• 1930'da kapanan imam hatipleri 1951'de acarak gericiligin ve din somurusunun yolunu acan, hic de iyi anmadigim sahis.
  • genel olarak dünya görüşlerimiz örtüşmeyebilir ama hakkını da yememek icap eder.
    bulgaristanda bulgar radikallerin razgrad şehrinde türk mezarlığını tahrip etmesinin üzerine türkiye'deki bulgar mezarlığını başkanı olduğu milli türk talebe birliği ile ziyaret ederek tepki vermiştir.bu tepkilerin üzerine finlandiya ve fransa talebe birliklerinden "bütün dünyaya ölülere nasıl saygı duyulacağını öğrettliniz" mesajını alır.
    teknik lisedeki öğrenci temsilciliğinden milli türk talebe birliği başkanlığına gelen ileri öğretmenlik ve karayolları bölge müdürlüğü gibi görevlerde bulunmuştur.
    eşi vasfiye hanımla evlenmeden evvel "birbrimizden önce vatanımızı seveceğiz" onayını almıştır.görevi esnasında çektiği sıkıntılara da eşi vasfiye hanım "bizi bu ülkeden göndermedikleri sürece her türlü zorluğu aşarız"yanıtını almıştır.
  • reşat şemsettin sirer ile başlayan köy enstitülerinin yozlaştırılması sürecinin köy enstitülerinin ortadan kaldırılması sürecine dönüşmesinin baş mimarı. hasanoğlan köy enstitüsü binasının kasıtlı olarak orak biçiminde inşa edildiğini iddia edecek kadar ileri gitti. ve 1952 yılında köy enstitüleri'nin adı değiştirilerek köy öğretmen okulları haline getirildi.
  • adnan menderes, komünizmin tehlikelerinin görüşüldüğü meclis gizli oturumunda kendisi hakkında şöyle der.

    "...kendileri milli eğitim bakanlığına getirildikleri zaman bu köy enstitülerinin ne kadar fena maksatla kurulmuş olduklarını ve bu fena maksadın izlerini ve neticelerini silip ortadan kaldırmak için büyük gayretler sarf etmekte olduklarını ve fakat bu işin, gizli açık birçok taraftarları ve himaye edicileri bulunduğu için büyük müşkülat içinde bulunduklarını bana ifade etmişlerdi..."

    kendi çapsızlığı ile bu ülkenin hayat damarlarını kurutmuş yüzbinlerce sağcı politikacıdan sadece birisidir.
  • mahkumken gördüğü en büyük işkence, eşi vasfiye anneden ve çocuklarından gelen mektupların ona verilmemesidir. çünkü onlar bilirlerdi ki o mektuplar tevfik ileri'nin yaşama tutunma sebebi idi.
  • turkiye cumhuriyeti hukumetleri’nde alti defa kabine uyesi olarak bulunmus sahsiyettir. ahmet tevfik ileri'nin hukumet uyesi olarak gorev alislarina iliskin bilgiler asagidadir:

    s.n./kabine/gorevi/gorev baslangici/gorev bitisi/secim cevresi/partisi/gorev suresi/toplam gorev yapma suresi
    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    1. 19.hukumet/ulastirma bakani/22 mayis 1950/11 agustos 1950/samsun/dp/2 ay 19 gun/2 ay 19 gun
    2. 19.hukumet/milli egitim bakani/11 agustos 1950/09 mart 1951/samsun/dp/6 ay 28 gun/9 ay 17 gun
    3. 20.hukumet/milli egitim bakani/09 mart 1951/08 nisan 1953/samsun/dp/2 yil 29 gun/2 yil 10 ay 16 gun
    4. 22.hukumet/maarif vekili/12 nisan 1957/25 kasim 1957/samsun/dp/7 ay 13 gun/3 yil 5 ay 29 gun
    5. 23.hukumet/devlet vekili ve basvekil yardimcisi/25 kasim 1957/19 ocak 1958/samsun/dp/1 ay 24 gun/3 yil 7 ay 23 gun
    6. 23.hukumet/nafia vekili/19 ocak 1958/27 mayis 1960/samsun/dp/2 yil 4 ay 8 gun/6 yil 1 gun

