polis baskınından sonra kutular dolusu güneş gözlüğü bulur. gözlüğü taktığında dünya değişmekte ve çevresindeki herşeyin satır araları okunabilir bir hale gelmektedir. dünya uzaylıların işgali altındadır. uzaylılar dünyadaki tüm önemli mevkileri ele geçirmiş yaşamın keyfini sürmekte ve dünyanın kaynaklarını sömürmektedir. insanlar bunun farkında değildir çünkü uyutulmuşlardır. tüm reklam tabelalarında "itaat et,tüket,tv izle, düzeni eleştirme" gibi mesajlar vardır. paranın üzerinde bu senin tanrındır yazar. nada taktığı gözlük sayesinde bu gizli mesajları görmeye başlar. kısa bir süre sonra gözlüğü üretenlerle bağlantıya geçecek ve direnişe katılacaktır.

    uzaylı metaforu ve tv, yazılı basın, reklam tabelaları gibi unsurlara gizlenmiş mesajlar oldukça ilginç ve anlamlı gelmişti bana. carpenter bunu daha da geliştirmek yerine nedense aksiyonu seçmiş bence yapmasaymış çok daha sağlam bir film olacakmış. olmamış neyse bir kaç detay daha verelim.

    meşhur gözlük taktırma amaçlı dövüş sahnesi başlangıçta 20 saniyelik bir sekansmış; lakin aslen güreşçi olan roddy piper ve ondan aşağı yanı kalmayan keith david birbirlerine gerçekten dalmış ve sadece yüzlere atılan yumruklar sahteymiş. bu küçük gösteri carpenter'ın çok hoşuna gitmiş ve sahneyi uzatmış.

    filmin en sağlam quote'u olan "i have come here to chew bubble gum and kick ass, and i'm all out of bubble gum" roddy piper tarafından doğaçlanmış*
  • tamam onlar uzayli degil aslinda, sistem elestirisi filmi bu, kabul. amma, nasil bir sistem elestirisi acaba?
    efendim, bi kere bu guresci eleman bizdeki ince cumali zamaninda yilmaz guney gibi bisi, bir nevi agaya baskaldiran maraba motifi. belirtelim, pikacu bacak kadar sabiye neyse pankreasci da amerikan amele sinifina o. simdi de kulak verelim, kendini ari irktan bilen amerikan milliyetcilerine, dertleri ne bunlarin: "iste medya yahudi kontrolunde, iste para yahudinin elinde, kim yahudi kim degil isimlerine gore ayiralim (iste sana gozluk motifi, kulaklarin cinlasin yalcin agabey* bu arada), onlara kil olalim."
    al sana sembolizm, al sana white trash uber alles.
    dut gibi kafayla 80li yillar vidyo filmi analizi de bir baskaymis.
  • 80'li yıllardaki kapitalizm vs kominizm tartışmasını alttan yedirmiş john carpenter filmi...
  • john carpenter'i john carpenter yapan filmlerden biri..
  • -tak lan su gozlugu!
    -takmiyorum lan sana inat diil mi?
    -oolum taksana bak cok acayip.
    -i ih takmam.
    -al o zaman su yumrugu burnunun ustune.
    -ahhh, ne vuruyon lan ayi, takmiycam dedim yaa.
    -hayvan herif sevdigimden soyluyorum, bi tak sunu allah askina!
    -sus lan terbiyesiz takmiyorum iste.
    -...
    diye surup giden bir film.
    ama cok superdir o ayri. yine de senaryo biraz daha degistirilebilirmis sanki.
  • -i am here to chew bubble gum and kick ass. and i'm all out of bubble gum.
    gibi efsane bir repligi barindiran film. orijinal bir senaryosu olmasina ragmen hayata gecirilmesi cok basarili olmamistir. ama yine de izlemeye deger bir bilim-kurgu aksiyon filmidir.
  • elestirel bakis acisina sahip bir film..

