• genelde ülkelerin en büyük,en yaşlı ya da en önemli kilisesinde yapılır.kendi yaptırdığı kilisede de taç giyenler vardır.
  • hıristiyan krallar tahta çıkarken, yapılan dini bir töreni olup, ilgili kralın, kilisenin üstünlüğünü kabulünü etmesini temsil eder. bir bakıma krala tacı giydiren din adamı onun vasisi konumundadır. hatta bu törende latince'de unctio denilen kutsal yağ ile kralın takdis edildiğine inanılır. zaten, özellikle kilise aforoz yetkisini elinde tuttuğundan kralların meşruluğu, kilisenin yetkisindedir ve bu papalık yetkiyi çok defa kullanılmıştır. osmanlılar'da ise tac giyme töreni yoktur. buna mukabil kılıç kuşanma töreni vardır.
  • imparatorların kilise eliyle taç giyme seremonisi roma ile temellendirilmiştir; roma derken bizans ki adamlar kendilerine hiçbir zaman biz bizanslılarız dememiştir. bu adeti de temellendiren ilk imparator birinci leon'dur. kendisinden önce gelen imparatorlardan da hristiyan olanlar yok muydu vardı ama kiliseye bu ayrıcalığı vermemişlerdi. onlar daha çok işte yüksek mevkideki bir askerin ya da sivil bir memurun elinden taç giymek, kalkan üzerinde yükseltilmek, halk ve ordu ve hatta esamesi çok okunmasa da senato tarafından takdir, alkış almakla yetinmişlerdir. hristiyanlık'ın daha doğrusu kilisenin tam olarak imparatorluk topraklarında kurumsallaşabilmesi yüzyıllar almıştır. ve har daim tüm çağlarda olduğu gibi devlet ile devamlı bir çatışma içerisindedir. leon zamanında kiliseye böyle bir ayrıcalığın tanınmasında yatan en önemli sebeplerden biri şu meşhur konsillerden biri olan kadıköy konsilinde roma ve istanbul piskoposunun eşit mevkide olduğunun kabul edilmesi yatar; daha önceden roma birinci sırada yer alırdı hatta konsil kararlarında yazmaktadır. bu dönemin de 5. yüzyılın ortaları olduğunu hatırlatalım atilla, germenler, gotlar batı roma'yı yutup doğu'ya da okkalı bir tokat attığı, bitap haldeki halk yığınlarının dine sarıldıkları, italya'dan papa büyük leo'nun yaşamış olduğu zamanlar. özetle bu tarihten sonra o zamana kadar bilinen taç giyme seremonisi evrilerek ortaçağın süper gücü olan kilise tekelinde bir ayrıcalığa dönüşmüştür. hatta napolyon bile böyle bir olaya imza atmıştır ama bu durumla dalga geçer gibi. daha doğrusu meydan okuyarak. papa eliyle taç giyeceği zaman o ortaçağın efendileri din adamlarını kapısına dikip seremoni öncesi saatlerce bekletmiştir.
  • imparatorun emekli olması, saraya kapanmak ve kraliçeyle evlenmektir. artık savaşçı fatih değildir, salon adamıdır, demirbaştır. ne kadar sosyal fobisi olursa olsun, herkes, tüm figüranlar onun düşmemesi, bayılmaması, dik görünmesi için seferberdir. bir besin zehirlenmesine bile uğrasa, evlenmeyi taç giyme töreninin korkunçluğu diye yorumlayamaz. bir çocuk gibi nazı çekiliyordur. merkeze çekilmek istemiyorsa hayır desin, sefere çıksın, kaçak imparator olup herkesi ülkesi ve ardıl despotlarıyla başbaşa bıraksın.

    (bkz: evlilik töreni), düğün
  • ingiliz kraliyet ailesinin bu tören için bugün yaptıkları harcama ile ne kadar çok yerde açlığın bitebileceğini düşünmeden edemiyorum.
hesabın var mı? giriş yap