• 1996 yılında arkasında gözü yaşlı binlerce insan bırakarak göçüp giden güzel insan. insan gibi insan.
  • ceza hukuku'nun kilometre taşlarından biri. hukuk adına eserleri yazdıkları ile sınırlı değildir...
    (bkz: hasan erman)
    (bkz: barış erman)
  • şu lafı etmiş kişidir:

    "haritada yerini bulmakta güçlük çektiğimiz bir ülkede, tanımadığımız, hatta mevcudiyetinden habersiz olduğumuz bir kişinin temel hak ve özgürlüğü, insanlık onuru ve haysiyeti saldırıya uğramışsa, o insan biziz. çünkü onun kişiliğinde gerek birey olarak, gerek toplum olarak hepimizin temel hak ve özgürlüğü, hepimizin insanlık onuru çiğnenmektedir.

    bu itibarladır ki, problemi hakkı çiğnenen kişiyle, ona saldıran arasındaki kişisel hesaplaşma olarak basite irca edemeyiz. bu olayı kamusal hatta evrensel boyutta ele almadığımız takdirde, zulme seyirci kalmış oluruz. ve sırf seyirci kalmak, sırf tavrımızı belirtmemek suretiyle zulme biz de katılmış oluruz"

    (12 eylül 1918 - 8 şubat 1996)
  • dönemin şartlarına göre sulhi dönmezer ile birlikte kitap yazmak zorunda kalan , namuslu bilim adamlarımızdandı. calendil gibi ardıllarının, adını yaşatacaklarından eminim.1996 yılı şubat ayında bu dünyadan göçmüştü. tazimle yadediyorum.
  • türkiye'nin önde gelen masonlarından olup hasan erman ve ahmet erman'ın babasıdır. ikinci derecenin sembolizması adlı kitabın yazarıdır. türkiye yüksek şûrası'nın hâkim büyük âmiri olarak 1985-1995 yılları arasında görev yapmıştır.
  • "insan,kendi varlığının bilincine eriştiği andan itibaren iki sorunun cevabını aramaya koyulmuştur: 'nasıl' var olduğu, 'niçin' var bulunduğu. birinci soruya çeşitli şekillerde fakat daima insan üstü bir iradenin var oluşu emretmesi veya suretinde cevap veren insan, bu iradenin böyle bir var oluşu hangi sebeple istediği sorusuna cevap bulmakta güçlük çekince, belirli gerekçelere 'inanmak'tan gayrı bir yol bulunamayacağı sonucuna varmış ve bunun sonucunda varoluşun dünyadaki bedensel yaşayışla sınırlı olamayacağını ... kabul etmiştir. ancak meselenin bu şekilde vazedilmesi, insanın hayatı boyunca ölümü düşünmesine, ahireti kazanmak ve hak etmek için dünya nimetlerini tepmesine sebebiyet verdiği gibi insanlar arasına ayrılık tohumlarını da serpmiştir. gerçekten tek allah'a inanan çeşitli dinlere mensup olanlar hayatları boyunca mabedlerini, kutsal kitaplarını, bayram günlerini, hatta tatillerini ve giyim kuşamlarını farklılaştırdıkları gibi mezarlarını hatta ahireti bile ayırmış ve 'senin mabedin-benim mabedim','senin mezarlığın-benim mezarlığım','senin cennetin-benim cennetim' demek suretiyle o tek allah'ın o tek cennetini bile parsellemeye kalkışmışlardır."
    bkz. ezoterik batıni doktrinler tarihi
  • (bkz: barış erman)
  • 1962'de işlenen ve cihangir cinayeti olarak bilinen cinayetin faili ilyas noel fransuva şoris'in idama mahkum edilmesi üzerine gazetecilerin uzattığı mikrofona "can sağlığı olsun" diyen geniş ve rahat avukat. (bkz: #115371245)
  • aytunç altındal'ın anlatımlarına göre artunç altındal, uğur mumcu, ilhan selçuk gibi yazarları mahkum ettirmiş bir hukukçu.

    edit: kaynak ekliyorum: konu, videonun son 2-3 dakikasında geçiyor: tık
  • merhum hukukçu. hoca, italya'da konuk öğretim üyesi olarak ders verdiği 1983 yılında, roma hukuk fakültesinde türk yargıtay içtihatlarından örnekler sunarak 1889 italyan ceza yasası'nın nasıl uygulandığını anlatan bir konuşma yapar. konuşma dinleyicileri öylesine şaşırtır ve sarsar ki daha sonraları adalet bakanlığı da yapan ve anayasa mahkemesinde görev alan prof. conso, dinleyenler adına bu uygulamaya adeta başkaldırırcasına: "sizin hukuk fakültelerinizde ceza hukukunun en basit esasları öğretilmiyor mu ki yargıçlarınız, yargıtayınız böyle garip kararlar veriyor?" diye tepki gösterir.
hesabın var mı? giriş yap