*

  • avrupa'da; türk hayatı ve türklerden esinlenerek yapılmış eserler manasına gelen terim. lale devrinde nasıl biz avrupa'dan etkileniyorsak onlarda aynı şekilde kılık-kıyafetlerimizden etkilenmistir..
    "barış anlaşmaları için osmanlı topraklarına gönderilen sefaret heyetlerinde yer alan ressamların ayrıntılı gözlemlerinden kağıt ve tuvale yansıyan çizgiler, avrupa’da resimden edebiyata, müzikten mimariye uzanan yeni bir akım başlatmış. bu moda en çok, osmanlı’nın doğu avrupa’daki varlığından etkilenen kutsal roma germen imparatorluğu’ndaki habsburg nüfuz bölgesinde iz bırakmış. yoğun biçimde resim sanatına yansıyan bu akım sonucunda ortaya çıkan eserler defalarca kopyalanarak, avrupa’nın seçkin saray ve şatolarını süslemiş."
    http://www.zaman.com.tr/…l=kultursanat&trh=20050713
  • avrupa'da 16. ve 18 yüzyıllar arasında hüküm sürmüş oryantalist moda akımı. (bkz: oryantalizm)

    akıma turquerie ya da türköri denmesinin nedeni dönemin süper gücü osmanlı imparatorluğu'nun merkezinin türkiyeya da türkler olmasıdır. bu fenomen avrupa'da oryantalizme olan ilgi ve osmanlı'nın avrupa ile artan ticari ve diplomatik ilişkilerinin gelişmesi sonucu artmıştır, zirvesi ise 18. yüzyıldır.

    rönesans ve keşiflerin ardından avrupa burjuvazisi uzaklarda olan, uzaklardan gelen egzotik şeylere inanılmaz ilgi göstermeye başladı. ticaretle uğraşan zengin burjuva kesiminin bireysel zevkleri ve merakı turquerie modasını yaratan en önemli etmen olmuştur. burjuvalar birikimlerini bu modayı oluşturan objelere harcayarak turquerie’nin avrupa’da yayılmasını sağlamışlardır. parlak, canlı, nakışlı, çoğunlukla kadife dokulu, çiçek desenli türk kumaşlar, kaftanlar, sarıklar, örtüler, türk halıları, mobilyaları, lokum, tütün, nargile, çubuk, hamam, havlu/peşkir, kavuk (serpuş), lale ve nar figürü, kahve, kruasan, "sorbet" olarak adlandırdıkları şerbet, sofa ve divan, gümüş kemer, takunya, ankara tiftik keçisinden elde edilen "mohair" (angora) yünü, minyatür portreler, iznik seramikleri, çiniler, osmanlı çadırları, köşk ve şadırvanları, ahşap edirnekâri, türk enteryörleri, oryantal çiçek motifli bursa çatma, ipek kumaşlar ve bunun gibi türk işi objeleri kullanmak statü gösterdiği gibi kişinin açık görüşlü olduğunu ve bir "dünya insanı" olduğunu gösteren ibarelerdi.

    avrupa'da turquerie modasının 1669'da kolbaşı müteferrika süleyman ağa'nın sefaret görevi nedeniyle fransa'ya gitmesiyle başladığı düşünülüyor. o yıllarda osmanlı ile fransa arasındak ilişkiler gergindi, osmanlı fransa'nın ticaret yapmasını engelliyordu bu nedenle fransa kralı 14. louis zor durumdaydı. osmanlılar'dan fransa'ya bir elçi göndermelerini istedi. osmanlı kabul etti ancak, rütbesi çok düşük birini, kolbaşı müteferrika süleyman ağa'yı gönderdi. oryantalizm merakı olan avrupalılar, süleyman ağa'yı o dönemde hiç bir diplomatın görmediği ilgi ile karşıladı, adına balolar düzenlediler. öbür yandan süleyman ağa ise tüm protokollere aykırı davranıyor, kralla görüşmeden başbakanla görüşmeyi reddediyor, kral 14. louis'nin huzuruna alelade kıyafetlerle çıkıyordu. tabi tüm bunlara rağmen süleyman ağa'ya olan ilgi azalmıyordu. hatta bu olaylara şahit olan moliere, le bourgeois gentilhomme(kibarlık budalası) adlı komedisinin ünlü sahnesinde fransızlar'ın türk elçisine bu derecede rağbet etmeleriyle eğlenmiştir. süleyman ağa'nın versailles sarayında kabulünde, moliere'in bu eseri sergilenmiş, oyunda türk aksesuarları kullanılmış, asrın en büyük batı bestekarı jean-baptiste lully bu oyun için türkler töreni'ni (ceremonie des turcs) bestelemiştir. rivayete göre kral, süleyman ağa'nın rütbesini sonradan öğrenmiş ve gösterilen ilgiden ötürü pişman olmuştur. ancak bilinen gerçek, süleyman ağa'yı ziyarete gelen parisliler'in osmanlı kıyafetleriyle ikram edilen kahvelerle tanışmasıdır. süleyman ağa'dan sonra avrupa'da kahve modası başlayacaktır.

