• 1864’te kahire’de doğan, 6 aralık 1921’de roma’da vurularak şehîd edilen devlet adamı. kavalalı mehmed ali paşa’nın torunu ve vezir halim paşa’nın oğludur. rumeli beylerbeyliği sadrazamlık yapmıştır.
  • (bkz: yali)
  • birinci dunya savasi oncesi ortaminda enver pasa ile birlikte almanya'yla gizli ittifak anlasmasi imzalayan donem sadrazami. daha henuz savas baslamadan liman von sanders'in osmanli ordusunun basina gecirilmesi falan da bu vesile iledir.
  • sait halim kavalalı mehmet ali pasa'nin torunudur. kavalalı yanilmiyorsam ermeni bir mutercimine makyavel'in prens'ini cevirtmeye baslar, ve birkac bolum sonra, "tamam," der, "bu kadar yeter, biz bunlari biliyoruz." (kaynak: ismail kara)

    bu anekdot, mesrutiyet entelektuellerinin sahip olmadigi bir zihinsel konuma isaret ediyor. sait halim de bu tur bir konumdan, ileri duzey bir farkindalikla bakar musluman ve batili toplumlara. risaleleri, o donem entelektuellerimiz arasinda, sosyolojik bakis acisinin ne derece kabul edilmis oldugunun bir delili mahiyetindedir. sosyolojik cozumlemeleri ve tarih felsefesi kurmaya varan tarih yorumlari yer yer asiri genellemeci de olsa, ozgun ve zihin acicidir. fikih hakkinda yaptigi cozumleme de ilginctir. musluman toplumlarin direnclerinin temeline fikhin varligini koyar.

    mehmet akif gibi sait halim de batı toplumlarından alınacak seyin bilim ve teknikle sinirlandirilmasi gerektigini savunur. sinirlamak kelimesi aldatici olabilir. cunku sait halim, bilim ve teknigin aktarilmasi geregini icsellestirmis olarak savunur bunu. ama benim sait halim'de yetersiz gordugum, elestirdigim sey tam da budur. ne bilimi ne teknigi kardesim.

    ismet ozel'e kadar, bilim ve teknigin deger yargilarindan bagimsiz olarak ortaya cikmis tirnak icinde evrensel seyler olmadiklarini fark eden turk entelektueli yok gibidir, ve sait halim de bilim-teknik-doga anlayisi-ahlak-zulum iliskisini gozden kacirmistir. bati avrupa zihniyetini, siniflar tarihini, emperyalizmle ulke ici mazlumlugun diger ulkelere tasinmasi olayini ayri bahisler olarak anlatir, ama bunlarin teknikteki degismelerle iliskisini kurmaz.

    soyle de bir elestirel -teknikteki degismelerin bati toplumlarında bazi sorunlara yol actigini gorecek kadar elestirel- konumu vardir aslinda teknik konusunda:

    "fizik ve kimya sahasindaki kesif ve icatlar sayesinde (!) (unlem bana ait:) bati medeniyeti gorulmemis teknikler bularak, az bir kulfetle en buyuk verimi saglayacak mukemmel ve saglam vasitalar yapti. bu da bati milletlerindeki zahmetsiz kazanc, somurme ve tahakkum hislerini son derece artirdi." (kaynak: buhranlarimiz ve son eserleri, haz. ertugrul duzdag, istanbul, iz yayıncılık, 3. bs., 1998, s. 157)

    ama teknigin olumsuz sonuclari konusunda bu kadar uyanik olan bir zihin, niyeyse teknikteki degisikliklerin bicimlenisinin arkasindaki iktisadi saiklere, zihniyete, dunya gorusune, doga anlayisina egilmez. neyse, ne yapalım, kısmet. bu da ismet ozel'in nasibiymis.
  • kendisi hakkında karşıma çıkan web sitesinde kısaca şöyle anlatılmış;

    sait halim paşa (1863-1921)

