• sade ama son derece etkiliyelici bir film.
    zaman içinde başarılı gidiş gelişler var. birçok ipucu ve aklınıza gelebilecek soruların yanıtları filmin içine yedirilmiş, gözünüze sokulmadan veriliyor. özellikle filmin sonu akıllardan çıkacak gibi değil.
    mutlu sonla biten hollywood versiyonu olduğunu duyunca "neden, neden!!?" diye sormadan edemedim. bu insanları aptal yerine koymak mı yoksa insanları aptallaştırma çabası mı? sinema seyircisinin gittikçe bilinçlenmesi tek tesellim oluyor bu durumda.
  • dutch iz bırakmadan anlamına gelir
    (bkz: without a trace)
  • film tim krabbé'nin altin yumurta* adli kitabindan uyarlamadir, senaryoyu yazan da gene tim krabbe'dir.
  • 1988 yapımı bir gerilim klasiğidir. filmdeki diyalogların büyük bir kısmı fransızca, bir kısmı da flemenkçe geçmektedir, bu şekilde rutin hollywood atmosferinden uzaklaşır, filmin sade havasına kendinizi kaptırıp başlarda göze çarpmayan, ancak parçaları birleştirirken kilit rol oynayan ayrıntıları kaçırmazsınız.

    tamamen özel efektlerden, kandan, devasa bıçaklardan, ve bilimum gerilim klişesinden yoksun, sadece ve sadece atmosferiyle, karakter tahlilleriyle, ve kusursuza yakın sonuyla seyirciyi geren bir filmdir. haddinden fazla duygusal saskia, mantığıyla duygularını zaman zaman ayıramayan rex, ve bu ikiliye kaderin bir cilvesi sonucu musallat olan, iyi bir aile yaşantısına ve kariyere sahip olmasına rağmen saplantılı, ancak oldukça zeki raymond filmi çekip çevirirler. raymondun karısı, kızları, ve saskianın kayboluşundan sonra rexin hayatına giren lieneke pek bir vasfa sahip değildirler.

    yaklaşık %80lik kısmında diyalog ve monologlarla konuyu enjekte eder, ancak bahsettiğim gibi tamamen independent bir yapıya sahip olduğundan seyirciyi koltuğuna çivilemekten geri kalmaz. olay örgüsünün şekillendiği esas oğlanların karşılaşması ve boşlukların doldurulması ile birlikte yükselen atmosfer, tüyleri diken diken eden son sahneyle birleşince inanılmaz gerilim yaşatır bir süre, ardından kusursuza yakın bir film izlemenin verdiği doygunluk rahatlatır izleyeni.

    yazık ki amerikalılar tarafından keşfedilmiş ve tekrar çekilmiştir, anlatılanlara göre de içine edilmiştir, her iyi ve underground avrupa filminin başına gelebileceği gibi. neyse ki ben o versiyonu hiç izlemeyeceğim.
  • (bkz: the vanishing)
  • quentin tarantino'nun yonettigi 5. sezon csi final bolumu bu filmden araklanmis gibi gorunmektedir. spoorloos'un tadini verememektedir tabi ki.
  • 1988 yılı mahsulu george sluizer tarafından yönetilmiş olan hollanda / fransa ortak yapımı film. l'homme qui voulait savoir veya the vanishing olarak da bilinir. (ki aynı yönetmen tarafından hollywood menşeili bir yeniden çevrimi yapılmış olup isim olarak da the vanishing seçilmiştir.)

    1988 nederlands film festivalinde en iyi film ve sinema yazarları ödülü, 1988 european film awards en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülü (saskia wagter rolu ile johanna ter steege), 1990 fantasporto film festivalinde en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncu ödülü (raymond lemorne rolu ile bernard pierre donnadieu) ve 1991 mystfest film festivalinde en iyi senaryo ödülü almıştır.

    artık klasikleşmiş olan bir gerilim filmi. yıllar sonra tekrar izliyor olmama rağmen sanki ilk seferki gibi heyecanlandım. yılların eskitemediği film derler ya, işte o budur.

    [filmde duyduğumuz son şey]
    rex hofman: saskia!
  • bir filmde sosyopat bi karakter çizmek için, oyuncunun sürekli gözleri açtırıp dört dönmesine ya da sakin sakin duruken bi anda dellenmesine gerek olmadığını gösteren, her ne olursa olsun, beğenilse de beğenilmese de akılda kalma oranı çok yüksek, çok çok sağlam bir filmdir spoorloos. bu durumun filmin orijinal isminin manasıyla çok güzel bir çakışma içinde olduğunu da belirtmezsem entelektüel bir çatlama yaşarım.
  • (bkz: sosyopat)
  • tüm klişeleri yıkan, kalıpların dışına çıkan müthiş bir gerilim filmi. film boyunca kan görmüyoruz, birinin öldüğünü görmüyoruz, sessiz karanlık ortamda ses efektiyle birlikte birden ortaya çıkan kötü adam görmüyoruz...fakat film baştan sona öyle bir gerilim hissi yaratıyor ki, bu hususta yönetmeni tebrik ediyoruz.
hesabın var mı? giriş yap