• yunan mit'inde mysia krali. herakles ile auge'nin oglu. dogumundan sonra terkedilince, di$i bir geyik tarafindan bulunup emzirilmi$, onu bulan coban kendisini mysia krali teuthras'a emanet etmi$tir. velhasil zamanla en hakiki krallardan biri olmu$tur.
  • dedesi tegeia'nın kralı aleos'a bir kahin tarafından kızının doğuracağı bir erkek çocuğunun dayılarını, yani kralın oğullarını öldüreceği söylenir. olayın üzerine aleos'un kızı auge tegeia'dan geçen herakles (bildiğimiz herkül) den hamile kalır ve bir erkek çocuğu dünyaya getirir. buna hiddetlenen aleos kızını sandık içerisinde denize bırakır. torunu telephos'u da parthenion dağına bırakıp ölüme terkeder. augea’nın içerisinde bulunduğu sandık mysia (bugünkü kuzey ege) kıyılarına ulaşmış, mysia kralı teutras kızı beğenmiş ve onu kendisine evlat edinmiştir. bunun yanı sıra oğlu telephos’u arayan herakles onu partheion dağında telephos'u ceylan tarafından emzirilirken bulmuştur.
    herakles oğlu telephos'u alarak yunanistan’a götürmüş ve kral karithos’a yetiştirmesi için bırakmıştır.
    telephos büyümüş ve annesini aramak için batı anadolu'ya gitmiştir. o sırada mysia kralı teutras savaştadır ve oldukça güç durumdadır. telephos bu savaşta ona yardım eder ve bundan büyük memnuniyet duyan mysia kralı denizde bulup evlat edindiği kızı auge'i telephos'la evlendirmek ister.
    düğünlerinin olacağı akşam anne ile oğul birbirlerini tanırlar (tabii telephos pergamon'a neden geldiğini anlatınca bu durum netleşir.)
    kralın ölümünden sonra yerine geçen telephos pergamon krallığını kurar.
    bugün pergamon izmir ilinin en kuzeyindeki (bkz: bergama) ilçesidir.
  • bergama'nın mitolojik kurucu kralıdır. fakat doğumundan bergamanın kuruluşuna kadar giden hikaye bir çok yerde farklı farklı anlatılmıştır (yine de belli başlı olaylar aynı kalmış). muhtemelen bunun sebebi bu hikayeyi anlatan bir tiyatro oyunu yazılmış (anladığım kadarıyla orjinal oyun kayıp), daha sonra da bu oyunun 2 parodisi yazılmış (m.ö. 438 diyor oxford antikçağ sözlüğü). bu kadar farklı hikaye olmasını bu durum biraz açıklayabilir.

    neyse gelelim bendeki hikayeye.
    aleos dayımız var bi tane. evlere şenlik adam. tegea kralı kendisi. bir de kızı var auge, efsanelere girecek kadar güzel işte, sen düşün ne kadar güzel. bu hatun evlenip çocuk yapacak yaşlara geldiğinde, işinin ehli bir kahin kral aleos u fişfikler. "senin bu kız, ilerde bir erkek çocuk peydahlıycak, sonra senin torun, senin veletleri doğrıycak, taht maht kimse kalmıycak, ortalık boku yicek" der.
    kral kızına toz kondurmak istemez ama kahinlerin sözü dinlenmelidir. kızı hemen athena tapınağına rahibe olar yollar.
    tanrıça athena her zaman bakire kaldı, bu kültün rahibeleri de bakire kalmayı seçmişti. muhtemelen kızını buraya yollamasındaki sebep de buydu. sözde auge athena rahibesi olunca çocuk peydahlamıycak.

    günlerden bir gün, bizim herakles (herkül diye bilinir) bir şekilde burdan geçer ve şans eseri auge yi görür. mitoloji bu ya, auge de heraklese vurulur. bu yıldırım aşkı auge'nin hamile kalıp çocuğu doğurmasıyla taçlanır. işte o velet telephos'dur. babası olacak o herakles ortalıkta yok tabi, kaçtı herhalde.