    not: resmi degil bu verilen sureler, ben saydim ve yazdim. nasil saydim? bir yilda 12 ay var kuskusuz ve her ay (istisnasiz) 30 cekiyor.
  • sadık yalsızuçanlar tarafından yazılmış, timaş yayınlarından çıkmış vefa apartmanı isimli biyografi/anı romanı ile hayatı anlatılan siyasetçi, mühendis.

    kendisi yassıada sanıklarından olup, adada kansere yakalanmış, griptir diyerek aylarca bekletildikten ve 90 kilodan 40'lı kilolara kadar düştükten sonra hastahaneye sevk edilen ve orada vefat eden demokrat partili siyasetçidir.

    beni en çok etkiyen hatırat şu oldu;

    tevfik bey hastahanede iken üşümüş ve tir tir titrer vaziyette, odasının kapısının kapatılmasını rica eder, ancak kapıda nöbet bekleyen asker buna izin vermez. bu duruma daha fazla dayanamayan hemşire bir battaniye getirip tevfik bey'in üzerini örter ve nöbetçi asker hemşireye çıkışır. bunun üzerine hemşire hanım '' ben size mesaimle bağlıyım, vicdanımla değil'' der.

    tevfik bey'in yassıadadaki soruşturma kapsamında mal varlığı araştırılır. kendisi ulaştırma bakanlığı, milli eğitim bakanlığı, bayındırlık ve iskan bakanlığı yapmış olmasına ve evvelinde de mühendis olmasın karşın ne evi, ne arabası ne de bankada parası vardır. yaşları yakın olan kızları etek boyu uzun alınıp açılarak üç dönem aynı okul üniformasını giyerler. zaten tevfik bey de ''bakan olduğumu ancak imza atarken hatırlıyorum'' der. vatana ihanet suöundan yargılanmıştır.
  • ölmeden evvel bir yakınına "allah chp'yi hiçbir zaman başa getirmesin" demiştir. tevfik dedenin bedduası tuttu sanırım.
  • rus yazarların kitaplarının türkiye'de toplatılmasını ve yasaklanmasını emreden demokrat partili milli eğitim bakanı.
  • ben bu adamı hiç sevmem. sağcıymış, solcuymuş titr de sevmem. müebbeti ve öyle bir ölümü hak etmedi o ayrı, neyliyim ki memleket sevmenin içine yerleştirilmiş bir dikta gibi müslümanlığı görünce elimde olmadan istifra duygum uyanıyor.

    fakat orhan veli kim ki tevfik ileri'nin kendisini beğenmesine üzülüyor. ahaha, bunu hakikaten anlamıyorum. bu ülkenin batılılaşmış jönlerinin şu müstekreh hallerinin, hareketlerinin çekilebilir hiçbir yanı yok. 1940'ta da çekilmezmiş bu adamlar. yahu sen asıl muhafazakar biri, benim şiirimi nasıl oldu da sevdi ne güzel bir iş yapmışım demek ki diye sevin önce asıl. muhafazakâr şu demek: eylemsizlik. halini, fikrini değiştirmektense muhafaza etmek isteyen. değişime karşı çıkanlar müslümanlar olduğu için sanki sadece onlar muhafazakarmış gibi anlaşılıyor. hâlbuki ne alakası var.

    ben önce birinci yeniyle tanıştım. ilkokul kitaplarımızda orhan veli vardı. düşünüyorum da evvela yahya kemal'le, beyitle, eski türkçe ile şiir okusaydım dönüp de acaba orhan veli'ye bakar mıydım. orhan veli kendi bile yaptığı işe ilkten bir süre şaşırmış olabilir.
hesabın var mı? giriş yap