sarrasine

• (bkz: iştah budamak)
• balzac'ın 1830'da yayınladığı kısa romanı.
• içinde mutluluğun erişilmezliğine dair, güçlü bir tasvirde bulunulan bir balzac kitabı. sel yayınları’ndan geceyarısı kitapları başlığı altında çıkmakta.
  
  “ben lanetli bir yaratığım, mutluluğu anlamaya, onu duyumsamaya, arzulamaya mahkum edilmiş, ama onun her saat benden kaçtığını görmek zorunda bırakılmışım.” s.49
• balzac'ın yazdığı, ali berktay'ın çevirdiği 46 sayfalık roman.
• başta biraz karmaşık giden ortalarına doğru anlaşılan sonuyla sürpriz yapan 43 sayfalık balzac kitabı.
• tekinsizin psikolojisini araştıran balzac romanı. burjuva uygarlığının ikiyüzlülüğü, haz toplumu ve sosyetik ilişkiler ağı eleştiriye tabi tutulmaktadır. her bir cümlesi büyüleyicidir.
• balzac'ın hikaye içinde hikaye anlattığı ve çoğu kişiye karışık gelen harika eseridir. kısa bir eser olması, kendisini tekrar tekrar okutturur. ek olarak, kendine özgü yazım tekniği ile, edebiyat dünyasındaki diğer yazarlardan çok farklı bir yerdedir.
• balzac, kitapta insani duyguların nasıl yok edildiğine değinmiş. ama umuttan geleceğe bütün acılara rağmen tekrar ayağa nasıl kalkarız buna değinmemiş. kitapta yalnızca insan hayal kırıklığına nasıl uğrar, bu duygu insanda ne gibi ruhsal yaralanma oluşturur bunlardan bahsedilmiş.
  her şeye rağmen sevgili balzac, yaşamak ve umut etmek güzel şey...
  (bkz: honore de balzac)
• önsözde, dipnotta vs castrato uygulamasından bahsedilmediği için bilmeyenlerin (benim gibi) hiçbir şey anlamadan okuyup sonunda da aptal gibi kalacakları balzac hikayesi. arkaplanını bilince aslında çok mantıklı ve zekice yazılmış bir eser olduğu ortaya çıkıyor.
• "eğer yaşamın fırtınalarının ortasında erişilmez bir kaya gibi durmayı beceremesem, hemen rahibe olmayı seçerdim."
  
  "-ooo! bana dilediğiniz şekli veriyorsunuz. ne eşsiz bir zorbalık! ben ben olmayayım istiyorsunuz."
  
  "soldurduğun tüm ümitlerim karşısında senden neyi koparıp alabilirim ki? beni kendi seviyene kadar düşürdün. sevmek! sevilmek! artık boş sözler benim için, tıpkı senin gibi."
  
  "tüm insani duygular böyle gaddar, neredeyse canavarca hayal kırıklıklarıyla sonlanmıyor mu?"
  (bkz: honore de balzac)