• tam ismi marcus aurelius severus alexander augustus olan roma imparatoru.
    babası suriyeli bir promagistraydı. annesi imparatorun teyzesi olduğu için büyükanneleri maesa'nın telkiniyle genç imparator varis olarak kendisini seçmiştir.
    severan hanedanının son imparatoru olan alexander 208-235 yılları arasında yaşamıştır. suikaste uğrayan 18 yaşındaki kuzeni elagabalus'un yerine tahta geçtiği 222 yılında ise henüz 13 yaşındadır. 235 yılında da alexander suikaste kurban gidecektir.

    ilk yıllarda becerikli bir kadın olan annesi julia mamaea'nın desteğiyle sorunsuz geçerken, sonraki dönemde annesinin cimriliği orduda ve kamu görevlilerinde huzursuzluğa yol açmış ve isyanlar çıkmıştır.

    doğuda sasanilerle uzun süren savaşlardan galip dönen alexander'ı 233 yılından sonra germen saldırıları bekliyordu. germenya'ya girdikten sonra zaman kazanmak için germen kabileleri satın almaya çalışması kendi askerlerinin gözünde onursuz bir davranış olarak görüldü ve imparatorluğa uygun bir lider olmadığı görüşü yayıldı. ordu komutanları köylülükten gelmiş güçlü bir komutan olan trakyalı gaius iulius verus maximinus'u imparator olarak seçmeye karar verdiler.

    alexander bu isyanda öldürülürken roma imparatorluğunda da askeri elitlerin tamamen siyasete bulaştığı, augustus'un başlattığı sistemin çöktüğü karışıklık dönemleri başlamıştır. üçüncü yüzyıl krizi olarak anılan bu 50 yıllık anarşi döneminde 20 civarında imparator tahta çıkmış ve dış istilalarla, iç savaşlarla ve ekonomik krizle roma güç kaybetmiştir.
  • pek de kendisine ait hayatı olmayan, herşeye burnunu sokan anne ve anneanneye kurban gariban roma imparatoru.

    önce bilinmesi gereken başka karakterler ve konular var tabi. mesela elagabalus. velet roma'nın bir çok değerine küfür etmiş, detaya girmiycem zaten başlığı var. roma halkı durumdan memnun değil.
    bunun annanesi var, maesa. çok güçlü kadın. hatta esas roma imparatoru o desek yanlış olmaz. elegabalus'un tahta geçmesini isteyen ve oldurtan o. iki de kızı var biri elagabalus'un annesi diğeri de alexander'ın ki adı mamaea, bunlar da imparator gibi kadın.

    karakterleri tanıdık, olan bitene devam.
    annane maesa bakıyor ki bu torun manyak çıktı, böyle giderse tüm roma bunların canına okuyacak. durumu kurtarmak adına diğer torunu alexander'ı tahta geçirmenin daha mantıklı olduğuna karar verir ve başlar baskı yapmaya.

    şimdi burda romalıların adoptio dedikleri bir hadise var. bir çeşit evlat edinme. imparatorlar da yerine geçecek kişi belirlediklerinde o kişiyi adoptio yoluyla evlat edinir.

    elagabalus baskılara dayanamaz ve hiç istemediği halde (imparator olmak tatlı tabi) kuzeni alexander'ı adoptio yoluyla nüfusuna alır. bir sene sonra elagabalus annesiyle birlikte öldürülür (şaşırmaya gerek yok). artık yeni imparator alexander'dır. yani görünen öyledir.

    annane önceki torunundan yeterince dili yandığı için, 15 yaşında yeni imparator olmuş alexander a ipleri vermez. tüm yetkiyi kendisi alır, ölünce de tüm yetkiyi alexander ın annesi mamaea alır. mamaea oğluna tüm iyi eğitimi sağlar ama zerre yetki vermez. elindeki gücü o kadar çok sevecektir ki ömür boyu oğlunu kukla olarak kullanacaktır.

    imparatorumuz 17 yaşına geldiğinde annesi artık oğlunun evlenmesi gerektiğine karar verir ve soylu sınıfından (bkz: patrici) bir eş bulur. zavallı kızımız orbiana imparator karısı oluyorum holeey derken başının nasıl bir belada olduğunu anlar. mamaea annemiz kıskançlığın doruklarındadır. gücün paylaşılmasından rahatsız olur ve gelinine dünyayı dar etmek için elinden geleni yapar ama dedikodu bizim işimiz değil tabi buraları geçiyorum.

    evliliğin ikinci yılında gelinimizin babası damadına suikast girişiminde bulunur ama sıçıp sıvar. sonuç: idam. mamaea annemiz için bu bulunmaz fırsat gole çevrilir ve gelinini de sürgün eder ve evlilik biter.

    hatta evlilik hikayelerini de şurda bitireyim:
    bir süre sonra başka bir soylu sınıftan bir kızla evlenir, hatta kızın dedesi catullus'dur. bu kızla da ilişki yürümez. gider başkasıyla evlenir ki onun da adını bilmiyorum. bu üç evlilikte çocuğu da olmaz.

    alexander, kuzeni elagabalus gibi manyak değildir. efendidir, fazla efendidir. annesinin bir dediğini iki etmez. bu yüzden yavaş yavaş roma halkına maskara olmaktadır. fakat anne sağlam kadın olduğundan öyle büyük huzursuzluklar olmaz. hatta annesi senatonun güçlü üyeleriyle arasını iyi tutmuş ki senato bunlara karşı fazla ses çıkaramaz olmuş, hıristiyanlara küçük töleranslar verip ayaklanma çıkarmalarını engellemiş, yetmemiş roma'ya (şehir olan) sinagog yaptırmıştır. hatta bununla kalmamış, doğuda yeni palazlanan sasanilere savaşmaya gidip (tabi oğluyla beraber) başarı kazanmıştır. hatta geri döndüklerinde başarı sanki alexander ın mış gibi parthicus maximus gibi bir de ünvan almıştır.

