• yedirdigin, icirdigin, igne yaptirdigin, altini temizledigin, kisaca yasattigin oyuncak yaratiklar...
  • sanal ask yavrusu. (bkz: tamagotchi)
  • senior projesi..bebek icinde kara kutumsu bi$i var agliyo bakmazsan oraya save ediyo ay sonunda goturuyosun bakiyolar her$ey tamamsa health dersinden geciyosun..hacklicem diye kac ki$i sinifta kaldi ehe..
  • pilli piç
  • el kadar çocukken hayatıma girip , kısa sürede dengemin içine etmeyi başarmış şeytan icadıdır efendim bu. pembe plastik bir ev şeklindeki aygıtta yaşayan sanal bebeğim, hayatımın geri kalanını tüm bu sorumluluk boklarıyla uğraşarak geçirmemin tek müsebbibidir.
    sanal bebek, temelinde üç gubidik ihtiyaç bulunan, koca kafalının tekinden başka bir şey değildir: yemek, su, ve oyun. tüm mesele , bu üç ögeyi, muhtelif kombinasyonlarla, doğru şekilde sıralayabilmektedir.
    ancak, programlayanına yandığımın salak aleti, gecenin bir yarısında "acıktım ulan" diye patavatsızca ötebilmekte, "eğlendir beni" diye densizleşebilmekte, bir ayaklarımı yıka demediği kalmakta, kabuslarımdaki koca adayı gibi olabilmektedir. çocukların bir melek kadar saf olabilmesinin altında bir nebze şaşkınlık, ve malesef biraz da aptallık yattığından mıdır nedir, gecenin 3ünde kalkıp, aman aleti çişe tut, yok gazını çıkar, yok mamasını yedir derken, bendeki sorumluluk duygusunu biraz fazla dallandırıp budaklandırmış olan sanal bebek, kendisiyle aramda bir duygusal bağ kurmayı başarmış, ilerki yıllarda ağzıma sıçmış tüm olayların sorumlusu duyguların temelini atmıştır.
    şimdiki aklım olsa, ondördüncü kattan aşağı atar, arkama bile bakmam.
  • bizim bi arkadas digerinin bebegini ver biraz bakayim diye almisti o gun o bakacakti.sonra bu eve gitmis bebek yaramazlik yapıyo diye dovmus mu ne sonra bebek evden kacmisti.uzun sure konusmadi bunlar.cocuga cocuk emanet edersen boyle olur.
  • ölür diye korktuğum için bir türlü almaya yanaşmadığım aletti, evet o kadar da yufka yürekliydim,salakta denilebilir, pekala.
  • benim de bir zamanlar sanal bebeğim vardı. gazeteden kuponla almıştık galiba. salak şeyin saati yanlıştı ve bebek daha elime aldığım ilk gece boyunca cırlayıp durmuştu. resetlemek de fayda etmiyordu. zaten altı üstü iki düğmesi mi ne vardı, bir türlü becerememiştim diye hatırlıyorum. sonra bir şekilde uçtu gitti kayboldu, hatırlamıyorum.
  • bir arkadaşımın yorumuyla bir sanal sex meyvesi olan cihaz.

    (bkz: böyle insanlar var)
  • çocukluğumun en büyük özlemi,en popüler zamanında arkadaşlarımın elinde ikişer,üçer olmasına rağmen anneme bir türlü aldıramadığım özendiğim varlık.anneme her dediğimde, "ben eğitimciyim,bunlar senin psikolojini olumlu yönde etkilemez,çok oyun oynamak istiyorsan git bebeklerinle oyna;hem eşşek kadar oldun,ders çalış,bunlar zaman kaybı" der idi.
    ben de arkadaşlarımın getirip bana göstermeleriyle bu özlemimi geçirirdim;hatta arkadaşım bu kadar üzüldüğümü görüp bebeğimin adını senin adından koydum,bak çok küçük daha;sen merak etme ben ona iyi bakacağım demişti de toplam 1 ay boyunca okulda görüşmelerimiz yetmedi,ev telefonuyla bebeğin durumunu sormuştum.
    eee sonrasında ne oldu,arkadaşım bana küs olduğu bir an bebeği öldürüp(hain resetlemiş), başka bir bebek koymuş yerine.
    sonrasından edit: tabii ki bir daha barışmadım,ayrıca öldü diye oturup 2 gün boyunca ağladım.neymiş anneler her zaman doğru söylermiş.
hesabın var mı? giriş yap