• (bkz: sunk cost)
  • kayıp yatırımın büyüyebileceğini hesaba katmadan, ancak yatırım sonlandırıldığı zaman daha önceden yapılmış yatırımların kayba dönüşeceği düşüncesi.

    örnek: danışmanın birine yeni bir iş fikrini araştırması için 1000 tl ödediniz diyelim. danışman size bu iş için pazar alanının daraldığını, iş fikrini hayata geçirmemenizi söyledi. fikri burada bırakırsanız 1000 tl zararda olacağınızı düşünüp iş fikrini yine de hayata geçirdiniz.

    açıklama: pazarın kar edilemeyecek durumda olduğunu öğrendiğinizde 1000 tl'yi zaten kaybetmiştiniz. sunk cost fallacy'e düşüp 1000 tl'yi ancak işten vazgeçerseniz kaybedeceğinizi düşündüğünüz için kar edemeyeceğiniz bir işe devam edip daha çok para ve zaman kaybetmiş oldunuz.

    edit: yazar bir arkadaştan gerçek bir hikaye geldi bununla ilgili, aynen aşağıya bırakıyorum:
    "aynısı başıma geldi. doktorlar bana dalağım alınırsa kullandığım bir ilacı bırakabileceğimi söylediler. başlarda saçma geldi neticede ortada tanı yoktu ve bir organ kaybı bu riski almaya değmezdi. ama belki ameliyat olurum diye aşılarımı ve bir takım tetkikleri yaptım. sonra ulan dedim madem bunca ön hazırlığı yaptım bari ameliyatı da olayım kurtulayım. ne olursa olsun. bir de o ara kafam gidikti sağlıklı düşünemiyordum. duygularıma yenilmiştim. ameliyat hiçbir işe yaramadı. şimdi mevcut sağlık sorunlarıma bir de dalağımın alınmasının getirdiği sağlık sorunları eklendi. kaybettim."
  • ilişkiniz size zarar veriyor ancak o ana kadar verdiğiniz emek boşa gitmiş olmasın diye ayrılmaya kıyamıyorsunuz. işte sunk cost fallacy bunun ekonomideki versiyonudur. temeli psikolojiktir.

    bir ürün ya da hizmet satın aldınız. maddi olarak harcama yaptınız. sonradan o ürün ya da hizmet sizde hayalkırıklığı yaratacak gibi olduğunda ne yapmanız gerekir? elbette o ürün ya da hizmeti bırakmanız. ama sunk cost fallacy'e düşerseniz o ürün ya da hizmeti satın almaya devam ediyorsunuz.
  • üniversitede sevdiğim hocalardan birinin hiç unutmadığım bir sözü vardı (bkz: hiçbir fikre aşık olmayın) herşeyi 4x4 planladığımız takdirde bile yanlış giden birşeylerin olma ihtimali hep vardır. başarısızlık kaçınılmaz bi son olduğu vakit son çıkışa kadar diretmenin bir anlamı yok
  • bir süreç üzerinde belirli bir emek harcanmasının ardından, vazgeçilmek istense de, kat edilen yoldan dolayı sürece devam edilmesinin bize verdiği zarardır. kıyamamak ve pişman olmak gibi kavramların neticesinde alınan kararların sonucudur.
  • aynı zamanda kişilerin emek verdikleri işleri, planları ya da eylemleri ile romantik bir bağ kurdukları için vazgeçemediklerini söyleyen bir nevi sendromdur.
  • bir süreç üzerinde belirli bir emek harcanmasının ardından, vazgeçilmek istense de, katledilen yoldan dolayı sürece devam edilmesinin verdiği zarardır.
  • (bkz: better call saul s02e01)

    duygusal olmayın temalı bir kumarbaz/yatırımcı hatası.
hesabın var mı? giriş yap