taht
-
hukumdarlarin oturdugu buyuk, suslu koltuk..
-
arapça :altında örn: tahtelbahir = denizaltı
-
eski dilde erike denen kral/kraliçe zamazingosu.
-
alt kısım
-
kimilerince sahip olmak için kardeşleri boğazlatmanın bile mübah olduğu mevki.
-
(bkz: yusuf benli)
(bkz: padişah tahtini lojmana taşimak)
(bkz: http://www.radikal.com.tr/…=1051593&categoryid=77#) -
taht oyunları adlı kitapta yendiği kıralların kılıçlarını eriterek yaptığı soğuk kudretli koltuk.
-
"en yüksekte olanına da otursanız, oturduğunuz yer kendi kıçınızın üstüdür" der friedrich nietzsche. evet nietzsche haklıydı! "sonra ne olacak" sorusu bitirir tüm tırmanma arzularını. lakin zerdüşt keşke biraz daha fazla değinseydi tırmanmaktan zevk alanların erdemleri üzerine!
-
sözcüğün derinlemesine anlamı geçmişinde saklı... farsça kökenli. çelişkileri her şeyi açıklıyor. bir yandan yağma, talan, bir yandan alt, aşağı, öte yandan hükümdar koltuğu demek... bir sözcüğün kendi tarihini yazması...
-
"var adamın gencine, her gün gönlün incine.
var adamın kartına, otur gönül tahtına*." (bkz: genc/@ibisile)
"tırmanışlarına bakın şu çevik maymunların! birbirlerinin sırtına binerek tırmanırlar, böylece çamura ve uçuruma yuvarlanırlar.
hepsi de tahta ulaşmak ister: bu onların çılgınlığıdır, -sanki tahtın üstünde mutluluk olurmuş gibi! çokluk çamur oturur tahtın üstünde, -taht da çokluk çamurun üstünde oturur." friedrich nietzsche - also sprach zarathustra
arapça sözcük olarak bir şeyin altı.
(ilk giri tarihi: 20.10.2016)
(bkz: tahtelbahir), tahtırevan, tahtakale, tahteşşuur
(bkz: also sprach zarathustra/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap