• ing. mutlulugun mimarisi.*
    alain de botton tarafindan yazilmis, "bir evi guzel yapan sey nedir, ev dekorasyonu hakkinda dusunerek vakit gecirmek onemli midir, insanlar neden zevk konusunda hemfikir olamaz, binalar bizi mutlu edebilir mi?" gibi sorulara cevap arayan kitap. ayrica henuz basilmamis bir kitapmis. piyasaya surum tarihi 20 nisan 2006 olarak belirlenmis.

    kitaptaki basrol oyuncusu evlerimiz - ve evlerimizin icini doldurdugumuz esyalar. de botton a gore, mimariyi ciddiye almak, bize , iyisiyle kotusuyle farkli yerlerde farkli bireyler oldugumuzu anlamada yardimci olabilecek bir yol. cesitli orneklerle, binalarin iclerinde yasayan insanlarin hislerini nasil ve ne yonde etkiledigi ve insanlarin mutluluk sanslarini arttirmak icin hangi mimariyi kullanmalari gerektigi yonunde tespitlerde bulunmus.

    yazar hakkinda daha fazla bilgi icin;
    http://www.alaindebotton.com/index.htm
  • bu kitap üzerine yazılmış kısa ve (hafiften) esprili bir yazı için bkz. http://books.guardian.co.uk/….html#article_continue

    yazıyı yazan kişi kitabı "gösterişin edebiyatı" olarak niteliyor.
  • feng shuinin batıcası.
  • alain de botton'un diğer kitaplarını da merak ettiren,altını çizmeye değer bulduğum bir sürü cümle barındıran hoş kitap.kitap size bir çok ünlü mimarın bakış açısını sunarken sizde kendinize yakın bulduklarınızın eserlerini ve mimariyle ilgili kitapta olmayan düşüncelerini araştrıma isteği uyandırıyor .
  • mimarlık vakfı'nın "mimarlık okumaları atölyesi: 1. ödüllü okuma ve değerlendirme yazıları seçkisi" isimli, neden atölye olarak adlandırıldığını anlayamadığım yarışmasının "mimarlık öğrencileri kategorisi"'nde ortaya konan kitaptır kendisi. hatta:

    http://www.arkitera.com/…irme-yazilari-seckisi.html
  • d&r'dan aldım bu kitabı, yani mutluluğun mimarisi adlı çevirisini. 7 lira 90 kuruş ödedim.

    7 lira 90 kuruşa, okuduğum kitaplardan belki de en iyilerinden birine sahip oldum. pek de iyi oldu.
  • 500 days of summer filminin önemli bir sahnesinde yer almış kitap.
  • mimaride neyin "güzel" olduğuna dair farklı fikirleri özetleyen resimli kitap.

    kitabı okurken bir şeyin neden güzel olduğunu yada neden çirkin olduğunu tespit edecem diye beynim ısındı. sanki nesnelerin benim beğenime ihtiyaçları varmış gibi.

    kitabın bir bölümünde japon romancı natsume soseki'den bir alıntı var. insanların kültürlerinin ve kişiliklerinin ne kadar farklı olabileceği ve bu farklılığın beğenilere nasıl yansıdığı ile ilgili güzel bir alıntı. romancı ingiltere'yi ziyaret etmiş ve kendisinin güzel bulduğu şeylerin pek azının ingilizlere hitap ettiğini görmüş:

    "birini yağan karı seyretmeye davet ettim, bana güldüler. bir başka sefer ay'ın japonların duygularını ne kadar derinden etkilediğini söyledim, beni dinleyenlerin yüzünde bir şaşkınlık ifadesi belirdi... iskoçya'da görkemli bir evde kalıyordum. bir gün evin sahibiyle bahçede yürürken, iki yanı ağaçlarla kaplı patikaların kalın bir yosun tabakasıyla kaplanmış olduğunu farkettim. iltifat olsun diye "bu patikaların ne kadar hoş, yaşlanmış bir hali var" dedim. evin sahibi ise kısa zamanda bir bahçıvana bu yosunları temizleteceğini söyledi."
  • kitabı okurken ve okuduktan sonra belli bir süre her binanın mimarisine anlam yüklemeye başlayabiliyorsunuz. hatta iç dekorasyonlardaki malzeme seçimlerinin nedenleri üzerine düşünürken bulabiliyorsunuz kendinizi. (bir çoğu sebebpsiz bile olsa sizin için anlamlanıyor işte)

    mimariyle hiç alakası olmayan biriyseniz bile* farklı bir sanat/disiplin hakkında fikir sahibi olmak için ideal bir kitap. mimariyle ilgili temel bilgileri vermek yerine mimari düşünce sistemini hissettirmeye, oluşturmaya çalışıyor. bu açıdan çok başarılı.
hesabın var mı? giriş yap