• bursada bir kırtasiye ismi. içinde güzel sanatlarla ilgili envai çeşit malzeme bulunur. temiz kaliteli bir dükkandır vesselam.
  • amatörce fotoğraf çekenler - bir yönetici ve bir öğrenci- arasında da geçer sanatsal içerikli muhabbetler...

    ceo* : oo giove naber
    giove: sağolun. siz nasılsınız?
    ceo: iyidir, bak sana fotoğraflarımı göstereyim..
    giove: ...?
    ceo: bak bu kuş. bu uçak. bu kedi. bu çiçek, bu..
    giove: evet pek güzel fakat bunlara sonra baksak, şimdi fotoğraf çekcez. kaçırmayalım
    ceo: dur ya. bak bu deniz. nasıl ,güzel çekmiş miyim. ööle sanatsal sanatsal
    giove: hm evet güzel.
    ceo: yeni makine aldım. yeni lens aldım. yeni falan filan aldım. artık sanatsal sanatsal fotoğraf çekelim diye, hehee
    giove: ben de yeni lens istiyorum da idare eder bu..
    ceo: a üçayak da aldım. çanta da aldım. onu da aldım bunu da aldım.. diyorum şöyle sanatsal bişeyler çekerken iyi olur
    giove: sanatsal hm, evet.
    ceo: e sen napıyosun. çekiyo musun şööle sanatsal fotolar?
    giove* : e..e..evet.sanatsal, çekiyorum.
  • bir nesnenin, kişinin, şeyin, mekanın yarısının veyahut bir kısmının fotoğraflanmasıdır sanatsal.
  • saçma bir kelime
  • [pansiyonunuzdaki o adam grafoloji işlerinden vazgeçsin. ben davranış tarzım itibariyle hiç de "çok belirli değilimdir" (o halde sen bunu tecrübe etmiş olmalısın), ayrıca hiç "olağanüstü duyumsal" da değilimdir, bilakis mükemmel şekilde, doğuştan gelen çilekeşlik yeteneklerim var, iyi kalpli değilimdir, tutumluyumdur gerçi, fakat işte "zorunluluktan" değilim, onun dışında cömert de hiç değilimdir, adamın diğer söyledikleri ile senin aklında tutamamış olduğun şeyler de yine aynı kapıya çıkacaktır. "sanatsal ilgi" meselesi bile doğru değil, hatta tüm yanlışlıkların içinde en yanlış yorum bu. benimkisi edebiyata ilgi değil, ben edebiyattan meydana geliyorum, bunun dışında hiçbir şey değilim ve bunun dışında bir şey olamam.] franz kafka - briefe an felice

    "ingilizce argo yalnızca 18. yüzyıldan itibaren olumsuz bir şey olarak görülmeye başlandı: chaucer, shakespeare, dryden ve pope gibi pek çok yazar eserlerinde argoyu sanatsal ifadenin ayrılmaz bir parçası olarak kullanmışlardır." steven roger fischer - dilin tarihi

    "doğa, sanatsal açıdan değerlendirildiğinde model olamaz. abartılı olur, biçimi bozulur, boşluklar kalır. doğa, bir rastlantıdır. "doğanın incelenmesi"ni ben iyi alamet saymam: teslimiyeti, zayıflığı, yazgıcılığı gösterir - bu ufacık işler karşısında toz duman içinde yatıp beklemek büyük sanatçılara yakışmaz. ne olup bittiğini görmek - bu, tinlerin başka bir türüne, anti-artistik, sahici tinlere özgü bir yetidir. kişi, kim olduğunu bilmalidir." friedrich nietzsche - götzen-dammerung

    (ilk giri tarihi: 6.1.2017)
  • 6-7 sene öncesine kadar bostancı'da bir kırtasiyecinin camında "sanatsal malzemeler bulunur" yazan bir pano vardı. sanatsal malzemelerden kastın tam olarak ne olduğu hala ara sıra aklıma gelir düşünürüm. bir malzemeyi sanatsal yapan şey onunla sanat üretilebilmesi yani fonksiyonu mudur? yoksa "sanatsal malzemeler" bizatihi sanat eserinin kendisini mi kastediyorlardı?

    "sanatsal" gerçekten tuhaf bulanık bir kelime
hesabın var mı? giriş yap