    tabi hayat sürekli böyle güllük gülistanlık değil. bir süre sonra bazı germen kabilelerinin saldırıları başlar. ana oğul buraya da el atmaya giderler. fakat anne burda hayatının hatasını yapıp, savaşmak yerine para verip barışı sağlamak yoluna giderler. işe yarar ama başka sorun başlar.

    roma ordusu caracalla (bkz: antoninus caracalla) zamanından beri çok şımartılmış ve disiplinsiz sayılacak kıvama gelmiş bir ordu olup çıkmıştır. caracalla babasının "orduyla aranı iyi tut" öğüdünü götünden anlayıp orduyu sürekli çok parayla mutlu tutmaya çalışmıştır. şimdi ise germenlere para verilmesini ordu hem hakaret olarak algılamış hem de germen kabilelerini yendiklerinde gelecek ganimeti kaçırmış olduklarını düşünmüşlerdir. ayaklanma çıkar. tamam ayaklanma demeyelim, ordu plan yapar ve ana oğul ikisini de öldürürler. yerlerine ordunun sevilen komutanlarından maximinus thrax (bana hep dinazor adı gibi geliyor) getirirler.

    böylece bir devir kapanır. olan bizim gariban oğlana olur.
    burdan çıkarılacak ders, bırakın da çocuğunuz kendi bildiği gibi yapsın, gerçi öyle yapınca da elegabalus gibi olabilir. bilemedim.
  • d: 209 ( fenike) - ö: 235

    selefi elagalabus, annesi ve büyük annesinin iktidar hırsı yüzünden suriye'deki rahat yaşamını bırakmak zorunda kalmış ve bir iktidar hırsının kurbanı olmuştu.
    elagalabus, severus alexander'ı varisi olarak seçmişti. bir sene sonra takvimler mart'ın 222'sini gösterdiğinde bu rahiplikten gelme imparator¹, annesi ve büyük annesi ile beraber katledildi. praetorian muhafızları yeni imparator olarak zavallı serverus'u seçtiler.
    aslında bu dönem imparatorların gücünün iyice zayıfladığı bir dönemdir. askerler istedikleri kişiyi imparator yaparken, istemedikleri zaman da onları indiriyorlardı. böyle bir zamanda imparatorluk tacını takmak serverus için hayatının geri kalanını yarı ölü bir şekilde geçirmek demekti. imparator ilan edildiğinde henüz 14 - 15 yaşlarındaydı. bu süreçte annesi devlet işlerini kontrol ederken, onu imparatorluğa hazırlıyordu.
    serverus belli bir yaşa gelip kontrolü ele aldığında, işler pek umduğu gibi gitmedi. askerlerle arası açıldı. bunun sebeplerinden biri de askerlerdeki disiplinsizlikti. serverus onlarla bir otorite yarışına girdi. bir ara askerlere "ayak takımı²" demiş ve bu söz askerler arasında öfkeye neden olmuştu.
    bu dönemin önemli hukukçularından olan domitius ulpianus askerler tarafından öldürülmek istenmiş ve onlardan kaçarak saraya gelmiş, alexander'ın dizine kapanmıştı. saraya gelen askerler imparatorun ricasına rağmen ulpianus 'u orada katlettiler. bu olay imparatorluk içinde bir otorite sıkıntısı olduğunu açıkça gösteriyordu.
    doğu'da ise, kendisini pers imparatorluğunun bir devamı olarak gören sassani devleti iyice güçleniyordu. devletin kurucusu ardeşir mezopotamya'yı işgal etmişti. bunun üzerine alexander bir saldırı başlattı(232). mezopotamya'ya hakim olmak isteyen iki gücün mücadelesinde sasaniler savaşı kazandı ancak ağır kayıplar vererek bu savaşı kazanmışlardı. tam olarak istediklerini alamayan ardeşir geri çekilmek zorunda kaldı. dolayısıyla roma hala o bölgenin hakimi olarak kaldı.
    roma'ya zaferle (!) dönen alexander, bu defa da germenler'in isyan haberini aldı. savaşmak için ordusuyla şimdiki ren yakınlarına geldi. ne yazık ki bu imparator, annesinin tavsiyesi üzerine germenler ile bir barış antlaşması yaptı. bu anlaşma askerleri oldukça öfkelendirmişti. askerler hain bir plan hazırladılar. genç imparator çadırındayken askerler içeriye girdiler ve oracıkta imparatoru kılıç darbeleriyle öldürdüler. serverus'un annesi de bu öfkeden nasibini aldı ve o da askerler tarafından öldürüldü. severus kendisinden sonra gelen maximinus'un 238'de ölümünden sonra tanrılaştırıldı.
    açıkçası alexander serverus bu sonu hak etmemişti. ve bence onun öldürülmesi, roma'nın yapmış olduğu en büyük yanlışlardan biriydi. alexander serverus, serverus hanedanına mensup bir imparatordu. onun ölümüyle serverus hanedanlığı böylece son buluyordu...

    ¹ elagalabus imparator olmadan önce suriye'de bir rahipti
    ² bu söz çoğunlukla aşağılama olarak kullanılırdı.

    önce elagabalus (bkz: #139177683)

    sonra maximinus thrax (bkz: #139623839)
hesabın var mı? giriş yap