    avrupa'da turquerie'nin patlaması ise 1717'de istanbul'a büyükelçi olarak atanan john montagu'nun eşi lady mary wortley montagu'nun türk dünyasını, adetlerini, hamamlarını, kadınlarını ve modasını tasvir ettiği mektupları ile olmuştur. (montagu'nun mektupları daha sonra letters from turkey - şark mektupları olarak kitaplaştırılmıştır.) montagu'nun avrupa'ya döndükten sonra bahsettikleri, henüz avrupa'da uygulanmayan çiçek aşısı'nın osmanlı'dan avrupa'ya getirilmesi ile birlikte turquerie avrupa'da zirve yapmıştır denilebilir. artık avrupa'da tam anlamıyla bir türk modası hakimdi. nargileler, kaftanlar, ayrıntılı türk kostümleri, objeleri... türkler'e olan bu ilginin karşılığını en iyi görmüş isimlerden biri ise yirmisekiz mehmet çelebi'dir. kendisi 1720 yılında paris'e elçi olarak gönderilmiş, orada merak ve hayranlık oluşturmuştu. çelebi'nin paris'e gittiği dönem ramazan ayı içerisindeydi ve parisli kadınların onu, ramazan yemeklerini, teravih namazlarını saatlerce izlemek üzere izin aldıkları bilinir. yirmisekiz mehmet çelebi paris'e turquerie'nin en yoğun yaşandığı dönemde gitmiş olmasına karşın kendisi fransız hayranı olarak ülkesine dönmüştür. fransız sosyal hayatı, gece düzenlenen davetler yatsı ezanından sonra uyuyan osmanlılar için oldukça ilginçtir. yirmisekiz mehmet çelebi 1721'de yazdığı fransız sefaretnamesi'nde bunların yanısıra teknolojik gelişmelerden, paris'in şehir planlamasından, sarayların bahçe dizaynından, fransız kadınların toplumdaki konumundan bahsetmiş, osmanlı'da matbaa'nın kurulmasını ve lale devri'nin ivmesini sağlamıştı.

    turquerie modası mimari, edebiyat, kıyafet, mobilya, müzik ve resimi de etkiledi. pek çok sanatçının hayal gücünü doğu mistizmi, harem, oryantalizm şekillendirdi. jean-etienne liotard adlı isviçreli bir ressam hayatının uzun bir dönemini izmir ve istanbul'da geçirmiş, türkleri ve türk kıyafetlerini gösteren pek çok resim yapmış, avrupa'da ‘peintre turc’ (türk ressamı) olarak anılmıştır. turquerie modası, avrupa resim sanatını o kadar etkilemiştir ki, dönem portrelerine bakıldığında objelerin, kıyafetlerinin, sahnenin türk esintileri taşıdığı görülür. portrelerde poz, kıyafet, sahne seçimi statünün belirtilmesi açısından önemli olduğu için son moda türk kıyafetleri, divanlar, sarıklar, kahveler, tüller portrelerin çoğunda görülür. şöyle çok da güzel örnekleri ise aşağıdaki linkte mevcuttur.

    http://jeannedepompadour.blogspot.com.tr/…ings.html

    turquerie, avrupa müziğini de etkilemiştir. ilk zamanlar mitolojik öğeler, hikayeler içeren operalarda, oryantal öğeler, türkler ve turquerie hakim olmaya başlamıştır. 1693'te reinhard keiser fatih sultan mehmet'in istanbul'u fethinden bahsettiği basilius operasını bestelenmiştir. yine fatih sultan mehmet'i anlatan gioachino rossini 1820'de maometto ii'yi bestelemiştir. bunlar dışında yıldırım bayezit ve timurlenk'in ankara savaşı'nı anlatan operalar da bestelenmiştir. bunlara örnek george frideric handel'in tamerlano'su (1724) ve vivaldi'nin bajazet'ıdır(1735). dönem operaları en ayrıntılı harem, cami, kıyafet ve egzotik karakterleri içerir.

