• faruk duman kitabı. 80 ihtilali öncesi dönemi anlatmış.
    faruk duman bence doğayı en iyi anlatan yazar. zaten öykülerinden bildiğimiz bu durum bir önceki kitabı "köpekler için gece müziği" kitabı ile tescillenmişti. ama bence yine de en iyi kitabı fantastik masallar tarzında yazdığı "incir tarihi" idi. bu kitapta doğayı konuşturma ve masal anlatma yetisinin üstüne belirgin siyasi söylemini ajitasyon yapmadan ama inciterek eklemeyi bilmiş. bence başyapıt sayılabilecek "incir tarihi"nin üzerine çıkmış. klasikler arasına girebilecek bir kitap olmuş.
    ilk kez faruk duman okuyanlar tarzı konusunda bir takım anlaşılmazlıklar olduğunu düşünecek olsalar da bunu kısa sürede aşıp bundan keyif alacaklarını düşünüyorum.
    bu arada sus barbatus'un ne olduğunu merak edenler için,
    https://www.google.com/…h=657#imgrc=qm30r7dllbvghm:
  • 2018 kışının tam ortasında hep kitap etiketiyle çıkan "sus barbatus" romanı, faruk duman'ın gerçeklerden yola çıkıp alegorik, politik okumalara doğru kayan bir kış masalıdır.
    kitabın adı olan "sus barbatus" latincede sakallı yaban domuzu anlamına geliyor. yazarın kitabın adının sonuna koymuş olduğu ünlemin ise bir gönderme olduğu görülmektedir.
    yazar, birkaç yıl önce artvin'de dinlemiş olduğu bir anıdan yola çıkarak kitabı yazmaya koyuluyor: "yoksul bir adam, bir domuz avlamaya karar verir..."
    faruk duman'ın romanlarında anlatım biçimi esas unsurdur. yazar, romandaki konuyu ele alırken onu kendine has üslubuyla sarıp sarmalar. onun romanlarında bundan dolayı tamamen edebi bir dil yerine; günlük konuşma dili, eksiltili cümleler, tekrarlar ve yersiz gibi görünen noktalamalar görürsünüz. ilk başta kızarken sonradan sonraya sevmeye başlarsınız bu dili. "sus barbatus" romanı da bu üslubu yoğun şekilde hissettiğimiz bir romandır.
    roman, insan ile doğayı ayrı iki unsur olarak düşünmeyen ve onları bir potada eriten bir hikaye ile başlıyor: "açlık"
    kenan ile zeynep'in açlık ile olan mücadelesi bir yandan -her biri başka bir roman karakteri olacak şekilde- yan karakterlerle ilerlerken; öte yandan 1980 darbesinin hemen öncesinde 1979'da ülkede yaşananları, gençlerin yaşadıkları üzerinden bize anlatıyor roman.
    bütün bu olanları enfes kış ve doğa betimlemeleriyle bir araya getirdiğinizde ise ortaya modern bir klasik roman çıkmış oluyor.
    yazar, kullandığı her karakterde kendinden bir parça bırakıyor kitabın içine. okudukça hem yazarın asıl söylemek istediklerini görüyorsunuz hem de ülkenin sorunlarının aslında nasıl da kısır döngü içerisinde olduğunu fark ediyorsunuz.
    kitapta en çok dikkat çeken yerlerden bir tanesi de; "sefiller" ve "yaban" romanlarına olan göndermeler. "sefiller" ile "sus barbatus" romanı arasında bir "ahlak" özdeşliği kurulduğunu görüyorsunuz. bunu aynı şekilde "yaban" romanı ile de "aydın sorunu" üzerinden yapıyor.
    yazar, romanındaki mekanları coğrafyasından koparmak ve bunların her yerde yaşanabileceğini de anlatmak için mekan isimlerini k. şehri, ç. gölü, a. dağları gibi kısaltmalarla veriyor. siz tabii ki yazarın önceki kitaplarını okuyunca ve romanın "kış şartlarını" görünce burası olsa olsa kars şehri, çıldır gölü, allahuekber dağları olur diyorsunuz.