    kehanetin gerçekleşmesinden korkan bizim kral amca, hem kızının hem de torununun ölümünü emreder. fakat kızın hizmetkarlarından biri bu duruma çok üzülür ve auge'nin kaçması için bir kayık ayarlar. oğlanı da uzakta bir dağa bırakır (burda oğlanın da bir kutu içinde nehire bıraktığına dair yazılar var o da güzel, o da olur). telephos bebek haliyle parthenion dağına gelir. burda kurda kuşa yem olacağına geyikler tarafından büyütülür (kurt diyeni var, aslan diyeni var, hepsi olur).
    şans eseri bizim heraklesin yolu burdan geçerken veledi geyik sütü emiklerken görür ve bu serseri olsa olsa benim oğlumdur diyip tanır. oğlanı alır ve bakılması için nymphelere verir. kendisi niye bakmıyo diyenler olabilir, haklılar, bana sorsan 12 göreviyle uğraştığından bu küçük ayrıntıyla ilgilenmek istememiş olabilir (bkz: herkül'ün 12 görevi), bana sormadığınıza göre bende bilmiyorum diyip geçiyorum.

    telephos büyüye dursun.

    bizim auge mysia (balıkesir, bandırma civarı) kıyılarına gelir. hatunun buraya gelmesi mysia kralı teuthras tarafından duyulur ve adam bu güzelliği görünce onu hemen evlat edinir (başka yerde burda köle tüccarı bulur ve köle olarak satılığa çıkarır ama kral teuthras bunu görünce alır ve köle yapmak yerine evlat edinmeyi tercih eder diye de görürsünüz, bence de makul).
    hatun burda boş durmaz hemen bir athena mabedi kurar ve athena rahibeliğine devam eder.

    bizim auge dua ede dursun telephos büyümüş ve arkhadia da gezmeye başlamış, hatta bir şekilde dayılarıyla karşılaşmış, kavga etmiş ve onları öldürmüştür. tabi bu durum telephos'un arkadia dan kovulmasına sebep olur. telephos belki benim valide hanımı bulmama yardım ederler umuduyla delphi kahinlerine danışır.
    kahinler bizim oğlana "ha buradan burnunun dikine doğru dümdük git. doğru yere geldiğini karşılaşacağın bir olay gösterecektir. haydi yolun açık olsun, çıkarken de kapının yanına biraz para bırak" derler.

    telephos kahinlerin de gazıyla teeheey mysia'ya kadar yapıştırır. şans eseri burda da argonaut idas (bkz: argonautlar) isyan çıkarmıştır. telephos "ulan galiba kahinler bundan bahsediyordu" der ve isyanın bastırılması için yardım eder (kimi yerlerde telephos auge den silah aldığı falan da yazar).

    isyanın bastırılmasında telephos'un rolü büyük olduğundan mysia kralı bu delikanlıya ödül vermeyi düşünür ve kızı auge yi bizim oğlana eşi olarak hediye eder. auge nin aklı hala herakles'dedir.
    burda iki ayrı hikaye var:
    1- auge telephos u öldürmek ister. pıçağı kaptığı gibi gece oğlanın odaya sızar, tam gırtlağını kesip dilini kravat yapacakken, herakles olay yerine gelir ve telephosun kendi çocuğu olduğunu söyler
    2- düğün gerçekleşir ve gerdek sırasında auge telephos'un kendi oğlu olduğunu anlar (artık neresine baktı anladı bilemem).

    iki durumda da kral a durum anlatılır. kral bu durumda:
    1- diğer kızıyla - priamın kızıyla - bilmem kimin kızıyla evlendirir (yani bunlardan biriyle)
    2- amazon benzeri hiera ile evlendirir.

    bergama frizlerindeki tasvire göre hiera ile evlenmiştir ve bizde hikayenin bu şeklinden yürümeye devam ederiz.

    bunlar mutlu mesut yaşarkene, sahneye akalar gelir. bunlar yana döne troya'yı aramaktadırlar. mysia halkı belki öter diye savaşa girerler. nireus denen yakışıklı hergele, kalkar güzeller güzeli amazon benzeri hiera'yı öldürür.
    --- spoiler ---

    daha sonra telephos ve hiera çiftinin oğlu eurypylos anasının intikamını çok güzel alacak tabi
    --- spoiler ---

    büyük bir savaş gerçekleşir. nihayetinde telephos ile akhilleus karşı karşıya gelir. sağlam kavga olur, belki telephos bu işten galip bile çıkması mümkündü lakin işe tanrı dionysos devreye girer, telephos'un ayağını kaydırır. telephos yere düşünce akhilleus telephosu kıçından (uyduruyorum) yaralar. fakat öldürmez de, bunlardan troyanın yerini öğrenemiyceğini anlayan akalar defolup giderler.

