telefon
-
teknolojinin gelismesi ile kendisi cebe, faturası sahibine giren bir alet (bkz: cep telefonu)
-
(bkz: telsiz telefon)
-
zaarrrrr ya da dülülülü efektleriyle hayatımıza utanmazca burnunu sokan, bol bol fişinin çekilmesi, şarjının bitik bırakılması gereken alet.
-
-
eylem olarak - edilen
nesne olarak - açılan
durum;
- enis batur'a telefon ettim
- çalan telefonu açtım
(bkz: telefonun acı acı çalması)
(bkz: mesaj ışığının acı acı yanması) -
kadinlarin dedikodu, erkeklerin mac muhabbeti yapmalarina ; yalnizlarin ise kendi kendilerine konusmalarina yarayan alet. genellikle tusludur, cevirmeliler muzeliktir.
kontrast bir goruntu yaratmak isterseniz, cevirmeli bir telefon ile internete baglanmanizi tavsiye ederim. -
"nerdesin , yanında kim var,demin kimle konuşuyodun, niye aramıyosun" gibi sorularla kafanızı miten insanların bu soruları sorarken kullandıkları çeşitli marka, model ve renge sahip aperey..
-
(bkz: dort cibanbasi)
-
hiç efor sarfetmeden, sizi bulutlara çıkarıp, yerlere yapıştıracabilcek, aynı anda hem dost hem düşman araç..
-
(ing) telephone sözcüğünün türkçede söylenişi. yunanca tele * ve phone * sözcüklerinden oluşturulmuştur. demek ki neymiş? telekız uzak kız demek oluyormuş.
(bkz: kel alaka)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap