the top

• $ahsi kanim rezil bir the cure albumu oldugu yonundedir.
• (bkz: top)
• en tepedeki.
• i don't care
  if only i could say that
  and not feel so sick and scared
  i don't care
  if only i could say that
  if only my eyes would close
  
  it's jesus brilliant
  you used to laugh
  walking these gorgeous blocks
  this top is the place
  where nobody goes
  you just imagine
  you just imagine it all
  
  every day i lie here
  and know that it's true
  all i really want is you
  please come back
  please come back
  like all the other ones do
  
  please come back
  all of you
• en kötü cure albümü
  (bkz: caterpillar) tek hit ve tek single dır.
• albüm iğrenç olsa da içinden bazı sürprizler çıkabiliyor, evet. mesela dressing up gibi bence aptal 1 şarkının pariste rs tarafından muhteşem söylenip deli gibi alkış alması gibi...
  (arkasından (bkz: charlotte sometimes) geldiği için o alkışlar artmış tabii ama neyse.)
• 1 (bkz: shake dog shake)
  2 (bkz: bird mad girl)
  3 (bkz: wailing wall)
  4 (bkz: give me it)
  5 (bkz: dressing up)
  6 (bkz: the caterpillar)
  7 (bkz: piggy in the mirror)
  8 (bkz: the empty world)
  9 (bkz: bananafishbones)
  10 (bkz: the top)
  
  (bkz: 1984)
  (bkz: the cure albümleri)
• mother mine
  look at my life
  what have i done?
  i let you down
  but look at me
  look at me now
  i said where?
  i said where?
  
  father, father
  i spent a long time, long time
  looking for a father figure
  no, no, no
  afraid
  i don't care anymore
  i don't care
  i said where?
  i said where?
  
  baby, baby
  i'm sorry now
  sorry that i made you cry
  i didn't mean to hurt you, girl
  i was just jealous
  just a jealous guy
  but i'm a man now
  i said where?!
  i said where?
  
  ^*
  
  klip
  
  (bkz: francis and the lights)
• 1984 çıkışlı, deneysel bir havanın hakim olduğu, çoğuları tarafından da hayal kırıklığı yarattığı belirtilen the cure albümüdür. tüm bu olumsuz eleştirilere rağmen, albüm büyük britanya listelerinde ilk 10'a ulaşabilmiştir.
• her ne kadar genel olarak itin götüne sokulsa da, öyle öcü bir albüm değil benim gözümde. gereksiz kahkahaları, ciyaklamaları ve histerik effektleri saymazsak gayet dinlenebilir bir albüm olduğunu düşünüyorum. pornography ile bunalımın zirvesini görmüş (ya da dibine vurmuş) the cure için bir iyileşme ya da tedavi dönemi albümü olarak gördüğümü söyleyebilirim. sonraki albüm the head on the door'da sapasağlam karşınıza çıkan the cure'u da bu tezimin dayanağı olarak sunabilirim. sonrasında da bir şişe kızılay afyonkarahisar maden suyu içebilirim.