    telephosun yarası 8 yıl iyileşmez. bu yara nasıl iyileşir diye gider kahinlere danışır. kahinler telephosun kıçını (yarasını) görünce, "valla hacı abi, bunu bize değil yarayı açana sorcan, deva olsa olsa ondadır" diyip yine gazlarlar ve yollarlar.

    bizim oğlan yine yola çıkar ve teeheey argos'da akhilleus'u bulur. argosda telephos çok iyi karşılanır. yedirilir içirilir, düşman olmasına ramen bu konukseverlik güzel bir şey tabi. telephos agamemnon'a durumu anlatır. agamemnon "tamam hacı yedirdik içirdik ama kıçının tamirini istemen ayıp, yapmayız" der ve oğlanı geri çevirir. bunun üzerine bizim oğlan, yine yola çıkar ve agamemnon'un karısını bulur.
    karısı:
    1- kocasına kızgındır ve telephos'u iyileştirir
    2- bergama firizlerine göre: oğlunu telephos'a verir agamemnon'a çocuğu öldürmesiyle tehtit etmesini tavsiye eder (heraklesin öfkesini çekmek istemediğinden bu şekilde yardım ettiği düşünülür)

    telephos çocukla agamemnon'un karşısına dikilir. agamemnon mecbur kabul eder ve akhilleus u yardıma ikna eder. akhilleus silahının pasını telephos'un yarasına sürer ve olay sakince kapanır (edit: bu iyiliğe karşılık telephos troya'nın yerini akhilleus'a söyler).

    bundan sonrası için pek ayrıntı bulamadım, bulan bilgilendirirse süper olur.

    mysia kralı öldükten sonra telephos yeni kral olur. bu krallığı sırasında bergamanın bulunduğu yere gelir ve burada bergama kentini kurar ve buranın da kurucu kralı olmuş olur.

    bu kadar hikayeye böyle son olmadı biliyorum da neyse idare edin işte.
  • bu garibimin hikayesi yunan mitolojisinde tanrı olmak ile insan olmak arasında kalmış olan herakles'in tegeia kralı aleos'un kızı auge'yi hamile bırakmasıyla başlıyor. anası auge o zamanlar athena tapınağı rahibelerinden olduğu için evlenmesi ve onun da ötesinde çocuk sahibi olması affedilmez bir suçtur.

    bu sebepten bizim telephos doğunca anası almış götürmüş bunu bir çınar ağacının kovuğuna bırakmış. neyseki bir aslan bulmuş yavrucağı emzirmiş, büyütmüş. anasının kendisini doğurduğunu öğrenen rahipler almışlar auge'yi diri diri bir tabuta koyup çivilemişler. sonra da salmışlar denize. neyseki tanrılar yardım etmiş de auge'de bugünün bergama 'sı o zamanların pergamon'unda kıyada kral mysia'nın askerleri tarafından bulunmuş. kral öyle sevmiş ki tabuttan çıkan bu kızı evlatlık edinmiş.

    neyse gel zaman git zaman telephos anasını bulmak için düşmüş yollara, şans o ya bir gün yolu günümüzde çanakkale bursa tarafları olan o zamanın mysia ülkesine düşmüş. telephos kralın anasına sahip çıktığından habersiz adamcağızı yapmış olduğu savaş sonrası öldürmüş. kralın kızı diye anasıyla da evlenmiş, neyseki gerdek gecesi bir yılan çıkmış gelmiş; durun siz evlenemezsiniz demiş de kahramanımız ensest bir ilişkinin içerisine girmeden mesele sonlanmış. yılanı uğursuzluk saymış da durmuş yoksa ne anası onun oğlu olduğunu ne de telephos kralın kızının anası olduğunu öğrenmiş.

    sonraları truva savaşı'na katılmış ve bu savaşta meşhur ve yunan mitolojisindeki en güçlü savaşçı olarak karşımıza çıkan akhilleus abimizin kargısından nasibini almıştır. daha sonrasında bu yarası iflah olmamış ve kahinler ona ancak bu yaranın akhilleus tarafından iyileştirilebileceğini söylemiş. hikayenin bundan sonrası sıkıntılı çok fazla bilgi bulunmuyor. ölmüş mü iyi olmuş mu bilemiyoruz altan.
  • (bkz: eurypylos)
hesabın var mı? giriş yap