the jetsons

• chok severdım ya, ınanılmaz ımkanların gark edıldıgı bı alemde yashanıyo havası verırdı.
• arkadaki bütün fantastik havada duran binalar, parmağını kımıldatmadan seni istediğin yere götürebilen her yerde bulunan yürüyen bantlarla fütürist mimariye bir sürü gönderme vardır.
• (jetgiller) sanki "türklere daha uygun olur", diye düşünülerek türkçeleştirilmiş çizgi film^*
  ayrıca sıkılmadan izlerim her türlü...
  
  edit: hastasıyım başlık taşıma meraklısı insanın
• (bkz: hanna barbera)
• sozkonusu jenerikte uzatilan parayi degil direk cuzdani alan cin kadin da bir yerlere gonderme olsa gerek.
• hap sekline sokulmus yemekleriyle, "ileride yemek yemenin tadi olmayacak mi , ne kotu" diye dusunduren, sofra hazirlama, toplama, yikama, yaglama gibi islerin tek bir dugmeye basmak suretiyle yapilabilmesi ile de "angaryasiz dunya sen cok yasa" dedirten cizgi film.
• robot hizmetçileri vardı bu ailenin çok duygulu bir robottu .. arada sırada yağlanma ihtiyacı hissediyodu
• cakmaktaslarla the jetsons meet the flintstones isimli bir cizgi film cevirmis unlu aile.
• bütün karakterlerin giysilerinin yakalarının da sipsivri olduğunu lütfen hatırlayınız.
  ayrıca bir başka gerçek de gerek taşdevri'nde olsun gerekse jetgiller'de söz konusu edilen aile yapısı 1950 amerikan modelidir. adam işe, çocuklar okula, kadın tabii ki evde oturur alışveriş eder işi ne...
• günün başlıkları altında görünce "olsa da izlesek" dediğim çizgifilm.