the postman always rings twice
-
kulaktan dolma bilgi lerime dayanarak diyorum ki bu filmde jack nicholson jessica yı ekranda cebr ile zina ya davet ederken, yönetmen ile anlaşmış.
zira hollywood da yönetmen "cut" demeden oyuncunun durmasi, rolunden cikmasi anlasmalarla engellendiginden, aksi cezaya tabi oldugundan jessica lange tecavuzu engelleyememis. -
postaci kapiyi iki kere, tupcu uc kere, sevgili 9/8 lik ritm atarak calar.. onlarin di$indakilere evde yokuz numarasi yapmak icin boyle $ifreler belirlenir...
-
"çekirge bir sıçrar, iki sıçrar..."ın ingilizcesinin (ki filmin adıdır) tekrar türkçeye çevrilmiş halidir.
-
mutfakta seksin en iyi uygulandığı film.
-
(bkz: lana turner)
-
mutfakta tecavuz sahnesiyle unlu olmus james m cain'in kitabindan uyarlama film. 1946'daki ilk versiyonundan sonra sex sahnelerini vurgulayip jack'i koyalim bi de yeni bi citir bulup voleyi vuralim mantigiyla cekilmis. bence fena film degil, yalniz jack nicholson oykude amaclanan hoduk ve seyinin dogrultusuna giden asi adam icin fazla yasli, zeki ve olgun duruyor. jessica lange ise super.
-
her tereyağı dendiğinde akla gelen ilk ve tek film.
-
anjelica huston'nın çirkinliğinin sebebinin yaşlılık olmadığını anladığımız bir filmdir.
-
1946 yılı versiyonunda coranın* sadece geceleyin mutfağa indiği* ve trenden indiği sahnelerde siyah elbise giydiği, diğer bütün sahnelerde beyaz renkte giysiler tercih ettiği, frankın* "ayaklarım kaşınıyor"** esprilerini her yeni tanıştığı birine uyguladığını gördüğümüz, kimin eli kimin cebinde tarzında seyrettiğimiz film...
-
mutfak masası üzerindeki unların ne işe yaradığını anladığım filmdir kendileri.
seksi.....
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap