• eskinin siyasetçisi*, yeninin gazetecisi*.
  • strasburg hatıraları, zürriyet, öğretmen gafur, büyük aile, hücredeki adam, katırın ölümü adlı öykülerin yazarı.
    anılarını babamın arkadaşları ve ilk köşe kitaplarında toplamıştır.
  • yky, "bütün öyküleri"ni tek bir ciltte topladı (544 sayfa) ve ocak 2003'te yayımladı. murat yalçının deyişiyle "... ağaoğlu'nun anlattığı insanların çoğu marazi, kuruntulu, dengesiz, ihtiraslı ve dramatik tiplerdir. onun kahramanları her olayı krize dönüştüren, sürekli ölüm ve cinayet gibi musallat fikirlerin baskısı altında suçluluk kompleksi taşıyan, mutluluktan uzak, yaşama umudunu yitirmiş, genelde paranoyak ve şizofrenik davranışlar gösteren kişilerdir..."

    eh, pek leziz...
  • arkada$ım menderes adli kitabin yazari.
  • 1909-1982 tarihlerinde yaşamış, ankara üniversitesi hukuk mezunu yazar ve siyaset adamı.
  • demokrat parti nin prenslerinden, istifa etmeyi bilen ender türk politikacılarından biri idi. mustafa kemal agaoglu* nun da babasıdır.
  • turkculuk hareketinin onde gelen isimlerinden azerbaycan kokenli ahmet agaoglunun ogludur. 1909da karabagda dogmustur. demokrat parti doneminde adnan menderesin en yakin calisma arakadaslarindan biri olmus, 27 mayis ihtilali sonrasi yassiadada bir sure hapis yatmistir.
  • öyküleri rahatlıkla psikiyatri sınavında soru olabilecek yazar. özellikle şizofreni, paranoya ve benzeri sanrılı bozukluklardan muzdarip karakterlerinin düşünceleri ve davranışlarındaki hatta görünüşlerindeki değişimleri adeta yıllar içinde pek çok hasta görerek bu bozuklukların her tezahürüne aşina olmuş bir psikiyatristin detaycılığı ile anlatması bana büyük bir başarı olarak görünmektedir. bu tip karakterlerinden herhengi birini anlattığı bir öyküyü öğrencinin eline verip "oku ve bana hastalık semptomu olabilecek öğeleri özetle, tanını ve ayırıcı tanılarını ve tedavi önerini anlat" diyecek bir psikiyatri hocası oldukça zor ve eğlenceli bir sınav gerçekleştirmiş olacaktır. bugüne kadar okuduğum yazarlar içinde dostoyevski ve tanpınardan sonra gece yattığında kafasına üşüşenleri merak ettiğim üçüncü insandır.döneminin arapça ve farsça sözcüklere yer veren, ahenkli anlatım üslubunu çok başarılı kullanmaktadır. yazar olarak başarısının yanında tanınmışlığının küçük kaldığına inandığım bir insandır.
  • baba-çocuk ilişkisini irdelemeyi pek seven yazar. özellikle "üç kişi arasında" adlı öyküsünde hem babanın hem evladın gözünden olayları ve düşünceleri aktarmaya çalışır. bu aslında daha önceki öykülerinde çizdiği problemli baba-oğul ilişkilerinin bir benzeridir ama probleme bir çözüm önermesiyle diğerlerinden ayrılır. gerek ailesinin içinde, gerek türk politik hayatında önemli bir karakter olan babasıyla olan ilişkisinin düşündürdüklerini ve bu ilişkinin kendisine mirası olan, büyük ihtimalle ömür boyu mücadele etmek zorunda kaldığı, problemleri bu öykülerde tekrar tekrar ele alır gibidir. dostoyevski'de sık sık gördüğümüz bu ellerini yıkama, yaşadıklarıyla yazarak hesaplaşma hali konu baba-oğul ilişkisi olduğunda ağaoğlu'nda da çok bariz bir hal almaktadır. kendisi için büyük ihtimalle çok ağır bir mesele olan bu konuyu çok açık ve samimi bir şekilde anlatışı takdire şayandır. bu konuyla boğuşup duranlara ve baba olmayı planlayanlara ağaoğlu'nun öyküleri tavsiye edilir.
  • eserlerinden bazıları şöyledir:

    -strazburg hatıraları
    -öğretmen gafur
    -büyük aile
    -hücredeki adam
    -katırın ölümü
    -babamdan hatıralar
    -kuvayı milliye ruhu
    -babamın arkadaşları
    -aşina yüzler
    -sovyet rusya imparatorluğu
    -arkadaşım menderes
    -suçlu çocuklar (tezer taşkıran ile beraber)
    -türkiyede küçük sanat meseleleri
    -türkiyede iş hukuku tarihi (selahattin hüdaioğlu ile beraber)
hesabın var mı? giriş yap