• ursula k leguin in 1971 de kaleme aldigi nefis bir yapit.
    t.v. icin filmide cekilmistir.
    konu sudurki :
    george orr adli sahis turlu ruyalar gormektedir.kalktiginda ise gordugu ruyalarin gercek oldugunu lakin bunun,kendi haric kimsenin bilmedigini ve farkedemedigini gorur.
    sari bir odada uyuyup ruyasinda odayi kirmizi goren orr kalktiginda odanin kirmiziya donusmus oldugunu farkedip insanlara bu oda eskiden sariydi der amma ve lakin herkes odanin eskiden beri kirmizi oldugunu iddia etmektedir.
    yani elemanimiz gordugu ruyalarla hafiften dunyayi degistirmektedir.
    bu arada orr u incelemeye alan doktor,onun bu yetisinden faydalanmak ister.
    falan filan diye devam eder...
  • bir kaç hafta önce robinson crusoe da görüp hemen kaptığım lakin henüz okuyamadığım ve bir süre daha okuyamayacağım için içimin içimi kemirdiği harika görünüşlü kitap.
  • ursula le guinin bir kitabi. ruyalariyla gercegi sekillendiren geroge orr ve bunu kontrol ederek bir utopya yaratmaya calisan psikiyatristi william haberi anlatir.
  • filminde lisa bonet de oynamaktadir ve butun film boyunca bu ne guzelliktir diye dusundurtmustur.
  • ursula k le guin in nedense türkçeye çevrilmemiş bir başyapıtı.

    yazarın karanlığın sol eli romanında kış gezegenine giden ekumen elçisi genri ai'nin insanlarla zihin konuşması yapma yeteneği vardır. zihin konuşmasının özelliği araya yalanın girememesidir. geleceği kısmen görme yeteneği olan dokumacı faxe, ülkesinin beş yıl içinde ekumen'e üye olacağını görür. ai kendisine neden zihin konuşması yapmayı öğrenmek istemediğini sorar. aralarında şöyle bir diyalog geçer:

    - dünyayı tümüyle değiştirecek bir sanatı şimdilik öğrenmesem daha iyi olur.
    - ama sizin kendi öndeyinize göre bu dünya değişecek, hem de beş yıl içinde.
    - ben de onunla birlikte değişeceğim genri. ama onu değiştirmek gibi bir niyetim yok.

    lathe of heaven işte bu cevabın bir roman uzunluğunda açıklamasıdır. le guin'in neden taoist olduğunu, wu wei den ne anladığını en somut şekilde anlattığı eseridir. george orr, kimi düşlerinin açıklanamaz bir şekilde gerçeğe dönüşmesi (gerçeği dönüştürmesi) dışında sıradan bir kişidir. doktor haber, daha iyi bir dünya yaratmak için orr'un bu yeteneğini kullanmak ister. "dünya bir cennet olabilir" der, gözleri parlayarak: ".. ve insanlar da birer tanrı!" "zaten öyle, zaten öyleyiz" diye cevap verir orr, umutsuzca.
  • rüyanın öte yakası ismiyle metis yayınlarından çıkacak olan kitaptır.
  • kitabın kapağı stalker filminden bir kareye half life oyunundan bir karakterin kolajlanmasıyla oluşturulmuş gibi. ha kapış kapış satın almış olsam da henüz okumadım; belki de kapak içeriğini çok güzel yansıtıyordur kitabın.
  • ben kurgu ağırlıklı kitaplarda isimlere biraz takık biriyim o nedenle hep o isimlerin nelerden esinlenmiş olabileceğini ya düşünürüm ya da en azından araştırırım. burada george orr ile sanki biraz george orwell, haber ile ise sanki biraz habermas'a atıfta bulunuluyor gibi geldi. zaten bütün hikaye de esasen distopya ve (öte alanlarda da olsa) iletişim etrafında dönüyor, o nedenle bence son derece basit ama güzel göndermeler.
  • ruh halinize göre, uykudan önce okumanın keyifli ya da ürkütücü olduğu kitaptır. bünye kabusa yatkınken ruhu hafifçe sarsar, mutlu iseniz hayallerin gerçeğe dönüşme ihtimali varmış gibi içinizi ısıtır.
    ayrıca vasat olmak ve dengeli olmak arasındaki farkı da sorgulatır. sonuç; denge bir - vasat sıfır.
  • ''amaç aracı mazur gösterir. ama ya amaç diye bir şey yoksa? tek sahip olduğumuz araçsa?'' gibi bir cümle kurmuş olayı o'anda bitirmiş kitaptır.
hesabın var mı? giriş yap