*

  • literaturde ingilizcesi semantic memory, tukcesi semantik hafiza olarak gecer. metabilisselligin* kullanilmadigi , yani bir seyi nasil bildigimizi bilmedigimiz durumlarla ilgili hafiza turudur. misal, h2o'nun suyun fomulu oldugunu biliyorsak ama bu bilgiyi ogrendigimiz ani hatirlamiyorsak (ornek: suyun formulunun h2o oldugunu biliyorum ama bunu ogrendigim spesifik bi ani hatirlamiyorum), bu bilgiyi hatirlamada semantik hafizayi kullaniyoruz ve bu bir semnatik ani demektir. yakin kavramsal karsiti icin: (bkz: episodic hafiza)(bkz: episodic memory)(bkz: episodik hafiza)

    edit: anaokulundan universiteye tutarli bir cinsiyet farki var: erkekler daha cok semantik anilara, kadinlarsa episodik anilara sahip. bunun neden ve sonuclari icin (bkz: episodik hafiza)

    edit2: metacognition'i metabilissellik degil "ustbilis" olarak cevirmis "bizimkiler" :) turunc'cuguma tesekkurler.
  • deneyime degil anlama bagli hafiza da olabilir. hafiza testlerinde ornegin, verilen kelimelerin anlamini on plana cikararak akilda tutma yolunu sectigimizde semantik hafizayi kullanmis oluruz.
  • semantik hafıza yani semantic memory daha çok genel kültüre dair bir hafızadır. uzun süreli bellek (long term memory) çeşididir. genel bir bilgiyi hatırlarız ama o bilgiyi nasıl öğrendiğimizi hatırlamayız.
    şimdi semantik hafızayla karıştırılan bir diğer uzun süreli bellek çeşidinden bahsedelim. epizodik bellek yani episodic memory. bu hafıza kişisel deneyimlerimizi konu edinir ve semantik hafızayla enterkonekte (birbirine bağlanmış, interconnected) şekilde çalışır. bunun dışında, kendimize dair bilgilerin saklandığı yer otobiyografik hafızadır (autobiographical memory) ve semantik hafıza ile epizodik hafızanın birleşiminden meydana gelir. herhangi birine "3 nisan 2005'te ne yapıyordun?" diye sorsam hatırlaması mümkün değildir ama 3 nisan 2005 diye bir tarihin varlığını ve o tarihi yaşadığını bilir.
    aslında hafıza kavramına baktığımızda bütün hafıza çeşitlerinin bu şekilde çalıştığı söylenebilir. yine de her biri farklı bir işlem gerektirir. bunu da "dissociation" ile anlayabiliriz.
    dissociation için wikipedia şöyle demiş: "nöropsikolojide ayrışma, vaka çalışmaları, nörogörüntüleme veya nöropsikolojik testlerin tanımlanması yoluyla belirli bir beyin fonksiyonunun nöral substratının tanımlanmasını içerir. "
    "double dissociation" da birbiriyle iniltili iki beyin fonksiyonunun ayrı nöral tabanları olduğuna dair yapılan çalışmalardır diyebiliriz.
    tüm bunları aklımızda tutarak bir örnekle epizodik ve semantik hafızayı inceleyelim.

    lise arkadaşımla sohbet ederken "ümit yaşar oğuzcan"ı edebiyat öğretmenimiz çok derin bir şiirini okuyarak bize öğretmişti diyorum. ümit yaşar oğuzcan'ı öğrendiğim anı hatırlıyorum çünkü o şiirden ve hocamın anlatış şeklinden çok etkilenmiştim. ama arkadaşım o anı hatırlamadığını söylüyor. hangi ders, nasıl bir şiir hiçbirisini hatırlamıyor. yine de ümit yaşar oğuzcan'ı biliyor. ikimiz de aynı gün öğrendik, bu bilgiye sahibiz ama ben kişisel deneyimlerimin etkisiyle bu bilgiyi ne zaman/nasıl öğrendiğimi ayrıntılı bir şekilde hatırlayabiliyorum.

    bu örnek iki hafıza çeşidinin birlikte çalışmasına örnektir. birbiriyle iç içe geçtiğini görebiliriz. şimdi de bu iki hafızanın ayrı nöral tabanı olduğuna dair bazı vakaları inceleyelim.

    30 yaşında k.c adlı kişi bir motorsiklet kazası geçiriyor ve beyinde hippocampus (bkz: hipokampüs) ve çevresinde ciddi beyin hasarları meydana geliyor. bu da onun epizodik hafızasını etkiliyor ama semantik hafızası zarar görmüyor. 2 yıl önce kardeşinin vefat ettiğini biliyor (semantik hafıza) ama cenazesinin nasıl olduğu, ölüm haberini nasıl aldığı gibi kişisel deneyimlerini hatırlayamıyor (epizodik hafıza).

    44 yaşında l.p adlı kişi beyinde meydana gelen bir inflamasyon sonrasında daha önce tanıdığı insanları tanıyamamaya başlıyor. alışveriş yapacakken alınacaklar listesindeki malzemelerin isimlerinin anlamlarını hatırlayamıyor. ünlü kişileri tanıyamıyor (semantik hafıza).

    bu iki vaka "double dissociation"ı vurguluyor. iki hafızanın ayrı mekaniklerinin olduğu çıkarımı rahatlıkla yapılabiliyor.

    şimdi yukarıda bahsettiğim otobiyografik hafızanın semantik hafıza üzerinde nadir görülen bir rahatsızlıkla nasıl bir değişime uğradığından bahsedeceğim. eski bir hollywood yıldızı olan marilu henner yaşadığı her günü, deneyimlediği her şeyi hatırlıyor. "3 nisan 2005'te ne yapıyordun?" sorusu sorulduğunda o günü birebir anlatabiliyor. "superior autobiographical memory" adı verilen ve fazlasıyla nadir görülen bir hastalık olan bu değişim bana fazlasıyla ilginç gelmişti. çoğu insan bunun mükemmel bir şey olduğunu düşünebilir ama aşağıda linkini paylaştığım videoda marilu henner ve bu hastalıktan muzdarip diğer insanlarla olan röportajları izleyebilirsiniz. göreceksiniz ki, beraberinde fazlasıyla sorun getirebiliyor.

    [hayatının her saniyesini hatırlayan insanlar https://www.youtube.com/watch?v=hptcz-ho6ii&t=56s]

    bir de genel olarak hafızanın işleyişinden bahsetmek istiyorum. bir bilginin alınması (encoding), depolanması (storage) ve bilginin geri getirilmesi (retrival) işlemleri hafızayı meydana getirir. bu işlemlerin herhangi birinde sorun yaşanması durumunda hafızada problemler görülür. yukarıda bahsettiğimiz vakaların hepsinde storage ve retrival kısmında sorunlar oluyor.

    edit: imla hataları düzeltildi ve hafıza bilgisi eklendi.
hesabın var mı? giriş yap