• *
    genellikle ilhan tekeli' ile birlikte kitaplar yazan akademisyen.
    bu birlikteliğin son ürünü türkiye belgesel iktisat tarihi adli seri kitaplardir.

    *
    10 ağustos 1939’da ankara’da doğan selim ilkin, ortadoğu teknik üniversitesi ekonomi bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı. inönü vakfı’nda da görev yapan ilkin, iktisat tarihi, uluslararası iktisat, avrupa birliği ve türkiye ilişkileri alanlarında çalışmalar yaptı, değişik akademik dergilerde makaleler yayınladı.

    selim ilkin’in, ilhan tekeli ile birlikte hazırladıkları 14 ortak kitabı bulunmaktadır. ilkin’in tekeli ile ortak çalışmalarından biri 1989 sedat simavi sosyal bilimler ödülü’nü almıştır.
  • aşağıdaki metinleri, ilhan tekeli'yle ortak bir makalesinde kullanmış şahsiyettir:

    "cumhuriyet temelde bir ulus-devlet inşa projesidir."

    "küreselleşmenin gerisinde bilgi işlem, iletişim gibi alanlardaki teknolojik gelişmeler ve üretimin örgütlenmesindeki çok önemli değişmeler bulunsa da küreselleşme sözcüğü daha çok ulus-devletin aşılması sürecine işaret etmektedir."

    "teknolojik gelişmeler insanlığın karşısında gerçekleştirilebilecek toplumsal oluşumlara ilişkin seçenekler yelpazesini genişletir."

    "ab bir bitmez tükenmez müzakere süreci olarak kavramlaştırılabilir."

    "ab'nin oluşum sürecinde ulus devletin aşılması küreselleşme süreci içinde ulus devletin aşılmasından daha hızlı yaşanmaktadır."

    "ulus-devletin ve aktörleri ulus-devletler olan uluslararası hukukun biçimlenmeye başlaması genellikle 1648'de yapılan westphalia barış antlaşması'na dayandırılmaktadır."

    "ulus devletler başlangıçtaki merkantilist dönemlerde zenginlik yaratmanın bağımsız motorları olmuşlardır."

    "ortaya konan senaryolar yaşanan bu dönüşümün dört farklı yönüne işaret etmektedir. bunlardan birincisi sanayi toplumundan bilgi toplumuna, ikincisi fordist üretim biçiminden esnek üretim biçimine, üçüncüsü moderniteden postmoderniteye, dördüncüsü ise ulusal devletler dünyasından küreselleşmiş bir dünyaya geçiş üzerine yoğunlaşmaktadır."

    "esas belirleyici neden sınırların ... korunmasının dünyada eşitsizliği sürdürmenin bir aracı hâline gelmesidir." (sınırların engelleyici özelliğinin korunmasındaki)

    "ulus-devletin varlığını korumakta olan bir başka önemli işlevi uluslararası düzeyde bu topraklar içinde yaşayan nüfusun temsilcisi olmaktır."

    "demokrasi sözcüğü çoğu kez tek başına kullanılmaz hâle gelmiştir. mutlaka, başına çoğulcu ve katılımcı sıfatları eklenilerek kullanılmaktadır. insanlar modernite dünyasının homojenleştirilmiş kültürü içinde sosyalleşmiş bireylerinin oy çokluğuna dayanan kararlarını artık demokratik olarak kabul etmekte zorlanmaktadır. bunu daha çok çoğunluğun baskısı olarak yorumlamaktadırlar."

    "artık demokratik rejimler farklılıklara olanak vermesiyle, değişik kültürel tercihlere duyarlı olmalarıyla kendilerini savunmaktadırlar."

    "postmodernitede, her şeyin en doğrusunu bilime dayanarak bilen ve insanlara tercih hakkı bırakmayan yönetimlerin yerini, insanların gücü bölüşmesine olanak veren, siyasal gücün oluşumunu oydaşmada bulan, yönetişimler almaya başlamıştır."

    "demokrasinin nihaî amacı insanın kendisini gerçekleştirmesine olanak vermektir."

    "ama bu çözümlemeler, ulus-devletlerin ... işlevlerin görülmesinde en uygun topluluklar ya da mekânsal bölünmeler olduğu konusunda bir yorum yapmaya olanak vermez." (ulus-devletlerin işlevsel olarak sağladığı pratik kolaylıklara yönelik saptamalara karşı söyleniyor)

    "avrupa terimi 17.yüzyılda kullanılmaya başlamıştır."

    "kant sürekli bir barışı sağlayacak düzen arayışına girdiğinde avrupa birleşik devletleri düşüncesini ortaya atmıştır."

    "1952'de avrupa'da bir siyasal birliğin oluşmasının eşiğine gelinmiş olmasına karşın ..."

    "1957 yılında kabul edilen roma antlaşması'yla avrupa ekonomik topluluğu'nun kurulmasına ..."

    "1965 yılında aet, eurotom ve avrupa demir ve çelik topluluğu birleştirilerek at adını almıştır."

    "1968 yılında gümrük birliği gerçekleştirilmiştir."

