• londra'da waterloo istasyonuna yakın thames kıyısındaki bölgeye verilen isim, nft, hayward gallery, queen elizabeth hall gibi müze ve galerilerle doludur, az ilerisinde büyük akvaryum biraz daha ilerisinde london eye bulunur, kaykaycıların gözde mekanıdır..
  • (bkz: south park)
  • melbourne'de yarra nehrinin kenarında bulunan, şehrin belki de en canlı, en kalabalık bölgesi olarak kabul edilebilecek yemek ve eğlence yerleşkesidir
  • *queen elizabeth hall'un alt kısmında kalan boş alan skate ve bmxcilerin elinden alınıp mağazaya dönüştürülecek söylentileri vardı umarım gerçekleştirilmemiştir. lakin gothic mimarinin yeni yüzyıla taşınmış elizabethan sütunlarındaki graffitilerle, naturel quarterpipe ve pyramid'lerle zaman içerisinde doğal seleksiyonla oluşmuş görülmeye değer bir skateparktır
  • southbank ayni zamanda universitedir, uykulu halde bu okulla yazismaya kalkip southpark university diye notlar alip, yanina gulucukler kondurabilir, sonra da oha salaga bak diye kendinizi asagilabilirsiniz izin veriyorum!
  • buradaki banklarda "everybody needs a place to think" yazar, işin tuhafı o yazıyı fark ettiysen gerçekten düşünmek için orada oturuyorsundur.
  • bünyesinde southbank center adında bir sanat merkezi barındıran bölge. bu sanat merkezi, "son 50 yılın en güzel şiiri"ni seçmek maksadıyla birtakım çalışmalar yapmış ve yol, nazım hikmet'in severmişim meğer'ine çıkmış.
  • londra'da waterloo station'dan nehre dogru yurudugunuzde bulunan bolgenin adi. 1 sene burada oturdum ogrencilik yilimda. cok nezih, zengin kesimin oturdugu bir bolgedir ancak london eye, waterloo station ve big ben'e olan yakinligindan ayni zamanda cok kozmopolitdir. cok fazla turistle karsilasirsiniz ozellikle gunduzleri. ama orada yasayan biriyseniz artik ne zaman turist akimina ugrayacagini ne zaman size kalacaginizi bildiginizden kendinizi ona gore planlayabilirsiniz. ornegin aksamlari 9 gibi (kis aylari) nehrin kenarinda kosuya cikip, o zengin kesimden bir cok insanla omuz omuza kosabilirsiniz eger benım gıbı madem buradan ev tuttum inek gibi her ay sagiliyorum bari keyfini suruyim, az elit olayim diyorsaniz. demiyorsaniz cok da sallamayin her saatinin tadini cikarin.

    gercekten aksamlari ayri bir guzel oluyor ama. london eye isiklarini yakiyor, big ben butun ihtisamiyla karsinizda duruyor ve bir banka oturup hemen yaninizdaki herhangi bir bufeden fish&chips alip sehrin guzelligini yasamak paha bicilemez. kac sene gecti doneli, hala bu haliyle zihnimde duruyor. cok buyuleyici oluyor aksamlari. ayni zamanda sanat bolgesi. bir cok farkli muzik yapan gruplarin, graffiti sanatcilarinin, kaykaylariyla sagdan sola savrulan genclerin bolgesi. bu yoldan yuruyup gecmek daha bir keyifli hale geliyor sayelerinde. sesi cok guzel olan ama henuz kesfedilmemis bir cok sanatciyi dinleme firsati bulabiliyorsunuz.

    christmas zamani da ayri bir keyifli oluyor. her yer isil isil oluyor. christmas market'in kurulmasiyla beraber iyice kalabaliklasiyor. elinize sicak sarabinizi alip bir banka kurulup christmas sarkilariyla kendinizden gecin.
hesabın var mı? giriş yap