schutzhaft

• alm. bir suçun işlenmesini önlemek amacıyla ya da suç şüphesiyle gerçekleştirilen önleyici gözaltı.
  
  1933'te almanya'da schutzhaft uyarınca gözaltına alınanların tutulduğu ve totenkopf tarafından yönetilen dachau, kemna, oranienburg gibi nezarethanelerin sonradan toplama kamplarına dönüştürüldüğünü söyleyim, varın gerisini siz anlayın.
  
  (bkz: dachau toplama kampı)
  (bkz: wuppertal/#152897687)
• kurgusal ve spekülatif bir betimleme için: (bkz: precrime) (bkz: minority report)
  
  nazi almanyası'nda, rejime karşı olanları bastırmak amacıyla, politik muhaliflere, yahudilere, sosyalistlere, homoseksüellere, ve "tehlike" olarak görülen diğer gruplara karşı uygulandı.
  
  suça dair somut delil olmaksızın, sadece potansiyel bir tehdit olarak değerlendirilen kişiler, "koruma gözaltısı" bahanesiyle tutuklandılar. asla yargıç karşısına çıkarılmadılar. sonrasını biliyoruz.
  
  biri hollywood kurgusu, diğeri tarihi gerçek, her iki kavram da kişisel özgürlüklerin ihlal edilmesidir. ve insan haklarına aykırıdır.
  
  diğer tarafta benzer bir uygulama: ikinci dünya savaşı sırasında abd’de japon kökenli insanların yerinin değiştirilmesi. internment of japanese americans.
• emevilikten henüz etkilenmemiş islam ise bu konuya şöyle bakmış:
  resulullah, vefatından önce, hazret-i ali’nin ibni mülcemin kılıcı ile şehit olacağını bildirmişti. hazret-i ali, ibni mülcemi gördükçe; mübarek başını gösterip,
  - "bunu ne zaman kana bulayacaksın" buyururdu. ibni mülcem de,
  - "ya ali, bu kötü işi, peygamberimiz bildirmiştir. sen beni öldür de, kıyamete kadar lanete maruz kalmayayım" derdi. hazret-i ali de,
  - "öldürmeden önce ceza olamaz" buyururdu.