    --- spoiler ---
    filmin marksist okumalari yapilabilir fakat filmin bir kac tane de acmazi vardir.. film, bas karakter nada'nin is aramasiyla baslar.. fakat bulabildigi is, kas gucune dayali bir istir, ve nada "somurulmektedir". sonrasinda frank'le tanisir, ve frank ona kalacak bir yer bildigini soyler.. gittikleri yer ise komun tarzinda bir yapidaki yerleskedir.. sonrasinda bir rahibin ve yasli bir adamin sistemin bir uydurmacadan ibaret oldugu, her seyin tuketime donuk olduguna dair duyumlar alir.. bu duyumlar gerek bizzat gerekse, bolunen tv yayinlari araciligi ile olur.. yayinin merkezi ise bir kilisedir.. iste filmin marksist okumasinin acmazi da burada yatar. cunku bilindigi uzere marksizmin dini yoktur ve marks'in tabiriyle "din, kitlelerin afyonudur." fakat burada, kilise ve rahip ikilisiyle, dine kuratarici bir yon atfedilir.. sonrasinda ise, polisler gelir ve bu yayini sona erdirir, ardindan da komun tarzi yapiyi yerle bir ederler..

    bunu atlarsak, filmde diger bir dunyadan gelen yaratiklar insan formundadir, ve bunlar insanlari tuketime, otoriteyi sorgulamamaya yoneltmektedir. nada, yerle bir edilen kilisenin enkazindaki kutulardan gunes gozlukleri bulur. bu gozlukler araciligiyla kimin insan, kimin soz konusu yaratik oldugunu anlayabilir ve de tuketim ve sonucta yok olma propagandasinin ayirdina varabilir.. sonrasinda ise bir kac aksiyon sahnesinden sonra, frank'i ikna etmeye calisir.. gozlukleri nihayetinde ona takar vs.. ardindan kendileri gibi olanlari bulmaya calisirlar.. basarili da olduklari soylenebilir fakat, bu insanlarla toplanti halinde olduklari sirada polisler tarafindan basilirlar.. bu arada bu kisilerin toplumda "komunist" diye ilan edildiklerini unutmayalim.. ardindan frank'le beraber nada, bu yaratiklarin toplumu bu sekilde yonlendirmelerine arac olan sinyalin yerini tespit ederler.. sonrasinda da bu sinyali kapatmaya dunyayi kurtarmaya calisirlar..

    filmin "liberal" okumasi (liberal derken ekonomik degil siyasal bir anlama isaret ediyorum) marksist okumasiyla paralel gidebilir.. fakat bu yonden de bir gedigi vardir.. filmde onemli bir konumda duran holly, yani kadin karakter, biraz "seytansi" gosterilir.. yani adem'in dostu gibi holly/seytan, nada ve nada gibilere yanasir, fakat aslinda kotu niyetler barindirmaktadir.. yani film muhafazakar filmlerin kodlamalarini barindirmaktadir.. kadin seytandir.. bununla birlikte holly filmin sonunda zenci karakter frank'i oldurur.. sinyalleri yok eden ise beyaz karakter nada olur.. evet, nada da olur fakat o, kahraman olarak hayatina veda etmektedir..

    bu soylediklerimin disinda, filmin matrix'i bir hayli etkiledigi de soylenebilir.. gunes gozlukleri belki, matrix'ten they live'e selam tasir.. belki de wachowski'lerin pastisci yonunu desifre eder.. iki filmde de, iki ayri dunya vardir.. ustune ustluk they live'deki ufo'lar (yani ucan, tanimlanamayan nesne manasinda kullaniyorum bu kelimeyi) matrix'teki sentinellerin selefidir.. nada ise bir neo.. fakat, nada'nin ayni zamanda morpheus yonu de vardir, cunku kendisi frank ve holly'ye gozlukleri taktirmaya ve gercek dunyayi gostermeye calisir.. gozluk takmadan yasadiklari dunya bir nevi matrixtir.. ayrica soyle bir baginti da kurulabilir, frank komun topluma, nada'yi davet eder.. fakat nada, frank'in pesi sira gitmektedir (yoksa nada 'beyaz tavsan'i mi takip etmektedir?). gittikleri yerde "gercek"in farkinda olan insanlar vardir.. burasi da bir nevi zion'dur.. yani sozun ozu carpenter usta, matrix'ten yillar evvel "what is matrix?"i coktan sorup cevaplamistir..
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap