merovingian ^*

• matrix dünyası sınırları içinde matrix'i yok etmekten başka onu korumaya yönelik davranan bir kişidir ... kendisi ilk one'ın oğludur ... neo'nun atasıdır ... ilk one hayattayken bir esir olan bu adam, babası gücün başındayken kendisinin esir olmasından duyduğu kıskançlık sebebiyle kötü yola düşmüştür ... makineler onun gerçek bedenini yok etmeyi teklif etmişlerdir ... bunun karşılığında kendisine matrix içinde istediği gibi hareket edebilme yetisi verilmiştir ... bu şahıs uzun yıllar boyunca matrix içinde işlerin yolunda gidip gitmediğini kontrol etmiştir ...
  
  kendisine matrix'in kralı - king of the matrix- adını koyan makinelerden başkası değildir ... son derece kurnaz ve yalancıdır ... güven hissiyatını size vermiş olduğunu düşünseniz bile buna inanmanın hiç bir anlamı yoktur ...
  
  yerçekimini ancak kendi şatosundayken yok sayabilmektedir ... son derece iyi bir savaşçıdır ... bilgisi morpheus'tan bile daha engindir ...
  
  kendisinin yerini sentient programlarından başka kimse bilmemektedir ...
• "neo" hayrani kizlarimizin sayisinin azalmasini saglayacagindan emin oldugum yeni matrix karakteri...
• ayrıca fransızca küfür etmekten derin zevk alan bir kişidir.
• kulaklari kafasinin ustunde olan bir insandir ayriyeten kendisi. gorunus olarak tilkiye benziyor.
• deliligin sinirlarinda takla atan komplo teoristi gerard de sede'ye gore merovingian sulalesi israilli benjamin klaniyla sirius'lulerin ciftlesmesinden turemislerdir. bir baska deli olan elizabeth van buren ise bunlarin vatikan'la yuzyillardir gizli bir savas icinde oldugunu one surer, vatikan evrensel "kotu"ye hizmet ederken bunlar "iyi"dirler. daha ayarli atan komloseverler icinse bunlar dupeduz mary magdalene'nin isa'dan peydahladigi cocuklardir.
  
  yani neymis, matrix sikindirik felsefe gondermelerinin yani sira sabalak ezoterik secenekler de sunuyormus, helal olsun valla.
• (bkz: its like wiping your arse with silk)
• ukala, küstah ve fransız aksanlı süper tipleme. olabilecek en iyi kötü adamdan bile daha kötü. sinirlendiği zaman da çok sevimli oluyor.
  (bkz: sen benim başıma bela mısın kadın)
• filmden ciki$ta ozellikle sinirlendiginde "the" yerine kullandigi "zi" sozu kulaklarinizda cinliyor. tipik "orospu cocugu", en yakinda opecegi $eyin morpheus'un kirk okka ceken zenci ta$$aklari olmasini umit ediyorum.
• neo'nun üstüne saldığı elemanların hepsi yere serildikten sonra o kadar gücü olmasına rağmen "pis işlerimi başkasına hallettiririm, kendimi riske atmam hiçbir koşulda" mantığıyla olay yerinden ışık hızıyla uzaklaşan kötü, sinsi karakter.
• filmde fransızca küfretmesine karşın konuştuğu ingilizcenin aksanı fransız aksanı değil alman aksanıdır. ikinci dünya savaşında ingilizce konuşan almanları anımsatmıştır bana.
  (bkz: before the germans come)
  (bkz: bifor zı jörmınz kam)
  (bkz: snatch)
  (bkz: turkish)