sarı kız

• standart inek ismi.
• (bkz: umay)
• (bkz: blonde)
• bir buzağının sahip olabileceği en doğal süt kaynağı.
  (bkz: arkadaşım eşşek)
• kazdağı'nda mitolojik adıyla ida dağı'nda yaşanmış bir efsane. babası öldükten sonra dağdaki evinde kazlarıyla yaşam sürdüren sarıkız, kazları ve kendisi susuz kalınca tanrı elindeki boş testiyi suyla doldurmuştur. efsane hala dilden dile dolaşır. akçay'da sarıkız'ın bir de heykeli vardır. ayrıca her yıl ağustos ayının ikinci haftası güre sarıkız festivali yapılır.
• bu isimde bi soda vardı bi aralar
• (bkz: pms li sarikizim)
• çoğunlukla anadolulu alevilerin aşina olduğu bir efsanedir.
  yine kaz dağı civarlarındaki köylerin birinde çok güzel bir kız varmış. fakat o kadar güzelmiş ki kendi köyündeki ve komşu köylerdeki bütün hemcinslerini kıskançlıktan çatlatırmış.sonunda bu sarı kızdan kurtulmak için de, sarı kızın erkeklerle düşüp kalktığı gibi yalan yalnış bir sürü şey yayılmış ortalığa. kulağına gelen söylentiler ve kızından kurtulmasının gerekliliğine dair baskılardan dolayı babası sarı kızı alır, ondan kurtulmak için kaz dağı'na götürür.kızına da "seni kazlara çobanlık edesin diye götürüyorum" der. lakin, kıyamaz kızına ve kazlarla yapayalnız tek başına bırakır gelir.uzun zaman sonrasında kayıplara karışır sarı kız. ne ölüsü bulanabilir ne de dirisi (bkz: sır olmak).kimi zaman kaz dağı'na yolu düşüp zor durumda kalan bazı insanlara yardım eden, ama ortalıkta hiçbir zaman görünmeyen bir insan olduğuna dair söylentiler de vardır.
• arabada bes evde onbes albumunden mustesna bir ankarali namik baladi.
  "hani ka$ik sesi? ceviz kiriyor ma$allah, ha!"
  "kasik sesi demek alki$ demek
  alki$ demek, eglence demek
  eglence demek, saziyla sozuyle namik demek!"
• kaz dağlarında en yüksek ikinci tepede yer alan sarı kız tepesinde adına türbeye benzer bir yapı bulunan, alevilerin kendisinin alevi olduğunu, sünnilerin de sünni olduğunu iddia ettikleri; dağın adının bile kaz dağı olmasını sağlayacak kadar yerleşmiş bir efsanenin adıdır sarı kız.
  
  ortadan kaybolmadan önce güttüğü kazların da hepsinin de taş haline geldiği söylenir. yöre halkı (alevisi de sünnisi de) bu taşlardan vaktiyle çok olduğunu her gelenin götürdüğü için kalmadığını söyler.