• cbs'de yeni sezonda başlayacak warner bros imzalı bir dizi...psişik güçleri olan bir adamın birtakım davaları çözmede yardımcı olması gibi klişe bir konu içerse de, yeni sezonda umut vadedenlerden...
  • simon baker'i gormek guzel. temposu cok dengeli degil suruklemiyor daha cok 70'lerdeki super kahraman hikayeleri gibi ana karakterin uzerine fazlaca yogunlasilmis gibi. monk'tan biraz ornek alsa fena olmaz. yeni klise yaratmak yerine mevcutlari kullaniyor aci ceken esas oglan, isine kendini fazla veren sidekick modundeki detektif hanim. medium ve monk'taki gibi once inanmamalar sekil yapmalar sonra tukurdugunu yalamalar felan. pilot bolum gibi devam ederse dizi tutmaz kanaatimce.
  • aynı konsepte sahip ama gırgır versiyonu olan dizi için :

    (bkz: psych)
  • gayet guzel ilerlemekte olan dizi. cekimler guzel. hikayeler guzel. jenerik guzel. muzikler guzel.
    yalniz o frijit dedektife tahammul edemiyorum. cok itici bir kadin ve simon bakerile kimyalari uymami$. bir scully mulder olayi yok yani.

    --- spoiler ---

    simon baker'in 2. bolumdeki $erifle olan rock paper scissors sahnesi, 3. bolumde anahtar bulma sahnesi bir oyuncu konu$madan mimikleriyle nasil rol yapar, sahneyi en guzel nasil izleyiciye ya$atira cevapti.

    --- spoiler ---
  • on numara dizi. simon baker'i ozlemisiz. oyunculuktan filan anlamam ama adam resmen gozleriyle konusuyor. diger ajanlar da "duz adam" degil. konu artik tv dizilerinin standardi olmaya dogru yol alan, ancak hala izlenebilirligini koruyan "cinayet cozme." e karakter var, konu var, daha ne olsun zaten?
    bolumler (simdilik) birbirinden bagimsiz buyuk olcude, dolayisiyla bolum kacirinca "n'oluyoruz lan?" olma durumu sozkonusu degil. (gerci tum bolum isimlerinde "red" olmasi ve ana temanin "red john"u bulmak olmasi muhtemelen yakinda surekliligi getirir beraberinde.)
    sonuc olarak, asrin saheseri degil belki ama gayet izlenesi (ve hatta kendi adima gayet iple cekerek izledigim) bir dizi the mentalist.
  • the guardian'ın, kendisine "ağır olup molla dedirten" avukatı simon baker'ın bu kez yüzünden eksik etmediği (ve ne olur bana küfretmeyin ama), gece gündüz'ün aslan başkomiserinin sırıtmasını çağrıştıran bir gülümsemeyle ortalarda arz-ı endam ettiği güsel bir polisiye. tam cnbc e'ye yakışacak türden bir dizi. zaten başrol oyuncuları da (simon baker: the guardian; robin tunney: prison break) cnbc e izleyicisinin aşina olduğu simalar. bence patrick jane'in dramını biraz derinlemesine işlemelerinin zamanı geldi. mesela red john'u şöyle birkaç yıl öncesinin -yine cnbc e eski adıyla kanal e- süper dizisi profiler'daki jack of all trades kıvamına getirebilirler, işte o zaman tadından yenmez.
  • yeni dizi kahramanimiz patrick jane'i* barindiran, kanimca son donemlerde cekilmis en guzel dizi. bircok iddiali yapimin arasindan, sessiz sedasiz cikivermesi de keyfimi ayrica arttiriyor.

    yarim agziyla gulen patrick'e, prison break'in ilk sezonunda veronica donovan olarak karsimiza cikan lisbon* eslik ediyor. yan karakterler de yeterince eglenceli.

    not: bir yanim patrick'i anti kahraman olarak tanimlamak istiyor, diger bir yanim siddetle karsi cikiyor.. boyle de ortada bir degisik karakter kendisi, gregory house'un yerine asla cikamayacak olsa da, yakinlarinda durmayi becerdigi kesin.
  • --- spoilersayilmazama ---

    simon baker, muhtesem oyunculuguyla* aslinda sig bi senaryosu olan isbu diziyi gayet keyifli bir hale getiriyor. adam tek bir ifadeyle dakikalarca anlatılabilecek bi durumu bi anda hissettiriveriyor izleyene. tebrik edilesi..

    lakin sölemeden edemicem, patrick jane gibi bi adam; nedense her bölüm inatla ayagında olan, santiyeden o an itibariyle çıkmıs izlenimini veren toz içindeki kahverengi ayakkabıları.. hiç yakısıyor mu yahu?

    --- spoilersayilmazama ---
  • daha evvel hiç seyretmeme rağmen simon baker'a inanılmaz bi antipatim vardı. sırf bu yüzden the guardian'ı izlemediğimi biliyorum. the mentalist'i tavsiye ettikleri zaman da, "kim oynuyor lan onda?" deyip simon baker ismini duyunca, uzun bi süre izlememek adına direndim. lost'tan zaten ümidi kesmiş olmam, supernatural ve fringe'in de arada olması nedeni ile, biraz da çaresizlikten, istemeye istemeye seyrettim pilot bölümü... açıkçası yalnızca pilot bölümü seyrettikten sonra dahi; nefis bi patrick jane hayranı oldum. şimdi diziyi kime önersem, trailer'ını yollasam; "olm ben bu adamın tipini hiç beğenmedim lan" diyor, bana da pis pis sırıtmak düşüyor...

    --- spoiler ---

    dizinin sanki "red john" üzerinden temellenecekmiş gibi durup da tamamı ile bağımsız giden senaryosu dışında, şu ana kadar herhangi bir olumsuz görüş ve yorumla karşılaşmadım. zaten beni rahatsız eden bir durum değil bu. her bölüm birbirinden farklı cinayetlere yoğunlaşan jane'in, sürekli yeni bir özelliği ile karşılaşabiliyoruz, karakter daha dinamik oluyor. işin içine red john girdiğinde ise aşırı disiplinli, depresif, hata yapmaya meyilli bir jane çıkıyor karşımıza ki; hiç gereği yok... nasıl olsa eğer dizi yayından kaldırılmazsa, bir şekilde karşılaşacaklar...

    --- spoiler ---
  • flaming red bölümü ile birlikte 2005'den beri desperate housewives'in elinde bulunan bir rekoru kırmış ve bu güzide dizimizi 18.7 milyon kişi izlemiştir.** ayrıca on birinci bölümü olan red john's friends ile, verdiği aradan sonra muhteşem bir dönüş yapmış, adeta mest etmiş cbs dizisidir. csi gibi dizileri sevmeyen biri olarak, patrick jane sayesinde köpeği olmuşumdur bu dizinin. evet.

    kaynak: http://latimesblogs.latimes.com/…s-takes-weekl.html
hesabın var mı? giriş yap