    "sus barbatus" romanı edebilikten kopmayacak şekilde çok yönlü okumalara açık bir roman gerçekten.
    romandan kısa bir edebi alıntı:"birkaç yıl önce, devrimci gençlerden biri söylemişti: biz dünyayı değiştirmek istiyoruz ama bu dünyayı iyi ya da kötü yöneten her yasa yabana bağlıdır; yabanı öğrenmediğimiz sürece onu değiştiremeyeceğiz."
  • 48. orhan kemal roman ödülü 'nün sahibi olmuştur.
  • bu yıl 48'ncisi verilen orhan kemal roman armağanı'yla ödüllendirilen kitap.
  • sus barbatus, sus barbatus; faruk duman'ın gelipte. durmadan arayıp durduğu doğanın suskun dilinin arayışıdır.
    şaka bir yana sus barbatus bir av hikayesi olarak başlasa da hikaye kenan'ın yoksulluktan kurtulmak ve zeynep'e daha iyi koşullar sunabilmek için büyük otellere satacağı domuzu avlamasından bambaşka bir düzleme doğru gitmektedir. kadir ağa karısı, kızı ece ve oğlu atalay, ki bence atalay en ilginç karakterlerden biri, bekir komutan, gülşen, aysel, doktor servet, karısı, mustafa öğretmen, faruk ilk anda akla gelenler....
    roman bir yandan da yakup kadri'nin yaban ve victor hugo'nun sefiller'indeki meseleleri kahramanların ağzından irdelemeye çalışır. taşranın iç sesini, soğuğun yoksulluğunu kendine has üslubuyla anlatır duman. aysel'in içine giren sus barbatus, atalay'ın doktor servet'i almaya köye gidişi, kadir ağa ile zeynep'in konuştuğu bölüm, kendi içinde ayrı bir hikaye gibidir. duman bir yandan da ülkenin içinde bulunduğu duruma ilişkin atmosferi de ustalıkla romanın içine yedirir. sosyal bilimler ansiklopedisi de roman içinde önemli bir yerde durur
  • 2 seneye kadar buralarda girilen entry sayısının binleri aşsın istediğim yazarın kıymet dolu kitabıdır.
  • faruk dumanın müthiş bir kışı anlattığı roman.
    kenan ve zeynep, faruk, gülşen ve kocası mustafa, aynur, fındık anne, komutan, aysel, kadir ağa, atalay, murat... köy, orman, kış, devrim hayalindeki gençler, onların peşindeki askerler... karagöz ve sus barbatus.
    sakin, yavaş yavaş ilerleyen ama donmayan, usul usul akmaya devam eden, yan karakterlerin büyüyerek birer karakter olduğu ve hikayeyi genişlettiği güzel roman.
    ilk okuduğum faruk duman kitabı. ama son olmayacak.
  • 2019 yılı cevdet kudret edebiyat ödülünü kazanmıştır.

    fatih altuğ, oğuz demiralp, handan inci, asuman kafaooğlu büke ve ibrahim yıldırım’dan oluşan cevdet kudret roman ödülü seçici kurul üyeleri, sus barbatus! romanını “insanın doğaya yıkıcı hükmedişini anlattığı, duyarlı ve masalsı bir dil kurduğu, etkileyici bir toplumsal arka plana dayandığı ve metinlerarası ilişkileriyle güçlü bir başyapıt oluşturduğu” için ödüle değer bulduğunu açıklamıştır.
  • 2019 orhan kemal roman armağanı ve 2019 cevdet kudret ödülleri'nde en iyi roman seçilmiştir.

    idefix'in sitesinde, kitabın yunus nadi ödülleri'nde de en iyi roman seçilmiş olduğuna dair son derece hatalı bir bilgi bulunuyor.
hesabın var mı? giriş yap