    sait halim paşa, mısır valisi kavalalı mehmet ali paşa'nın dört oğlundan biri olan mehmet abdülhalim paşa'nın oğludur. 1863 yılında kahire'de doğmuştur. sait halim paşa ilk ve orta tahsilini kahire'de özel olarak yapmış, arapça, farsça, ingilizce ve fransızca öğrenmiştir. daha sonra isviçre'de beş yıl siyasal bilgiler öğrenimi görmüştür.
    1306 (1888)'de mîr-i mîran rütbesi ile ve mecîdî nişanı ile şûra-yı devlet (danıştay) âzâsı olmuştur. kendisine, 1889'da ii. ve 1892'de i. rütbe osmânî ve 1899'da murassa mecîdî nişanı, 1900'de de rumeli beylerbeyi pâyesi verilmiştir.1908'de ise bulunduğu şûrâ-yı devlet âzâlığından kadro dışı bırakılmış, ancak aynı dönemde belediye genel seçimlerinde yeniköy belediye dairesi reisliğine tayin olunmuştur. daha sonra ise “cemiyet-i umumiye-i belediye” ikinci reisliği, 1908'de de âyân meclisi âzâlığı yapmıştır. 1912'de şûrâ-yı devlet reisliği de kendisine verilmiştir.
    sait halim paşa 1912'de reislikten çekilmiştir. bu sırada ittihat ve terakki cemiyeti'nin genel sekreterliğine seçilmiş, mahmut şevket paşa'nın sadrazamlığı sırasında 1913'de de 2. defa şûrâ-yı devlet reisliğine ve üç gün sonra hariciye nezareti'ne (dışişleri bakanlığı'na) atanmıştır. mahmut şevket paşa'nın şehit edilmesinden sonra 1913'de sadaret kaymakamlığı'na (başbakan yardımcılığı'na) vezirlik rütbesi ile getirilmiştir.
    sait halim paşa, 1913 eylülünde, bulgarlarla edirne'nin osmanlı devletinde kalması ve meriç nehri hudut olmak üzere sulh imzalanması hizmeti sebebi ile padişah tarafından imtiyaz nişanı ile onurlandırılmıştır.
    osmanlı devleti 1914 yılında tarafsızlığının ihlal edilmesi nedeni ile i. dünya savaşına katıldı. bu süreçte almanya sefiri baron wangenheim ile ittifak anlaşması yeniköy'de sait halim paşa'nın yalısında imza edilmiştir.
    1919 martında harp ilanı sırasındaki bazı kabine azaları ve sait halim paşa tutuklanmış, paşa, diğer milletvekilleri ile beraber tahliye olunduktan sonra roma'ya gitmiştir. 6 aralık 1921'de bir salı günü akşamı araba ile evinin kapısına geldiği sırada komiteci bir ermeninin slahlı saldırısına uğramıştır. na'şı istanbul'a getirilmiş ve 30 aralık 1921 günü yeniköy'deki yalısından alınarak büyük törenle sultan mahmut türbesinin haziresine (bahçesine) defnedilmiştir.

    http://www.saithalimpasa.com/
  • sait halim pasa hakkinda girilen entrylerde bir kadin ismi aradim bulamadim, sanki kadinlarin yasamadigi bir dunyada yasamisti pasamiz..kimin oglu kimin torunu dort oglundan biri diye anildigini okurken, acaba annesi kimin kiziydi diye dusundum, oyle ya, annesinin de aristokrat bir aileden gelmis olmasi cok muhtemel. kiz kardesleri vardiysa da heremlige nufus memuru giripte sayilmadigindan olmali adlari yok bir sekilde. evlenmemis, kiz cocuga da sahip olmamis ta olabilir.
    imparatorlukta butun bu siyasi calkantilar yasanirken, o zamanin kadinlarinin bir cogunun kocalari devlet idaresi ile ugrasirken haremlikte oturup cay kahve esliginde ud taksimleri dinledigini hayal ettigimde koskoca imparatorlugun erkek eliyle batmis oldugu fikri seytan tarafindan getirilip kafama kondu. yoksa??
    hayir olamazdi.... ilerlemek icin gerekli oldugu bugun bile iddia edilen her sey vardi,
    kadinlar evde bas ortulu--(tamam)
    seriyat yerinde--(tamam)
    en akilli erkekler en basta--(tamam)
    vatan elden gittiginde yazilacak risalelerin listesi--o da tamam...
    ama olan malum...

    ben sucu sait halim pasa larin kadinsiz dunyada yasamasina neden olan sisteme atip yalisini cok begendigim, zevkine hic kusur bulamayacagim pasayi kurtarmayi tercih ediyorum.
  • meşrutiyetin başbakanlarından, aynı zamanda cumhuriyetimizin günümüz başbakanına çok benzeyen devlet adamı.

    http://www.haberinyeri.net/ilgincbenzerlik.php
  • heyacanlı bir arkadas sanırım kendisi, entrylerini kusarak okuyoruz.
  • bu kişinin yalısında yapılan düğünde dehşet derecede güzel bi pasta ikram edilmiş olup, yiyememişlikten ötürü içimdeki ukteyi kimse söküp atamaz...
  • birinci dünyanın savaşının büyük kısmında (1914 - 1917) sadrazamlık görevinde bulunmuştur.
hesabın var mı? giriş yap