    neredeyse tamamen osmanlı ya da türk dünyasını tasvir eden operalarda önceleri türk müziğinden hiç bir esinti yoktur. çünkü avrupalılar için türk müziği çok ilkeldir. sadece operaların komik sahnelerinde kısa geçişler amacıyla kullanılmıştır. ancak beethoven ve mozart türk müziğinden esintiler uygulamıştır. beethoven turkish march'ı türk stilinde yazmıştır. mozart'ın ise saraydan kız kaçırma'sı topkapı sarayında geçer. türk despotizmini anlatır. operanın müzikleri ise türk ve yeniçeri müziğinden, mehter marşı'ndan esintiler barındırır. türk enstrümanları kullanılmıştır. ayrıca mozart'ın piano sonata no. 11'in kısımlarından biri rondo alla turca'dır. bu da yeniçeri esintileri taşır. bu eserde "turkish stop" kullanmıştır ki, bu, esere abartılı perküsyon etkisi sağlardı. 19. yüzyıla girilirken operalarda turkish stop kullanmak çok moda olmuştu. piyano üreticileri turkish stop ya da "jannisary (yeniçeri) stop" içeren piyanolar yapmıştı.

    turquerie ile kısa süreli de olsa avrupa, osmanlı’nın kıyafetleri, mimari eserleri ve bunun gibi şeyleri ile ilgilenmiştir. fakat bu ilgi hiç bir zaman, batının osmanlı’yı etkilediği ölçüde olmamıştır. bir moda olarak yaygınlaşıp yerini kısa sürede diğer arayışlara ve modalara bırakmıştır.
  • batı'da türk kültürünün moda olduğu akıma verilen isim.

    bahsi geçen dönem 15 ila 18.nci asrı kapsar. akımın tam da bu dönemde başlaması, ticaretin gelişmesi sebebiyledir. daha sağlam, daha uzağa gidebilen gemiler ve ticaret yollarında sükûnetin (daha doğrusu sulh) eskiye nazaran daha fazla olması, eskiden lüks sayılan egzotik eşya ve gıdaların daha fazla insanın temin edebileceği şeyler olmasını sağlamıştır. avrupa'da orta sınıf mensubu insanlar şarktan gelen malları almaya gayret ediyorlardı. zira bu bir statü işareti idi.

    elbette turquerie akımını başlatan yegâne âmil ticaretin gelişmesi değil. aynı dönemde devlet-i aliyye-i muhammediyye imparatorluk vasfına bürünmüş, avrupa'da avusturya'ya kadar fütuhat yapmış, bahr-i sefîd etrafındaki birçok memleketi ilhak etmişti. bu sebeple osmanlılar ve avrupalılar hem diplomatik, hem de ticarî mânâda daha fazla haşır neşir olmuştur.

    birçok alanda müslüman türk kültürünün tesiri görülmüştür. entry'nin devamında bu mevzu hakkında yazacağım, fakat entry'nin hacmini genişletmemek için kısa misaller vereceğim.

    moda: bir türk gibi giyinmek, ileri görüşlülüğün sembolüydü. birçok zengin ve statü sahibi kişiler türk kıyafetleri ile tablolarını çizdirmiştir. asilzâdeler balolara türk kıyafetleriyle iştirak ediyordu. işlemeli, bol, renkli, salaş giyim bu dönemde moda olmuştur.

    sanat: oryantalizmin ilk zuhur ettiği ve zirve yaptığı bir dönemdi. osmanlı, yani müslümanların ülkesi çok egzotik geliyordu insanlar, binbir gece masalları gibi. ressamlar istanbul ve mısır gibi müslüman ülkelerinin resmini çiziyordu.
    opera ve tiyatrolarda ise osmanlı konulu piyesler yazılıyordu. osmanlı tarihinde cereyan eden bazı hadiseler işleniyordu ekseriyetle.

