• bir ölçek (alışılmamış) aksiyon, iki ölçek (alışılmamış) duygusallık, beş ölçek (beklenmedik) komedi formülüne göre hazırladığı filmlerle hong kong sinemasının sadece aksiyondan ibaret olmadığını kanıtlayan yazar, yönetmen, oyuncu. yaygın olarak blinen shaolin soccer'dan başka king of comedy, from beijing with loveve god of cookerygibi inanılmaz filmlere de imza atmıştır. 2004 yılı sonlarında gösterime girecek kung fu hustleadlı filmin de yönetmenidir.
  • filmleri yazar, yönetir ve üstüne üstlük o filmlerde oynar ama muhteşem oynar. tek kusurlu tarafı şarkı söyleyememesi. en azından "shaolin kung fu oh yeah*" diye bağırmasından öyle anlaşılıyor. gelecek vadediyor diyeceğim ama yaşı 40ı aşmışta geçmiş, bi de zaten gelecekte yaşıyor.
  • stephen chow hong kong sinemasına başarısını zamanla kanıtlamış bir insan, hop diye dalmamış yani sinema endütrisine. 1960'ların başında doğup (bu demek oluyorki 40'ını aşmış bir adam, ama 30'larında gösteriyor hala) bir bruce lee hayranı olarak büyüyen chow uzun süre kafasındaki şeyleri yapamamış, çocuk programları gibi tv şovlarında figuranlık gibi işlerde bulunmuş. 80'li yılların sonuna doğru önemli rollerde görev almaya başlayıp hatırı sayılır ödüllere layık görüldükten sonra şöhret basamaklarını birer birer tırmanmış. king of beggars, royal tramp gibi filmlerde başrol oynayarak "mo lei tau" denilen (biz absürd komedi diyebiliriz) kendine özgün bir tür oluşturduktan sonra yönetmenliğe de el atarak king of comedy, shaolin soccer gibi filmlerle kendin çal kendin oyna moduna da geçmiş. en son filmi gong fu'da yapımcı-yazar-yönetmen ve başrol görevleri kendine ait. aslında bu adam büyük bir gelecek vaad ediyor, zira kung fu hustle için içime en fazla sinen film dedikten sonra insanları daha fazla eğlendirecek projeler için daha fazla çalışacağını eklemişti. (geçen bir fincan kahvemi içmeye gelmişti o zaman söyledi)

    stephen chow'un oyuncu kadrosu aslında devamlı kullandığı bir kadro değil. biz sadece shaolin soccer ve kung fu hustle'i izlediğimiz için öyle sanıyoruz sadece. iki filmde de gözümüze çarpan karakterlerin çoğu aslında ilk defa shaolin soccer'da önemli bir rol üstlenmiş ve yıldızı bu film ile parlamış insanlar (örn. bruce lee'ye benzeyen kaleci, kung fu hustle'da çete liderini oynamıştı.). sanıyorum bu altın kadroyu chow ileriki filmlerinde de kullanacak. ama kung fu hustle'da 15-20 yıl önce oyunculuğu bırakmış dövüş film yıldızlarını oynatabildiğine göre çok daha ünlü insanlarla da ortak çalışabilir, hiç belli olmaz. zira jackie chan ile karşılıklı birbirlerinin filmlerinde figuranlık bile yapmışlığı var.

    daha duyurusu yapılmış filmi bile olmamasına rağmen ben bu adamın yeni filmini dört gözle bekler oldum. beni hayal kırıklığına uğratacağını hiç zannetmiyorum, allah uzun ömürler versin kendisine.
  • gayet ulu bir yönetmen imiş. buda ömrünü uzun tutsun.

    (bkz: siu lam juk kau)
    (bkz: gong fu)
  • uzakdoğu'nun, hollywood'a muzipçe meydan okuyan, tarantino da dahil herkesi makaraya saran, dahi sinema adamı.

    yazıyor, yönetiyor, oynuyor. takeshi kitano'nun afacan biraderi gibi.

    elia suleiman'ın kungfucu kuzeni sanki.

    severiz, sayarız.
  • eskiden bir reklam vardı "atın atıınn..eskimiş çoraplarınızı atıınn..jill geldii" diye..

    ince çorap markasıydı..her kadın her henüz tüylenen bacaklı kız jillalmaya başlamıştı..
    o güne dek, ince çoraplarının parmak kısımları hemen kaçmasın diye, eskiyen çoraplarından kestikleri parçaları destek olarak yeninin iç kısmına diken kadınların bir anda hayatları değişti..
    artık korkmalarına gerek yoktu..jill dayanıklıydı..üstelik eski çorapları için de yeni bir kullanım alanı öneriliyordu kendilerine..
    böylece, jill reklamıyla kadınların örgü alışkanlıkları da değişti, kaçan ince çoraplarıyla paspas yapmaya başladılar..
    (gerçi, ben o paspaslara ayağımı silemezdim, içim bi garip olurdu niyeyse..sanırım bazılarındaki, tebeşirin tahtada bıraktığı sese benzer bir etkisi vardı üzerimde..)

    sonra bu jill birden ortadan kayboldu..çorap, reklamla yaratılan büyük beklentiyi mi karşılayamadı -ki ben annemin jilllerini özentiyle ayağıma daha geçirirken birkaçını anında kaçırdığımı hatırlıyorum- , yoksa kadınlar paspas yapmaktan sıkılıp da tam o günlerde mi makrome yapmaya merak sardı hatırlayamıyorum..

    makromenin de kadınlarımızın hayatına hangi reklam ya da hangi itici güç nedeniyle girdiğini bir ara araştırmak üzere konuyu farrah fawcett'e getirmeden edemeyeceğim..

    benim için jill markası ile sarı kabarık saçlı saf çarli'nin meleği, tam da o günlerde bir bütündü..
    çocukça biliyorum ama, ben de çocuktum ve farrah ablanın dizideki, adı da jill idi..
    o jill 'in seveni de sevmeyeni de muhakkak vardı ama herkes saf meleğe sempati duyuyordu..hem sarışındı hem eli işte gözü oynaşta bir afet..
    şimdi diyorum ki, acaba kadınların o ince çoraba atlamalarının bir nedeni de güzeller güzeli jill abla gibi olma sevdası mıydı??.. -ben esmerim, çocukken de esmerdim..o günlerde ayağımajillgeçirmeye çalışmamın, yıllardır tüm esmerlerin sarışın bir afet olma isteğiyle yakından uzaktan alakası yoktur, belirteyim-.

    neyse, gelelim stephen chow' a..
    tüm hanımlara sesleniyorum..
    "atınn..atıınn..eskimiş idollerinizi atııınn..brad pitt de kimmiş..george clooney de neymiş..ister paspas ister kültablası yapıınn..stepheeenn geliyoorrr"

    not."jill" den ağzı yananlara samimi tavsiyedir..bu reklam gerçekleri yansıtmaktadır..beklentilerinizi karşılayacağından eminim..valla.
  • a hope adlı filmini tamamlayan, kung fu hustle 2 üzerinde çalışmakta olan süper insan.
  • bu adam heroes'daki hiro gibidir benim için, daha ekranda ilk gördüğünüz anda kendisine ısınırsınız ve sıkı bir takipçisi olursunuz.
  • fransız filmi çekse izleyeceğim insan.
  • quantin tarantino'nun "hong kong'un en iyi aktörü" olarak tanımladığı oyuncu, yapımcı, yazar ve yönetmen kişi.
hesabın var mı? giriş yap