sallanan
-
[o eksik ödeme nedeniyle anamın içi daraç kalmış. halal edememiş, şimdi hala helal etmiyor. namazın peşine ilenmiş o zaman. bunun anlatım sırasında 'ah kalmaz, inili* taş duvar olmaz..' diyor. ah yerde kalmaz, bir elektrik akımı, yol bulur.] (bkz: komşu/@ibisile)
zıngıldamak fiilinin türev sözcüğü zıngıldak oynak, oturmamış, çok sallanan, dengesiz anlamlarını karşılar.
"bir de, saçların kıyısından kolların bedene bağlandığı, göğüslerin doğduğu yere kadar, asılı göğüslerin kendi ağırlığına boyun eğdiği yere kadar yayılan çilleri görmek için, inik gözkapaklarına ve yarı açık solgun dudaklara kadar yayılan çiller." marguerite duras - la maladie de la mort
(bkz: vaysallan)
(bkz: sallayan)
(bkz: sallak), salak/@ibisile
(bkz: shaker)
(bkz: sallanan sandalye)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap