127 entry daha
  • manasız bir isteğin gerekçeleridir. bugün almanlar, bihassa ikinci dünya savaşı'nın ardından kendi millî hususiyetlerinden vazgeçmiş bir hâlde avrupa sistemine dahil olmuşlardır. almanya'ya ingiltere, fransa gibi avrupa'nın demirbaş ülkelerindeki bakış, 1980'lere kadar oldukça kötüydü. zira medeniyetsiz, laftan anlamaz, kaba ve saldırgan bir halk olarak görülüyorlardı. bunun nedeni tarihlerinde saklıdır.

    almanlar, aslen âri ırka mensub bir cermen kavmidirler. cermen kavimleri, doğa olaylarından tanrılar türetip tapan, yazı gibi medenî tarihin nüvesi sayılan bir sistemden yoksun, savaşçı, yağmacı ve kabile hayatı süren barbar bir toplum idi. roma imparatorluğuna karşı mücadele ederek almanya civarına hâkim oldular. tarihlerindeki merkezî gevşeklikleri, onları bir tür federasyon şeklinde örgütlenmiş kutsal roma germen imparatorluğu'nu inşa etmeye yönlendirdi. ortaçağ'da protestanlık ve katoliklik mücadelesinde prensler kendi taraflarını seçti ve mezhep savaşları yaşandı. bu kaosta prusya dükası, yani brandenburg elektörü olan hohenzollern ailesinin ferdi, polonya kralından bağımsızlığını kazandı, 18. yüzyılın hemen başında da krallığını ilan etti.

    alman nizamının kurucusu ve ileriki birliğinin babası olacak prusya, güçlü ülkelerle çevrili, nüfus olarak kıt ve nisbeten kudretsiz bir devletti. bunu aşmak için çareler aramaya başladılar. ilk olarak, eskiden kendilerini polonya kralından kurtaran isveç'e gidip incelemelerde bulundular ve güçlü bir piyade organizasyonuna dayalı, bir kara ordusu kurdular. bu ordu fevkalâde disiplinliydi. fakat bununla da kalmayıp, askerlik tarihinde bir ilke imza attılar. ismi 19. yüzyılda konulmak üzere, ''kurmay subay'' olarak anılan müesseseyi icâd ettiler. öyle ki, alman erleri; düşman ordusundan çok, kendi subaylarından korkuyordu. harb akademisi bitirmiş çok disiplinli ve kalifiye insanlar olan bu subaylar, krala sadakatle bağlı olacaklarına dair yemin ediyorlardı. kral ise başkumandan olmakla birlikte, prusya ordusunun bir er'i olarak telâkki ediliyordu. ''her şey prusya için!'' sloganı, prusya ordusunun resmî motivasyon kaynağı, nizamının da temeli idi. bu güçlü ordu ile habsburg hanedanına bağlı alman imparatorluğundan ayrılıp, müstakil bir krallık haline geldiler. büyük frederick denilen ikinci frederick, aslen bir mason olup, dünyanın her tarafında mezhepsel farklılıklarından (katolik ülkeler bu tarikatı kovmuştur) dolayı zulüm gören cizvitleri, kendi ülkesine buyur etti ve eğitim sistemlerini onlara emanet etti. zira cizvitler, yüzyıllardır avrupa'daki en gelişmiş ve laik okulların babasıydılar. gevşek cermen kabilelerinin federatif örgütlenme biçimine kementi atıp, almanya'yı merkezî bir yönetim modeline oturttu ki, bu kapitalin bir elde toplanması için en geçerli modernleşme metodudur. bu reformların ardından rothschild, oppenheim, weishaupt gibi tanınmış ailelerine mensup olan entelektüeller, para babaları prusya'ya gelip mallarını burada işletmeye başladılar. prusya güçlü bir devlet haline gelince, etrafındaki küçük alman prensliklerini yutmaya ve avusturya macaristan'la çekişmeye başladı. bu militarizm ve yayılmacılık, aynı zamanda aydınlanma felsefesi ve aşırı derecede disiplin; almanya birliğinin prusya tarafından inşa edilmesine neden oldu. alman imparatorluğu, militarist ve otokratik idi ki; mağlub oldukları savaştan sonra karl marx, engels gibi pek çok sosyalist fikir adamı yetiştirmelerine rağmen, bu karakterleri nedeniyle faşizme yenilerek cumhuriyet devrinde nazizm teşekkülüne kapılıp, yeni bir dünya savaşını başlattılar. almanya, dünyaya pek çok acılar yaşattıktan sonra denafizikasyon sürecine tâbi tutuldu ve onlarca sene ikiye bölünmüş bir halde; batı ve doğu bloklarının tesirinde yaşadı. liberal batı, avrupa birliği ile almanya'nın dünya sistemine dahil edilebileceğini düşünmüş ve ilk dönemde alman ekonomisini tamamen tarıma dayalı bir hale getirmek için çabalamış, ardından yükselen komünizm tehdidiyle almanya'yı ayağa kaldırmak için bundan vazgeçmiştir. almanya işte bu aşırı militarist karakteriyle 18. yüzyıldan 21. yüzyıla kadar laftan anlamaz, savaşa hevesli bir grup insan olarak görülmüştür. bu daha yeni yeni değişmektedir.

    türkler ise altın çağını geniş arazilerde at binerken yaşamış, göçebe bir karakteristiğe sahiptir; haliyle bu tarihî vak'alar ortadayken almanya vesaire olamaz, ki ben de bir almanya olmak istemem. osmanlı aydınlarının benzemek istediği ülke ingiltere'dir.
91 entry daha
hesabın var mı? giriş yap