• ılımlı seksistler "kadınlarla erkekler eşittir ama farklıdır" ilkesini motto edinmişlerdir, üçüncü dördüncü cins konusunda fikirlerini sorduğunuzda "lezbiyenleri izlemek daha zevkli" yanıtını almanız mümkündür*. seksist olma nedenleri arasında "karşı cinsi öyle böyle değil ekstradan çok sevme", "karşı cinsi sevmeme ve tiksinmeve hatta kafa göz girmek isteme", "karşı cinsi adamdan saymama", "karşı cinsten olmak isteyip olamama, gizlice jartiyer giymekle yetinme" gibi tramvatik durumlar yer alır.
    belirtileri arasında "karşı cinse göz süzme öpücük yollama", "karşı cinsi görünce hallenme midede yanma", "karşı cinse sırtını dönme bakışından dahi kaçınma", "karşı cinsle karşılıklı iki dakka oturup laf edememe" gibi semptomlar yer alır.
    tedavisi ise "karşı cinsten 100 kişiyle aynı mekana 1 sene suretiyle kapatılıp bekaret kemeri takma" dan geçer.
  • (bkz: sexist)
  • modaya degil doganin gerceklerine uyan.
  • son donemlerde kolayci ve ba$tan yadsinan kimlikler icin kullanilan bir etiket olarak da dikkatimi ceken sifat.
    kadinda vajina erkekte penis var diyorsun, seksist diyorlar. ba$tan ciziyorlar yolu.
    bir nevi butun genellemeler yanli$tir olayi gibi.
  • kimi zaman en sıkı seksistler seksizme mücadele edenler arasından çıkar . toplumsal cinsiyet rollerini sorgulayacağım, yok eşitlik ve farkındalık için çabalayacağım derken kendileri de aynı tuzağa düşerler ve yaptıkları pozitif ayrımcılığın ayarını iyice kaçırıp seksist insanlar haline dönüşürler. bu tuzağa düşen genelde kadınlardır.

    belki valerie solanas, radikal feminizm bazı temsilcileri buna iyi örnek olabilirler. kimi zaman erkek düşmanı olmakla suçlanan bu kişiler kimi zaman kadın düşmanlığına kadar ilerleyebilmektedirler.

    seksizm, toplumsal cinsiyet rolleri ve toplum içinde fırsat, ücret, özgürlükler, yazılı ve yazısız kurallar nezdinde eşitlik istemi ile ilgili iken, dejenere olup amacından sapmış olup seksizm kurbanı bünyeler kadınlık ve erkekliğin sadece hak ve özgürlükler bağlamında değil görünüş boyutunu da sorgulayıp belli şekil şartlarını zorunlu tutabilecek kadar hadlerini aşarlar.

    kendi tasarruflarında olan bedenlerinin ötesine geçip başka kadınlar için kadınlık halleri resmetmeye çalışırlar. görüntüsel anlamda androjenliğe doğru kayarken bakış açısı, bunun cinsellikteki yansıması politik lezbiyen kavramına kadar dayanır.

    bu insanlar ne yazık ki, kişilerin kendi tasarrufunda yer alan güzellik, bakımlılık, kıl tüy alıp, kuaföre gitme gibi hallerini feminizmle ilgisi olmayan toplumsal cinsiyet rollerine boyun eğme olarak adlandırırlar. onlara göre yemek yapan, ev işlerinde keyf alan, kadınlıkla özdeşleştirilen kıyafetkleri giyen kadınlar boyun eğen kadınlardır.

    kadın kadının kurdudur sözünün en güzel hallerinden biridir bu durum.
  • mucadele edilmesi en zor olan karakterdir..
    zira cinsayrımcılıgı sadece erkeklere mahsus bir hareket olsaydı mucadelenin sınırlarını cizmek ve dahi teorisini uretmek kuskususz ki cok daha kolay olurdu..
    cinsiyetcilik binlerce yıl suren bir surece yayılmıs oldugundan, kadınlar tarafından da en az erkekler icin oldugu kadar icsellestirilmistir..
    toplumsal degerler de gerek erkek gerekse kadın tarafından buna gore sekillendirilmistir.. sozgelimi kadınlar da namus kavramının savunuculugunu yapmak adına birbirlerine pekala orospu yakıstırmasını yapabilmektedirler.. hatta onun bunun evladı lafını kullanan ne cok kadın vardır cevremizde, lafın nereye dayandıgının farkına bile varmaksızın..
    bu kadınlara seksist diyebilir miyiz?
    belki evet, belki de hayır..
    hayır; cunku ezme - ezilme ilskilerinin iki tarafı vardır ve kadın tum icsellestirmisligine ragmen erkek egemen baskı altında ezilen taraftır..
    evet; cunku seksizm bir ideoloji olduguna gore cinsiyete bakmaksızın pekala taraftar bulmaktadır..

