• rubber soul albümünden bi beatles şarkısı.
  • sozlerini de yazayim tam olsun

    say the word and you'll be free
    say the word and be like me
    say the word i'm thinking of
    have you heard the word is love?
    it's so fine, it's sunshine
    it's the word, love
    in the beginning i misunderstood
    but now i've got it, the word is good

    spread the word and you'll be free
    spread the word and be like me
    spread the word i'm thinking of
    have you heard the word is love?
    it's so fine, it's sunshine
    it's the word, love
    everywhere i go i hear it said
    in the good and the bad books that i have read

    say the word and you'll be free
    say the word and be like me
    say the word i'm thinking of
    have you heard the word is love?
    it's so fine, it's sunshine
    it's the word, love
    now that i know what i feel must be right
    i'm here to show everybody the light

    give the word a chance to say
    that the word is just the way
    it's the word i'm thinking of
    and the only word is love
    it's so fine, it's sunshine
    it's the word, love

    say the word, love
  • rubber soul dönemleri tabi. adamların artık öyle kız-erkek aşklarını anlatan şarkılar yapmayı bırakmaya başladıkları dönem. biraz daha farklı konular girmeye başlıyor şarkılara -ki zaten rubber soul sonrası iyice kopuyorlar, iyice uçuyorlar. bu şarkı da, ilerde john lennon un izleyeceği yolu hafiften belirten bir şarkı. hafif politik tandanslı. ''everywhere i go i hear it said in the good and the bad books that i have read'' çok güzel bir line mesela. ya da ''give the word a chance to say'' diyor mesela; peki hangi word? ''it's the word, love'' diye belirtmiş zaten. peki love ve peace pek benzer sözler değil mi bi açıdan? al sana beatles sonrası give peace a chance. bu adam bu yüzden güzel (şarkı bu arada john abinin). inandığı çizgiden ayrılmadı hiç. hayatının sonuna kadar da aynı şeyi inanarak söyledi, geçmişiyle yüzleşerek söyledi, bir milyoner olduğu gerçeğinden kaçınmayarak söyledi, hep samimiydi ve o yüzden mesajları da hep tam yerine oturuyordu rahmetlinin.
  • the divine comedy grubu, perfect lovesong isimli şarkısında, kusursuz aşk şarkısı tarifini "with a divine beatles bassline, and the big old beach boys sound (o eski büyük beach boys sadası ve o ilahi beatles bas yürüyüşü ile)" diyerek yapar. işbu entryde mevzubahis olan şarkı "the word" ise, tam olarak aşk şarkısı olarak nitelendirilir mi bilmem ama, divine comedy'nin* bahsettiği "divine beatles bassline" ın ne menem bi şey olduğu konusunda güzel ipuçları verir.
  • irving wallace'ın türkçede 'gölgeler' adıyla iki cilt halinde yayınlanan romanı.

    umberto eco'nun foucault sarkacı'nı hatırlatan bir gerilim ve entrika taşıyan hikayesinde isa peygamber'in hayatıyla ilgili özgün belgelerin izini süren kahramanlarla buluşuruz. bu belgeler, aslında incil'in yeni sürümünün de habercisi görünmektedir. olaylar, olaylar, olaylar...

    ancak sahaflarda bulunabilecek bu romanı türün meraklılarına tavsiye ederim.

    edit: romanın mini dizisi de varmış: http://www.imdb.com/…tle/tt0077104/?ref_=fn_al_tt_3
  • paul mccartney tarafından, afedersiniz esrar etkisi altında yazıldığı açıklanmış şarkı. genç müzisyenler hemen heveslenmesin çünkü aynı zamanda "hiç de öyle kafa açmıyor işin içine etti" de demiştir.
  • rubber soul albümünün altıncı şarkısı, lennon/mccartney bestesi.

    john lennon, şarkıyı paul mccartney ile birlikte yazdık ama genel olarak benimdi, demiş.

    bu albümde genel olarak sözler ve tema, the beatles'ın karakter olarak büyüğünü, olgunlaştığını gösteriyor. bu şarkıda da öyle. aşkı standart bir kadın-erkek ilişkisi olarak değil bir kavram olarak ele almışlar ilk kez.

    ana vokaller üçlü armonilerle söylenmiş. john lennon, paul mccartney ve george harrison'ın uyumu harika. bu albümde bir de nowhere man'de duyuyoruz bu armoniyi.

    şarkı, armonik olarak basit bir şarkıdır. re majör üzerine kurulmuş ve genel olarak kompleks bir yapısı yoktur. paul bu şarkı için, "john'la birlikte long tall sally gibi tek nota üstünden ilerleyen şarkılar yazmayı seviyorduk, bu da onlardan biri" demiş. şarkıdaki d7(#9) akoru, drive my car ve taxman'de de kullanılmış.

    çok fazla şarkı için uyuşturucu etkisi altında yazıldı iddiasında bulunulmuştur. ancak bu şarkı, üreteni* tarafından yaratım sürecince uyuşturucu kullandığı söylenen nadir şarkılardan biridir.
  • aynı zamanda 90'larda yayınlanan bir televizyon programı. muhtemelen okan bayülgen bunu izleyip konsepti uygulayarak zaga'yı yaptı.

    https://youtu.be/i7e7zhunfe4

    https://youtu.be/u8z4a86aggu
hesabın var mı? giriş yap