    müzik: bu alanında fazla tesir olmamıştır çünkü avrupalılar osmanlı mûsikîsini beğenmiyordu. fakat elbette birçok kompozitör osmanlı müziğini andıran müzikleri bestelemiştir. rondo alla turca bunun en meşhur misalidir.

    mimarî: câmi ve diğer islâmî mabedlere benzer binalar inşa edilmiştir. islâmî esintiler taşıyan köşkler ve pavilyonlar avrupalı hükümdarların gözdesi olmuştur. ev dekorasyonu için şarktan ithal edilen eşyalar kullanılıyordu. evin bir odasını şark köşesi olarak kullanmak oldukça popülerdi.

    yani bir hülâsa yapmak gerekirse, ticaretin gelişmesi ve osmanlı hududlarının genişlemesi sonucu müslüman türk kültürü garba, yani avrupa'ya sirayet etmiştir. bu tıpkı günümüzde türkiye'nin avrupa ve amerika'dan kültür ithal etmesine benziyor. fakat tam tersi şekilde cereyan etmiştir.

    (bkz: osmanlı'yı sevenlerin osmanlı'yı sevme nedenleri) ve (bkz: türk halkının osmanlı'ya özlem duyma sebepleri) gibi başlıklar var. işte bu turquerie osmanlı'yı sevme ve özleme sebeplerinden sadece ve sadece bir tanesidir. bir zamanlar avrupa ve amerika'yı kuvveti ve kültürüyle kendine hayran eden, dünya tarihine şekil veren bir devletten bahsediyoruz ve biz bu devleti kuranların soyundan geliyoruz. daha ne olsun?

    eskiden bizim kültürümüz ihraç ediliyordu batı'ya. şimdi ise tam tersi, bizim mallar bu gavurlara özeniyor. batıcılık yapmadan evvel keşke azıcık tarih okusanız.
  • 28 mehmet çelebi'nin öncüsü olduğu, avrupa'da gerçekleşen türk modası akımı. öyle ki bu akım tablolardan mimariye, giyim kuşamdan düğün tarzlarına kadar türk etkisinde bırakmıştır avrupa'yı. türk teması artık her yerde kendini göstermektedir. akım fransa'dan başlamıştı, mehmet çelebi'nin seyahatnamesi sebebiyle, oradan da avrupa ülkelerine yayılmıştır.

    hatta mehmet çelebi fransa seyahatinde öyle yankı uyandırmış ki, kadınlar her gün iftardan sahura kadar olan süre içerisinde yanında olmak için o salonu doldururlarmış. -seyahatnameyi okursanız bu geçer-

    - “jardin turc (türk bahçesi)” adlı tablo: http://hizliresim.com/pdkl9n

    -dönemin kadınları, osmanlı kadını tarzına bürünmeye başlamışlardır: http://hizliresim.com/vp5jmv

    -dönemin ünlü oyun yazarı moliere, “le bourgeois gentilhomme” (kibarlık budalası) adlı oyununa türk töreni eklemiş, 1702’de sahnelenen bu temsilde türk kıyafetinde oyuncular yer almıştır: http://hizliresim.com/y6kgy6
  • fr. türkperestlik.
  • #104065447 bir dönem avrupa'da oluşan türk gibi giyinme akımıdır. "moda" tabiri daha çok kullanılır.
  • türkiye’de dinlediğinizde veya izlediğinizde batıcılıkla suçlandığınız bir çok klasik ve romantik batı eserine hem ilham olmuş, hem de yapısal etki yaratmış akımdır.

    melodiler, renkler, enstrümanlar, hikayeler, kumaşlar, ritimler, aromalar, armoni ve volüm...

    bugüne kalan klasik ve romantik batı sanatının kaynakları...

    türklerin farkında bile olmadığı, batılı sanat tarihçilerinin ise bir resim olarak anlattığı, senfoniye, resme, tiyatroya, edebiyata etkisini hasıraltı ettiği neredeyse 150 yıllık bir dönem.

    belki de yine doğudan gelen rönesans’dan çok daha etkili bir yeniden doğuş.
  • 16 yy.'da türk tipi yaşam ve kıyafet kültürünü avrupa burjuvazisinin kendi hayat tarzlarına uyarlama kültürüdür.

    ne kadar ilginç di mi bizde bazı kesimler gerçekten türk kültürüyle sürekli dalga geçiyor.
hesabın var mı? giriş yap