• klasik kötü kızın başarılı erkeği elde etmeye çalışması üzerine bir film.elde etmek için de kullandığı yöntem tahmin edildiği gibi cinsellik
  • yönetmeni john polson olan gerilim filmi. oyuncular: jesse brandford, bhiri appleby
  • psikopat bir hatun iğrenç tipli bi çocuğa kafayı takar, fakat çocuğun kız arkadaşı vardır zaten. bir gün kız çocukla birlikte havuza gider...*
  • okulunda başarılı bir yüzücüdür çocuk, esmer güzeli bir kız arkadaşı da vardır, mutludur... gelgelelim okula bir gün sapık bir sarışın gelir. amacı ne yapıp edip bu çocuğu kendine ayarlamaktır.

    siz siz olun, hayatınız bu kadar düzenli ve iyi gidiyorken bu çocuğun yaptığını yapmayın. neden mi? cevap filmde.
  • filmin turkce ismi olumcul tuzak(iste bir ceviri harikası daha). filmde dikkat ettigim en ilginc ozellik yuzucu cocugun agzının daima acık olmasıydı. bunun haricinde son zamanlar da izledigim en vasat filmdi.
  • "yeni baslayanlar icin olduren cazibe*" tadinda bi filmmis. artik bayan bir konsept oldugu icin heyecan uyandimayan bir film.
  • $u dersleri vermi$ film:

    - teenager'lar ne olsa seyreder
    - kli$eler eskimez
    - hastanede ilac dagitarak 21" lcd monitor, kamyon falan alabilirsiniz
    - amerika'da telefon numaralarinin sahte oldugunu belirtmek icin 555 oneki ile ba$lamalari gibi, ayni $ekilde bilgisayar programlarinin sahte oldugunu belirtmek icin kayan yazilarla dolu konu$arak anla$an ebleh arabirimlerin yapilmasini gerektiren bir yasa vardir..
    - ayni yasa cello notalari icin de sol anahtari kullanilmasini gerektirir.. (armonipolisi ke$fetti bunu, polis midir nedir)
  • sahnelerde çalan film müzikleriyle ne alaka dedirten, alla alla bu ritm bu sahne için sanki fazla hızlı dedirten, ulan eve gidip uyusaydım keşke dedirten film...
  • son zamanlarda izlediğim en kötü çekim, kurgu, oyunculuk ve senaryoya sahip film. sevmediklerinize tavsiye edin. aklınız başınızda ise uzak durun.
  • arkasında hiç yazı olmadığı için, kapağındaki resimlerden gerilim filmi izlenimine kapıldığınız ancak bilmem kaçıncı sınıf, gerilim niteliğinde olmayan basit bir yapımla karşılaştığınız film...

    ancak yine de akıllarda "hastanede yatan çocuk da hatunun kurbanlarından biri miydi, yoksa hakkaten doğal bir kaza geçirerek mi o hale geldi" sorusunu bırakmıştır.... (ha belki filmin bir yerlerinde bunun cevabı verilmiş olabilir ama o kadar "bitse de tv izlesek" duygusuyla izlenilmiştir ki, bu yüzden cevabın karambole gelip es geçilme ihtimali yüksektir)

    ben gibi izleyiciler için her filmde sorduğu bir soru çok önemlidir...
    "neden?" sorusu.
    bir filmde bu soruya ne kadar iyi cevap alıyorsanız (ki o cevap ne kadar gerçek dışı olsa da önemli değildir, çünkü mesele neden ile sonuç arasındaki kurgunun inandırıcılığıdır) o filmden o kadar tatmin oluyorsunuz...
    eğer "neden?" sorusuna bir cevap yoksa o film direk vasatlar deryasına karışıyor.... aynı bu film gibi....
hesabın var mı? giriş yap