    "1985 yılında kabul edilen, tek avrupa senedi, 1987 yılı ortasında uygulamaya girmiştir."

    "aralık 1991'de maastricht'te kabul edilerek 1992 şubat'ında imzalanan avrupa birliği antlaşması ..."

    "...antlaşmanın bir başka siyasal yönü avrupa birliği yurttaşlığı kavramını getirmesi olmuştur."

    "küreselleşen ve çoğulculuğun yükselen değer olduğu bir dünyada kendi sınırlarının tanımında kültürel ayrımcılık ölçütünü ab taşımak istememektedir."

    "ab'nin oluşumu demek gerçekte ... kurumsal düzenlemelerin çeşitlenmesinin ve ulus-devletlerin yetki alanlarına müdahalelerinin derinleşmesinin tarihidir."

    "ulus-devletlerin yetkilerinin aşınmasını en aza indirgemek maastricht antlaşması'ndan sonra ab'nin kabul ettiği 'subsidiarity' ilkesiyle sağlanmıştır denilebilir."

    "her yönetim faaliyeti etkin olarak görülebileceği en alt yönetim düzeyinde yer alacaktır. bu ilkeye uyulup uyulmadığı konusunda kuşku bulunması hâlinde yargıya başvurulabilecektir."

    "ab ekonomik ve parasal birlik konusunda önemli adımlar atabilmiş olmasına karşın, vergi alma ve kendi kaynaklarını ulusal devletlerden bağımsız olarak oluşturabilme konusunda hemen hemen hiçbir ilerleme kaydedememiştir."

    "denilebilir ki ab yeni bir devlet türü olarak ortaya çıkmaktadır. bu düzenlemeci (regulative) bir devlettir."

    "küresel düzeydeki gelişmeleri bir yönetim olmaktan çok bir yönetişim kavramıyla nitelemek doğru olur."

    "1959 yılında türkiye ortaklık için başvurusunu yaparken, aet içinde yer almanın ekonomik muhasebesini yapmaktan çok, yunanistan'ın sağlayabileceği üstünlükleri ortadan kaldırma hesabı içindedir."

    "...1970'li yılların ikinci yarısında yunanistan'ın at'ye tam üyelik için başvurduğu dönemde brüksel bürokrasisinin bu başvuruyu reddedebilmelerini kolaylaştırabilmek için türkiye'ye de tam üyelik için başvuru yapmasını önerdiği zaman, o yılların türkiye kamuoyundaki at'ye karşı hava içinde, türkiye bu başvuruyu yapamamıştır."

    "türkiye tek taraflı olarak ab üyesi olma yolunda zorlayıcı bir girişim yaparak gümrük birliği'ne katılmak için başvurmuştur. 1995 yılı sonunda müzakereler tamamlanarak türkiye gümrük birliği'ne alınmıştır. bu ab'nin oluşum sürecinde gümrük birliği'ne girişin yaratacağı kayıpları karşılayacak düzeyde bir malî yardım almadan gerçekleştirilmiş tek örneği oluşturmuştur."

    "türkiye'nin ab'ye girmekteki bu ısrarı kendisinin çağdaş uygarlık düzeyine ancak bu yolla ulaşacağına inancı dolayısıyladır."

    "ab'ye katılacak ülkelerin gerçekleştirmeleri için ilân ettiği kopenhag ölçütleri içinde yeralan çoğulcu demokrasinin işlerliği, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının uygulanmasının gerçekleştirilmesi, piyasa ekonomisinin benimsenmesi, ekonomilerinin dış rekabete dayanabilme kapasitesi, ab politikalarına ve müktesebatına uyum vb. yeralıyordu. gerçekte türkiye, bu ölçütler bakımından 12 aday ülkenin çoğundan ileri olmasına rağmen dışta bırakılmıştır. ab türkiye'nin tam üyeliği konusundaki isteksizliğini her fırsatta göstermiştir."

    "1997 yılı sonunda toplanan lüksemburg zirvesinde kendisini inciten kararlar alınması üzerine türkiye, ab'ye karşı bir siyasal tavır alsa da, bu tavır alış türkiye'nin ab üyeliğinden vazgeçmesi anlamına gelmiyor, tersine ab üyeliği konusunda baskı yapma anlamını taşıyordu. nihayet 1999 yılı sonunda ab zirvesinde türkiye 13'üncü aday ülke olarak ilân ediliyordu."

    "türk halkı bir yandan kendisini avrupalı bulmakta öte yandan kendisini avrupanın karşıtı olarak görmektedir."

    "insanlar geleceği ab projesi içinde kendilerine bir yer gördükçe kimlik sorunlarıyla karşılaşmayacaklardır."

    not: "küreselleşme ulus-devlet etkileşimi bağlamında ab-türkiye ilişkilerinin yorumlanması" başlıklı, şubat/00'da yayımlanmış makaleden, yazımı neredeyse aynen korunarak alınmıştır.
  • yaklaşık 10 yıldır mücadele ettiği parkinson hastalığına yenik düşerek hayatını kaybetmiştir.
    2. dünya savaşına yönelik çalışmaları dikkat çekicidir.
hesabın var mı? giriş yap