• dünyanın ilk yapay uydusu.
    ve bu bir mülakat sorusu..
  • uzaya gönderilen ilk uydu. sovyetler birliğinin amerikayı yendiği olay. bu yenilginin ardından abd başkanı dwight eisenhower, nasa'yı kurup abd'nin uzay başarıları elde etme çabalarının tohumlarını serpmiştir.
  • 4 ekim 1957'de sovyetler birligi'nin uzaya ilk uydu gondermesi sonucunda, abd egitiminde buyuk sok yasanmis ve bunun sonucunda abd yeni egitim politikalarini yeniden duzenleme ihtiyaci duymustur. bu olay sonucunda, abd, ozellikle matematik, pozitif bilimler ve yabanci diller uzerine buyuk yatirim yapmistir. bu egitim politikalari, abd'yi ay'a yolculuk yapan ilk ulke unvanini kazandirmistir ve askeri amacla interneti ilk kullanan ve gelistiren ulke yapmistir.
  • yörüngeye oturan ilk yapay uydu. 1957'de fırlatılan bu uydu, gelişmiş ülkelerin arasındaki teknoloji yarışını alevlendirerek bu alanlara daha fazla yatırım yapılmasını sağlamıştır. teknolojinin günümüzdeki noktaya gelmesinde önemli bir rol oynar.
  • 60 yıl evvel tarihte bugün gönderilmiştir.
  • elinizdeki en uyduruk cep telefonunda bulunan teknolojinin bile hayal edilemeyecek derecede ileri bir bilim kurgu olduğu dönemde gönderilmiştir.ay seyahati de öyle.
  • 4 ekim 1967, sputnik-1 uydusu yörüngeye oturdu ve insanlığın uzay macerası başlamış oldu.

    fakat bunlardan önce bilinmeyen bir tarih daha var; 2. dünya savaşı' nın yıkıcı ve hatırlanmak istemeyen yüzü "nazi rejimi" aslında gözü uzaya diken ve bunu icraate döken ilk kesim.

    ilk denemelerde 84.5 km lik yüksekliklere ulaşan nazi ordusu, daha sonra 120 km lere kadar "v-2" roketlerini çıkarmayı başarmıştır.

    burada önemli olan "uzay nerede başlar?" sorusuna cevap verebilmek.

    uluslararası kabul gören tanıma göre "uzayın sınırı", yirminci yüzyılın en önemli aerodinamik kuramcısı theodore von karman' ın adıyla anılan "karman çizgisi" dir, dünya'nın deniz seviyesinin 100 km üstündeki bu irtifanın ötesi "uzay" sayılır.

    karman tanımı basitçe, uçaklarla uzay gemilerinin uçuşları arasındaki temel farka dayandırılıyor. uçaklar bilindiği üzere paralel uçuşu sağlamak için kanat çevresindeki hava akımına ihtiyaç duyar. hava miktarı seyreldikçe uçağı taşıyacak kuvveti sağlamak için akımın, yani uçağın hızlanması gerekir.

    karman atmosfer seyrelmesini incelediğinde yaklaşık olarak 100 km yükseklikte bir uçağın havada kalabilmek için o irtifadaki uzay aracının yörüngede kalmak için gereksindiği hızla gitmesinin gerektiğini, yani artık uzay aracı sayılabileceğini hesaplamış ve 100 km irtifayı "uzay sınırı" olarak önermiştir. 100 km'nin üzerine çıkan insanlara ada bu yüzden astronot denir.
  • abd'nin bundan 3 ay sonra gönderdiği için, ilk olma özelliğini kaybeden explorer 1'den, teknolojik olarak çok geride olan uydu.

    sovyetler 40 yılın başı bir şeyde ilk olmuş onu da ellerine yüzlerine bulaştırmışlar. tabii ilk gönderilen uydu olduğu için güzel bir propaganda kaynağı kendisi ruslar adına.

    sputnik 1'de sadece radyo alıcısı bulunur. basit bir yapıya sahiptir ve bilimsel gözlemler için tasarlanmamıştır.

    explorer 1 ise özellikle bilimsel gözlemlerde kullanılmak amacıyla tasarlanmıştır. çok kompleks bir yapısı vardır. içerisinde kozmik ışın detektörü ve manyetometre bulunur. bunlar sayesinde ise van allen kuşaklarının varlığını kanıtlayarak uzay bilimi için büyük bir çığır açmıştır.

    kısacası “abd'ye şok yaşattı” falan vb. dümenlerine fazla inanmayın. abd zaten halihazırda explorer 1'i geliştiriyordu. 3 ayda yapılacak hali yok değil mi bu aletin?

    yuri gagarin ve alan sheperd olayı da aynı bu şekil. garibim alan uzaya ilk ben çıkacağım diye beklerken, sovyetler abd'den 2 ay önce yuri'yi uzaya gönderdiğini açıklıyor. sen de elini biraz çabuk tutsaydın a.k amerikası. gittin şu adamlara koz verdin. kesin içeride bir kgb ajanı vardı. bu kadar yakın 2 büyük olayı ıskalamak pek şans eseri gibi durmuyor.
hesabın var mı? giriş yap