• film noir'in en guzel orneklerinden; howards hawks'in yonetmenligiyle beraber humphy bogie ve lauren bacall arasindaki kimya insani buyuluyor. bi de asmis one liner'lari es gecmemek lazim:
    hb- whats wrong with you?
    lb- nothing you can't fix.
  • çok güzel bi the gathering parçası.
    tripten tribe sokar insanı valla.
  • az önce radyo eksen'de duyunca "oha kızın sesi anneke'ye ne kadar benziyor" deyip, kafamdaki "eksen" ve "gathering" normlarıyla uyuşmadığı için haggaden de the gathering'e ait olduğunu tahmin etmediğim, böyle hoş huzurlu değişik bir şarkı:

    deprivation of my sleep
    is so bad
    i need to weep
    myself into a coma

    and drift far far away
    from reality

    sing me a lullaby
    "summertime"

    i'm dreaming
    i'm dreaming

    temporary failure to close my eyes
    leads to a final
    loss of sanity
    i need to slip
    into a deep sunken sleep

    and drift far, far away
    from reality

    i'm dreaming
    i'm dreaming.....
  • how to measure a planet* albümünde bulunur söz konusu parça...
  • bogart'in boyuyla daha filmin basinda dalga gecilir:
    "not very tall, are you?"
    "well, i try to be."
  • (bkz: tracy mcgrady)
  • filmin senaryosu üzerinde calisan faulkner bide birileri daha, kitapta karakterlerden birini kimin öldürdügünü bir türlü cözemezler. hovard agabey chandler'a bi telegraf cekip böyle böyle diye anlatir, chandler katilin kim oldugunu aciklayan bir telgraf gönderir. hawks ve ekibi önce hoppala olurlar, sonra falan olurlar, sonra da "katil o olamaz sevgili chandler, o saatte bilmemneredeydi o karakter" diye bi telgraf daha cekerler. chandler kendisi bile bilmiyordur katilin kimligini. herneyse ekibin böyle de bir anisi olur. öte yandan bence malta sahini daha güzel bir filmdir. hatta en güzel film malta sahinidir.
  • edebiyat uyarlamalarının talihsizliğine uğramış en tipik filmlerden.şöyle:yönetmen kitaba uymak konusunda,senaryoyu iplemiyor,değiştirtiyorsa neden anlık tereddütleri bile sadıkane yansıtmaya çalışır anlaşılmaz.baba rahat ol,mizansen senin,kır kes as ne istiyorsan eyle.howard hawks'ı sevemiyorum.
  • evet philip marlowe'a can verecek ete kemiğe büründürecek yegane oyuncu bogart'tır şüphesiz lakin nazar boncuğu kabilinden onun da bir kusuru vardır, eh saygıda kusur etmek istemem ama siz de biliyorsunuz işte azcık boy fakiridir be bogart'ım. halbuki kitaptaki philip marlowe bildiğin boylu poslu bir adam ve hatta kendisinin bu boyu posu kitabın hemen başında şu diyalogla da vurgulanıyor:

    carmen sternwood: "tall, aren't you?"
    marlowe: "i didn't mean to be"

    yönetmen howard hawks kitabı mümkün mertebe olduğu gibi filme aktarmaya kastığı için bu diyaloğu da çıkarmamış onun yerine azcık oynayıp bogart'ın boyuna uygun haline getirmiş ve ortaya orjinalinden daha sağlam bir espri çıkmış, görelim han'ım ne demiş:

    carmen sternwood: "not very tall, are you?"
    marlowe: "well, i try to be"

    kaynak:
    "hayat boyu bir sike yaramayacak bilgiler ansiklopedisi", fasikül 7, sayfa 146, iletişim yayınları, isbn 55585996969
  • "what did it matter where you lay once you were dead? in a dirty sump or in a marble tower on top of a high hill? you were dead, you were sleeping the big sleep, you were not bothered by things like that. oil and water were the same as wind and air to you. you just slept the big sleep, not caring about the nastiness of how you died or where you fell. me? i was part of nastiness now..."

    (not: lan bu alıntıyı böyle yazdım ama şimdi farkettim yarın bir gün şans eseri ölüverirsem ne güzel "bak nasıl da hissetmiş" geyiği çıkar bu entry'den be. evliya gibi adam oluveririm 2 dakkada. gene de olmasın tabi sokayım öyle evliyalığa afedersin)
hesabın var mı? giriş yap