• zamanın ingiliz buyukelcisi (19.yy)..yabancı kaynaklarda bas bas tanzimatta turklere reformu yaptıran kisi olarak gecer..turk kaynakları bu adamı iplemez,bahsetmezler adı gecer ,şanı geçmez.(bakın ben bahsediyorum)
    amacı osmanlıyı avrupalılaştırmaktır.burda turklerin onundeki en buyuk engeli islam dini olarak görür..mustafa resid pasa ile kanka oldukları söulenir.
    soyadı gibi adamdır.
  • bodrum maussoleum'unu british museum'a götüren kişi. şöyle der karısına yazdığı bir mektupta ve bu konu hakkında:

    “bu dünya sanatını önde gelen eserlerini padişahın bana hediye etmesine şaşırmıyorum. şaşırdığım şey, bu frizleri taşıyan işçilerin benden para talep etmemeleri idi”
  • lord stratford de redcliffe olarak ta tanınır

    yabancı ülke konsolos ve casuslarının istanbulda cirit attığı bir dönemde yapılmaya çalışılanları abdülmecit'e gösterip birçok götlükten sakınmasını sağladığı rivayet edilen ingiliz konsolosu. sarayın o kadar güvenini sağlamıştır ki zamanın ingiliz dışişleri bakanı kendisinden asıl padişah olarak bahsetmiştir.

    osmanlıyı ruslara karşı doldurup kırım savaşına soktuğu iddia edilir. yakın zamanda kamuya açılmış ingiliz arşivlerinden böyle birşeyin aslı astarı olmadığı ortaya çıkmıştır*.

    can yücel tarafından çevrilmiş "stratford canning'in türkiye anıları" adlı "lord stratford de redcliffe'in anıları" kitabının kırpılmış bir versiyonu mevcutmuş.
  • yanlış hatırlamıyorsam "avrupa'nın hasta adamı" olayı ilk kez bu bey ile rus çarı arasındaki konuşma esnasında çıkmıştır. hatta "hasta adam" değil de "hasta ayı" diye bahsetmiş ilk keresinde (m.s. anderson, 'the eastern question'daydı sanırım).
  • tam adı stratford canning, 1st viscount stratford de redcliffe olan ve 1786 - 1880 yılları arasında yaşamış, tarihte osmanlı imparatorluğu'na yakınlığı ile taninan ingiliz diplomat. ilk olarak 1808 yılında o zamanlar constantinople olarak bilinen istanbul'a gelmiştir. burada almış olduğu ilk görev robert adair'e türk-britan ilişkilerindeki barışı sağlamak amaçlı görevde yardımcı olmaktır. 1810 da adair istanbul'u terk ettiğinde, baş diplomat olarak yerine geçer ve pek çok önemli olaya etkisi olur. örnek olarak 1812 de osmanlı - rusya arasında imzalanan bükreş antlaşması'nın oluşturulma aşamasında ara bulucu olarak rol oynar. bu antlaşmanın imzalanması sonrası londra'ya geri döner ve sırasıyla önce isviçre de, daha sonra ise viyana, washington ve rusya da diplomatik görevler alır. 1825 de istanbul'a geri döner. ancak navarino savaşı patlak verir ve bu yüzden 1827 de londra'ya döner. 1831 de görevinden istifa edip politakaya girer ama fazla bir başarı elde edemez. lord palmerston'ın dış işleri bakanı olarak atanması üzerine 1831 de tekrar istanbul'a döner. fakat palmerston'la pek çok konuda anlaşamadığı için 1832 de londra'ya geri döner. lord stratford'a göre bu anlaşmazlığın altında iki kesin sebep yatmaktadır; birincisi, lord palmerston'un kendisine yeterince danışmaması, ikincisi ise yunan kralı olarak dönemin baveria prensi'nin lord palmerston tarafından atanması. sonuç olarak 1832'de rusya elçiliğine atanır ama çar'la aralarında ki çekişme yüzünden göreve başlamadan madrid'e gönderilir. burada ki görevi portekiz tahtına göz diken gruplar arasında uzlaşma sağlamak olarak belirlenir fakat bu görevde pek başarılı olamaz. 1842 de tekrar istanbul'a atanır ve 10 yıl boyunca başkonsolos olarak çalışmalarını sürdürür. bu dönemde osmanlı - britanya ilişkileri oldukça sıcak ve samimidir. 1852 de lord canning yakın arkadaşı stanley (earl of derby) britanya da bir hükümet kurunca, dış işleri bakanı ya da paris büyükelçisi olmak için londra'ya döner fakat kendisi sadece sıfat olarak yükselir ve istanbul'a geri yollanır. bu sırada ruslar ve fransızlar arasında patlak veren kırım savaşı esnasında osmanlı'nın tarafında yer alır. 1857 de istanbul'dan son kez ayrılır. 1880 yılında 93 yaşında ölür. mezar taşında "ingiltere'nin doğu'da ki sesi" ibaresi bulunmaktadır. osmanlı - ingiltere ilişkilerinde günümüze kadar gelmiş etkilerin bırakılmasına sebep olmuştur.
  • "yenilik olduğu için gelişmeyi kabul eden kimseler, bir gün artık gelişme olmayan yeniliği kabul etmek zorunda kalırlar."
  • şeytana pabucunu ters giydirebilecek karakterde, bir diplomattır. böyle bir diplomat, bugün yaşasa, rahatlıkla dış işleri bakanı ve belki başbakan olurdu. tabii, viktorya dönemi gibi, ingiliz hariciyesinin kurtlar sofrası olduğu bir dönemde yaşadığı için, istanbul elçiliğinin ötesine gidememiştir.
  • stratford canning adıyla tanıdığımız genç yaşta ingiltere'yi osmanlı devleti nezdinde temsil etmeye başlamış bir büyükelçidir. osmanlı devleti'nin birçok dış meselelerinde önplana çıkmıştır. yenilikçi bir insandır. osmanlı devleti'nin ilacını yenileşme olarak gören stratford canning bu yolda padişah ve devlet adamlarını elinden geldiğince ikna etmeye ve çaba göstermeye zorladı. nitekim önce gülhane-i hattı hümayun'un ilan edilmesine ardından da paris barış konferansı öncesi hattı hümayun'un ilan edilmesinde önplana çıkmıştır. 93 harbi öncesinde rusya'yı avrupa barışını tehdit eden, osmanlı devleti'ni ise barış taraftarı gösterebilmiş ve avrupalı devletleri osmanlı devleti'nin yanında savaşa sokabilmiştir.
hesabın var mı? giriş yap