    konunun farklı cinsel yonelimler icin olan tarafına bakmak gerekirse; onların durumu kadınlarınkinden cok daha zordur.. kadın cinsi tek basına asagılanır bir unsurken escinsellik deyince bir de buna hastalıklı olmak seklinde bir yakıstırma eklenmektedir ki escinsel olmayı secen kisi hem cinsel yonelimine sahip cıkmak icin mucadele etmek hem de saglıklı bir birey oldugunu kanıtlamak durumunda kalmaktadır..
    escinsellik sozkonusu oldugunda kadın ve erkek tarafların aynı noktada bulusarak bu insanlara hastalıklı gozuyle bakması ise onları daha da yalnızlastırmakta, islerini daha da zorlastırmaktadır..

    cinsiyetcilikle ilgili teori uretmenin zorlugu ise, seksizme karsı mucadele edenlerin saflarında birbirinden cok farlı duruslar ortaya cıkarmaktadır.. hal boyle olunca bunların arasından da birbirlerini seksist olmakla suclayanların cıkması son derce kacınılmazdır..
    en onemli ayrılık da erkek egemen dilin kullanımında ortaya cıkmaktadır ki birileri bu dili reddederek sekilci feminist olmakla suclanırken birileri de seksist olmaya mahkum edilebilmektedir..
    isin icine bir de sınıfsal perspektif eklendiginde cinsiyetcilikle mucadele saflarında sapla saman iyiden iyiye birbirine karısmaktadır..

    diger yandan; mucadele icerisinde kadınların toplumsal cinsiyet rolleri geregi dıslandıgına kendi adıma tanık olmus degilim.. hangi perspektife dayanırsa dayansın cinsayrımcılıgına karsı mucadele edenler kadının bakımsız ve pasaklı olması gerekliligine inanacak bir aymazlık icinde degildirler.. bugune kadar sozgelimi duzenli manikur yaptırdıgım icin bana seksist gozuyle bakan olmadı hic.. but tur yaklasımlara cok eskiden bazı sosyalist cevreler icinde raslanırdı zaman zaman.. ki artık o da kalmadı pek..

    onemli olan bazı ayrılıklara ragmen her mucadele seklinin erkek egemen ideolojiye yonelik oldugunu gormek ve boyle kabullenmektir..
    benim icin altını doldurabildigi ve nereye dayandıgındıgını bildigi surece her mucadele sekli mesrudur..
    (sozgelimi bir kadın tarafından soyleniyorsa, orospu kelimesinin neden ve nasıl sarfedildigine bakarım.. dogrudan lanetleme yoluna gitmek binlerce yıllık bir tarihi gormezden gelmek demektir.. namus bekciligi yapmak adına ve bilincli davrandıgını iddia eden bir kadın kullanılmıssa ben de o kadına seksist deme hakkımı kullanırım.. ama yine de o kadına saldırmak yerine onu ironiyle karsılamayı tercih ederim ki bu kendimi de iceren bir ironi olmaktan oteye gitmez)
  • eşcinsel hakların edinimi ile yakından ilişkili olan bir duruştur. zira toplumsal cinsiyet rollerinin çizgisini çizen bu duruş aynı zamanda heteroseksist yapıdan bağımsız değildir. biri toplumsal cinsiyete yönelik rollerin nasıl olması gerektiğinin sınırlarını çizerken diğeri bunun hangi cinsler arasında olması gerektiğini belirler aklı sıra. oldukça organik bağları olan bu iki kavramla ilgili olarak;

    (bkz: androjen)
    (bkz: heteroseksist)
    (bkz: homofobi)
    (bkz: heteroseksuellere sorulmayan sorular)
hesabın var mı? giriş yap